Aile Mahkemesinin 2017/627 Esas sayılı dosyası ile 09/08/2017 tarihinde boşanma davası açtığını, bu tarihte davacı tarafça kasada olduğu iddia edilen ziynet eşyalarının kolaylıkla alınabilecek iken davacı tarafın 17/08/2017 tarihinden müvekkili tarafından altınların kasadan alındığını iddia ederek asılsız ithamda bulunduğunu, ziynet eşyalarının kasada olduğu iddialarının gerçek dışı olduğunu, kasadan alındığı iddia edilen 17/08/2017 tarihinden sonra tarafların çekişmeli boşanma davasını anlaşmalı olarak bitirdiklerini, anlaşmalı boşanma için görüşme sırasında taraflar arasında ziynet eşyalarına ilişkin herhangi bir anlaşmazlığın olmadığını, davacının ziynet eşyalarını müvekkili tarafın alındığı iddiasının inandırıcılıktan uzak olduğunu, nakit paranın ziynet eşyası olarak sayılmadığını, bu nedenle nakit para talebinin de yerinde olmadığını, ziynet eşyaları evlendikten sonra davacıya teslim edildiğinden davacının tasarrufuna bırakıldığından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir...
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, " davacı tarafın ziynet alacağı talepleri için ayrı bir dava açıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına " karar verilmiştir. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı talebinde bulunmuştur. Ziynet alacağı talebi boşanmanın fer’isi niteliğinde olmayıp, talep edilen ziynet bedeli üzerinden ayrıca nispi harca tabidir. Dava açılırken yatırılmış olan başvurma harcı dilekçedeki bütün istekleri kapsar. Ziynet talebiyle ilgili nispi harcın davacıya tamamlattırılması (Harçlar Kanunu md. 30- 32); harç tamamlandığı takdirde gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi; harç tamamlanmadığı takdirde ise anılan yasanın 30. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir....
konu tam, yarım ve çeyrek altınların ziynet olarak kullanılması söz konusu olmayıp bunların yatırım aracı olarak kullanıldıkları ve yatırım aracına dönüşen bu altınların ziynet sayılamayacağı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 66 adet bilezik, her biri 11 gr. 1 adet ... burma bilezik, 30 gr....
Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının kaynanası ve kayınbabası olan davalıların evindeki kasada bulunduğunu ileri sürmüş, davalılar ise ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Somut olayda; dinlenilen davacı tanıkları, ziynet eşyalarından alyans, tektaş yüzük ve beştaş yüzüğün davacı ile davalı ...'nin ortak konutunda bulunduğunu beyan etmişlerdir. Buna göre, davacı, bu ziynet eşyalarının davalı ... tarafından alınarak kaynanası ve kayınbabası olan diğer davalıların evindeki kasada muhafaza edildiği yönündeki iddiasını ispat edememiştir....
Dava; ziynet alacağı talebine ilişkindir. Davalı-karşı davacı kadın vekili, karşı dava dilekçesi ile; düğünde takılan ziynet eşyaları için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL ziynet alacağı talep etmiş, mahkemece bu talebi ispatlanmadığından reddedilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davalı-karşı davacı kadın ziynetlerle ilgili iddiasını, dinlenen tanık beyanlarıyla ispatlayamamış olup, bu hususa ilişkin tanık sözleri yeterli değildir. Ne var ki karşı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığı halde, mahkemece, davalı-karşı davacı kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....
Somut olayda; davacı tarafından, hem boşanma hem de ziynet alacağı davasının birlikte açıldığı, davacının, her iki davası açısından da süresinde sunulan delil listesi ile tanıklarını bildirdiği anlaşılmaktadır. Davacının tanıklarının, 22.01.2020 tarihli celsede ilk derece Mahkemesi tarafından tanık olarak dinlenmelerine rağmen, tanıklara ziynet alacağı hakkında mahkeme tarafından hiç soru sorulmadığı halde, gerekçeli kararda da, davacı tanık beyanlarının, davacıdan duyduklarının aktarımına dair olup hükme esas alınamayacağından ziynet alacağına ilişkin davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yasal sebep bulunmadıkça gösterilen tanıkların ziynet alacağı hususunda, dinlenmemiş olması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır (HMK m.27). Dinlenilmeyen tanıklar yönünden HMK'nın 241. maddesi koşulları da oluşmamıştır....
Bu durumda, davacı kadının ziynet alacağı mevcut olup, tarafların gösterdikleri tanıkların ziynet alacağı talebi yönünden de dinlenilmesi, dilekçeler teatisi aşamasında dayandıkları ve sundukları diğer deliller toplanıp, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Münhasıran bu sebeple ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a.6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına hükmetmek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, A-1- Davacı kadının, ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin KABULÜNE. Batman 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı kadın vekili kararı, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş olması yönelik olarak istinaf etmiştir. Davalı erkek vekili kararı, kadının reddedilen ziynet alacağı davasında nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına yönelik olarak istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ziynet alacağı davasıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ "...Davacı dava dilekçesinde çeyiz eşyaları, ziynet alacağı ve diğer zararlar için diye belirterek 30.000,00 TL maddi tazminat talep etmiştir. Davacıya 02/10/2017 tarihli celsede maddi tazminata yönelik talep sonucunu kalemler halinde açıklaması için süre verilmiş, davacı vekili 16/10/2017 tarihli dilekçesi ile talebini açıklamıştır. Davacının ziynet eşyası ve çeyiz eşyası alacağına ilişkin talebi boşanmanın eki niteliğinde değildir. Ziynet eşyası alacağı ve çeyiz eşya alacağı talebi ayrıca harca tabidir. Davacının harcı yatırılan usulüne uygun müstakil bir dava ve karşı davasının bulunmadığı" gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyaları hakkında hüküm kurulmadığını, davanın adli yardımlı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür. Somut olayda; davacı kadın düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurularak kamyon alındığını ve iade edilmediğini ileri sürmüştür....