Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 2016/4832 esas ve 2017/9934 karar sayılı 25.09.2017 tarihli ilamı ile ziynetler yönünden “Hangi ziynetlerin kabul edildiği ve hüküm altına alınan ziynetlerin cins, nitelik, miktar ve değerleri ayrı ayrı gösterilmediği” gerekçesiyle bozulmuş, ziynet alacağına yönelik diğer temyiz itirazları ise incelenmemiştir. Mahkemece bozma sonrası ziynet alacağına yönelik karada “Davacı ziynet alacağı talebinde bulunmaktadır. Bu konuda bozma ilamı doğrultusunda, ziynet eşyalarının cins, nitelik, değer ve miktarları ayrıntılı olarak belirtilerek ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne” şeklinde gerekçeyle ziynet alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte de bulunulmamıştır. Hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve kabul gerekçesi kararda belirtilmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2019/402 ESAS - 2021/496 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Gaziantep 6. Aile Mahkemesinin 2019/402 esas sayılı dosyasında boşanma, ziynet alacağı davası yönünden yapılan yargılama sonucunda verilen 07/07/2021 tarihli karar aleyhine davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, dosyanın dairemizin 2021/2086 esas sırasına kaydedildiği, davalının boşanmanın fer'isi niteliğindeki talepler yönünden istinaf incelemesinin söz konusu dosyada yapıldığı, ziynet alacağına ilişkin davanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine ve istinaf incelemesinin yeni esas üzerinden yapılmasına karar verildiği, tefrik üzerine ziynet alacağı davasına ilişkin dosyanın dairemizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ziynet alacağının bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı kadın kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir. Davacı eş ailenin ortak giderleri için malvarlığından rızasıyla yaptığı katkıyı geri isteyemez. Davacının bu katkıyı kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurarak yapmış olması sonucu değiştirmez. Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesinin somut olayda uygulanmamasını gerektirecek bir hukuki gerekçede yoktur. Bu sebeple ziynet eşyalarına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi doğru olamamıştır. Temyize konu hükmün, ziynet eşyalarına ilişkin bölümünün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Somut olayda kabul edilen ziynet alacağı değeri 37.917 TL olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle,kadının ziynet alacağına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince : Davacı kadın tarafından erkek eş aleyhine evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince boşanmaya ve fer’ilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ile ziynet alacağı talebinde faiz hükmedilmemesi ıslah talebinin reddine ilişkin karar ve ıslahla artırdıkları harcın iade edilmemesi, boşanma davasında yargılama giderleri, davalı erkek tarafından; iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, vekalet ücreti ve ziynet alacağı yönlerinden istinaf edilmiştir....
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının müşterek evin ihtiyaçları için bozdurulduğu davalı tarafından kabul edilmiştir. Evlilik birliği içerisinde davalı tarafından müşterek giderler için bozdurulan ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacıya aittir....
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının bir kısmının davalı tarafından evlilik birliği içerisinde bozdurulduğu kabul edilerek bunlara ilişkin talep kabul edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden ziynet eşyalarının davalının çalışmadığı dönemde buzdurulduğu anlaşılmaktadır. Evlilik birliği içerisinde davalı tarafından müşterek gderler için bozdurulan ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle ddavacıdü bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır....
Somut olayda mahkemece kabulüne karar verilen ziynet alacağının miktarı 4.796 TL olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde, cins, nev'i ve miktarını açıkladığı ziynet eşyalarının erkekten alınarak kendisine geri verilmesini talep etmiş, davalı erkek ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Dosyada yapılan incelemede, ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alınıp geri verilmediği anlaşılmaktadır....