Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı (erkek) tarafından ise her iki boşanma davası; fer'ileri ve altın alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin ziynet alacağına ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının ziynet alacağına ilişkin faiz isteği olmadığı halde, hüküm altına alınan ziynet alacağına dava tarihinden faize karar verilmesi doğru değildir (HMK.md.26). 3-Davalı-davacı erkek 26.12.2011 tarihinde açmış olduğu boşanma...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın boşanma davasıyla birlikte açıldığı, 12/11/2021 tarihinde tefrik kararı verildiği, boşanma dosyasında tefrik kararı verilinceye kadar taraf tanıklarının dinlendiği, davacı tanığı Cafer Orhan ve davalı Tanığı Güler Ermişler'in dinlenilmesinden taraflarca vazgeçildiği, boşanma dosyasının ön inceleme duruşmasında taraflara HMK 140/5 maddesi gereğince ellerinde bulunan belgeleri sunmak üzere kesin süre verildiği, davacının süresi içerisinde sunduğu delil dilekçesinde ziynet eşyalarının bulunduğu CD görüntülerini duruşmada elden vereceğini belirttiği ve ön inceleme duruşmasını takip eden 25/06/2020 tarihli celsede CD'nin davacı tarafça ibraz edildiği, dolayısıyla kesin süreden beklenen amacın gerçekleştiği, her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından ziynet eşyalarının varlığı ve davalı tarafça alındığının ispat edilemediğinden bahisle dava reddedilmiş ise de, dinlenen davalı tanıkları Halil Ayhan ve Selim Ayhan'ın beyanları ile...

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; ziynet alacağı davasının kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış boşanma ve ziynet alacağı davası olarak dairemizin 2021/1323 esas sırasında kayıtlı iken dairemizce yapılan inceleme sonucunda adı geçen dosyadan TEFRİK edilmesine karar verilen ZİYNET EŞYASI alacağına ilişkindir. Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının koca tarafından alındığını ileri sürmüştür. Dinlenen davacı tanıklarının ziynet eşyalarına ilişkin beyanları kadından aktarıma dayalı beyanlar olup bu hususta kadının iddiasını ispat etmeye tek başına yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. Dolayısı ile davacı ziynetlere ilişkin davasını tanık beyanları ile ispat edememiştir. Ancak davacı yemin deliline de dayanmıştır....

    Ziynet alacağı davası ile bu ziynetlerle katkı yapıldığı iddia edilen bir mal için aynı zamanda katılma alacğı ve değer artış payı alacağı talebinde bulunulmuş ise ve Yargıtay 8.HD'nin ilke ve uygulamaları doğrultusunda ziynetler sebebiyle hesaplanacak değer artış payı alacağı miktarı, davalı lehine denkleştirme yapılması gereken miktar olup bu miktar taşınmazın karar tarihine en yakın güncel değerinden çıkarılarak, ortaya çıkan miktarın katılma alacağı hesabında dikkate alınması gereklidir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, kararın yerinde olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Şöyle ki; Ziynet alacağı davası ve ziynet nedeni ile mallara yapılan katkının talep edildiği mal rejiminden doğan davalar birlikte görülebileceği gibi duruma göre biri diğerinini sonucunu da bekleyebilir....

      Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası ve kişisel mal niteliğinde ziynet eşyası alacağı davasıdır. Yargılama sırasında davalı erkeğin vefat etmesi ve kadının boşanma davasından feragat etmesi nedeniyle boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığını, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, dahili davalılarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yargılama sırasında dinlenen tanıkların yakın akraba olması, tanıklığa engel olmadığı gibi aksine HMK 255.madde gereğince ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Bu haliyle dahili davalıların tanıkların yakın akrabalığına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davası devam ederken davalı erkek eşin 04.05.2019 tarihinde vefatı nedeniyle evlilik birliği ölümle sona ermiştir....

      Taraflarca, hüküm ziynet alacağı yönünden istinaf edilmiş olup boşanma davasında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve ziynet alacağı davası yönünden yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, ziynet alacağına ilişkin talep yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, tarafların boşanma ve ferilerine yönelik istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine, davacı-k.davalı kadının ziynet alacağına yönelik davasının ise tefrikine karar vermek gerekmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasından İlk Derece Mahkemesince tefrik edilen işbu ziynet alacağı davası ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde 10.000 TL'nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü ileri sürerek, davacının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; HMK'nın 150. Maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, karar verilmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasından İlk Derece Mahkemesince tefrik edilen işbu ziynet alacağı davası ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde 10.000 TL'nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü ileri sürerek, davacının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; HMK'nın 150. Maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, karar verilmiştir....

      Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı karşı davacı kadının kusur tespiti, reddedilen boşanma davası ve fer'îlerine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı karşı davacı kadının ziynet alacağına ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmünün ziynet alacağına ilişkin maddelerinin kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

        Mahkemece; davacı tarafın ziynet eşyalarının davalı uhdesinde kaldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının çeyiz eşyaları talebinin ise tefrik edilmediği, boşanma davasında böyle bir talep olmadığı, huzurdaki davanın ziynet eşyalarına ilişkin olduğu, ayrıca davacının bunlara rağmen istemiş olduğu çeyiz eşyalarının davalı tarafından rızaen davacıya iade edilmiş olduğu anlaşılmış olması karşısında davacının çeyiz eşyaları talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; boşanma dosyasından tefrik edilen ziynet eşyalarının bedellerinin davalı kocadan tahsili istemine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu