Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

boşanma davasından feragat edilmesi üzerine davacının avukatının ücretini ödemek için sattığını, bu nedenlerle açılan boşanma davasının reddi ile ; İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalı-davacının davasının reddine, davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 750 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 15.000TLmaddi, 15.000TL manevi tazminata karar verilmiştir....

ilişkin verilen tefrik kararının hatalı olduğunu belirterek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velâyet, kişisel ilişki, kendi tazminat taleplerinin reddi ve tefrik edilen ziynet alacağı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın boşanma davası ile birlikte 16/04/2018 tarihinde açıldığı, davalının dava açıldığı tarihte tarafların mernis adresleri ve son beraber oturdukları yerin Konya olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, mahkemece 11/09/2018 tarihli celsede yetki itirazının reddine karar verildiği, işbu dosyanın boşanma dosyasında tefrik edildikten sonra davalının yeniden yetki itirazında bulunarak bu kez yetkili mahkemenin İzmir olduğunu belirttiği, boşanma davası ile birlikte açılan ziynet alacağı davasına süresinde verilen cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin Konya olarak gösterilmiş olması yine davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerinin İzmir olmaması, hal böyle olunca yetkili mahkemenin doğru gösterilmemesi sebebi ile davalının yetkiye yönelik istinafının reddine karar verilmiştir....

    Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Somut olayda; davacı kadının sürekli ve düzenli gelirinin bulunduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmıştır. Bu durumda, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur. Hüküm, ziynet eşyası yönünden de istinaf edilmiş olup, boşanma davasında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve yargılamanın daha sağlıklı yürümesi için ziynet alacağı yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davacının ziynet alacağı talebi yönünden 50.000,00 TL dava değeri üzerinden hesaplanan peşin harç 853,875 TL olup, eksik harç dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık süre içerisinde tamamlanmadığından, 6100 sayılı Yasanın 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; tefrik kararının usulüne uygun olmadığını, ziynetlere ilişkin HMK 31. madde gereğince açıklama yaptırılmadan talebin ziynet alacağı olarak değerlendirilmesinin yerinde olmadığını, talebin boşanmanın ferisi niteliğinde olan maddi tazminata ilişkin olduğunu, kesin sürenin usulüne uygun olmadığını açıklanan sebeplerle kararın kaldırılarak boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf talebinin yerinde olmadığını kararın onanarak istinafın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece; "Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Açılan dava; ziynet eşyalarının değerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemine ilişkindir. İş bu dava mahkememizin 2020/217 E- 2021/822 Karar sayılı boşanma dosyasından tefrik edilerek açılmıştır. Dosya içinde bulunan mahkememizin 2020/217 E- 2021/822 Karar sayılı boşanma dosyası istinaf ve Yargıtay aşamasından geçerek onanmış ve kesinleşmiştir. İlgili boşanma dosyasında davacı kadının kusursuz davalı kocanın tam kusurlu olduğuna kanaat getirilerek boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Davacı kadın dilekçesinde özetle; düğünde takılan 4 adet bileziği, bileklik, kolye, küpe ve künyeden oluşan 1 adet set takımını, 5 adet 20 gr bileziği davalının alarak harcadığını ve kendisine ziynet eşyalarının daha sonra iade edilmediğini iddia etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca davalarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kısa karar ve kısa karara uygun düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "Davanın reddine" denilmek suretiyle tek bir dava varmış gibi hüküm kurulmuş, kararın gerekçesinde ise kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddedildiği belirtilmiştir. Hakim her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurmakla yükümlüdür. Mahkemece kurulan hükümden kadının hangi davasının reddedildiği açıkça anlaşılamamaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Alacağı - Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ziynet ve tapu iptal davasına Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. Boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi tazminat (TMK md. 174/1) tefrik edilerek Aile mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Uyuşmazlık konusu hüküm bağıştan rücu niteliğinde bulunan ziynet alacağı ve tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece de bu şekilde nitelendirilmiştir. O halde 17.07.2014 tarihli Yargıtay Büyük genel Kurulu kararı uyarınca görev Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.10.2014 (Prş.)...

        Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m.225). Bu hükme göre, boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Boşanma hükmü kesinleşmediğine göre, tasfiyeye ilişkin bu talebin boşanma davasından tefrik edilmesi, boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi ve bundan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu hususun nazara alınmayarak yazılı gerekçe ile talebin kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/396 KARAR NO : 2023/660 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİVEREK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2021 NUMARASI : 2020/337 ESAS - 2021/528 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Eşyası Alacağı KARAR : Siverek Aile Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasında boşanma ve ziynet eşyası alacağı davası yönlerinden yapılan yargılama sonucunda verilen 14/12/2021 tarihli karar aleyhine davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu, dosyanın dairemizin 2022/2212 Esas sırasına kaydedildiği, tarafların boşanmanın fer'isi niteliğindeki talepler yönünden istinaf incelemesinin söz konusu dosyada yapıldığı, ziynet alacağına ilişkin davanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine ve istinaf incelemesinin yeni esas üzerinden yapılmasına karar verildiği, tefrik üzerine ziynet alacağı davasına ilişkin dosyanın dairemizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakla, dosya incelendi....

          UYAP Entegrasyonu