"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davacının ziynet eşyalarının iadesi, olmadığı taktirde bedelinin iadesi talebinin reddine; çeyiz eşyaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü : Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili boşanma davasında karşı dava olarak açtığı daha sonra boşanma davasından tefrik edilen ziynet ve çeyiz eşya istemli davada, davalının kusurlu eylemleri nedeniyle birlikteliğinin çekilmez hal aldığını, bu yüzden şahsının davalı tarafından baba evine bırakıldığını, çeyiz eşyalarının davalı da kaldığını ayrıca, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafça bozdurulduğundan bahisle sözkonusu çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/226 KARAR NO : 2023/241 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIZILTEPE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2021 NUMARASI : 2020/95 ESAS, 2021/495 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı - Çeyiz alacağı KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Dairemizin 03/02/2023 tarihli 2022/515 Esas ve 2023/210 Karar sayılı dosyasından ziynet ve eşya alacağına yönelik istinaf talebi HMK'nın 167 ve 360. maddesi gereğince tefrik edilerek Dairemizin 2023/226 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının satılarak tır kamyonu alındığını, çeyiz eşyalarının da kayınpederinin evinde kaldığını belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesine bunun mümkün olmaması halinde toplamda 177.750,00 TL ziynet alacağının tahsiline, çeyiz eşya bedeli olarak toplamda 30.000,00 TL'nin...
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3- Mahkemece hem tefhim edilen kısa kararda hem de gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, ev ve çeyiz eşyalarının yargılama sırasında davacı tarafa tutanak ile teslim edilmesi sebebiyle ev ve çeyiz eşyalarıyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararın gerekçesinde ise, ev ve çeyiz eşyalarına ilişkin talebin atiye bırakılmış olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ile hüküm arasında yaratılan çelişki nedeniyle ev eşyası ve çeyiz alacağı yönünden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 4-Davacı kadın, dava dilekçesinde 1000 TL tutarında ziynet alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece alınan bilirkişi raporu sonrasında ziynet alacağına ilişkin davasını ıslah edip alacak bedelini 11.909,70 TL’ye yükseltmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kısmen reddedilen ziynet ve çeyiz alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ziynet ve çeyiz alacağında kısmen reddedilen toplam miktar 78.419,82 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle davacı kadının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davacı kadının temyiz dilekçesinin REDDİNE, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.28.06.2021 (Pzt.)...
Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2004 yılında evlendiğini, davalının düğünden 6 ay sonra müvekkilini ailesinin evine bıraktığını, daha sonra gelip almadığını, ardından müvekkili aleyhine boşanma davası açtığını, tarafların 2009 yılında boşandığını, müvekkilinin ziynet ve çeyiz eşyalarının müşterek ikametgahta kaldığını belirterek; ziynet ve çeyiz eşyalarının bedeli olan toplam 81.700,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı asil 02.04.2015 tarihli celsede dava konusu çeyiz eşyalarının tamamını davalıdan teslim aldığını bildirmiştir....
KARAR Davacı eşi ile bir dönem ayrı olduğunu, yeniden bir araya geldiklerinde kayın pederi olan davalıya emanet olarak verdiği bir kısım çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı yanca bizzat imzalanmak sureti ile belgeye bağlandığını ve ayrılık olması halinde davacıya iade edileceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek çeyiz ve ziynet eşyalarının bedeli için başlattığı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, dava konusu belgeye altınlarla ilgili kısmın sonradan eklendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, belgedeki ziynetlerin bulunduğu cümlenin anlam bütünlüğü dikkate alındığında sonradan eklenmiş olabileceği kanaatine varıldığından ve çeyiz eşyalarının niteliği belirlenemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı yanca imzalanan belgeye dayanarak çeyiz ve ziynet eşyalarının bedelinin tahsiline ilişkin olarak eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : EDİRNE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2012 NUMARASI : 2012/82-2012/688 Taraflar arasındaki ziynet ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ziynet eşyaları yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; ziynet ve çeyiz eşya alacağı istemine ilişkin olup, mahkemece; davaya konu çeyiz eşyalarının 02.05.2012 tarihinde davacıya teslim edildiği, böylece çeyiz eşyalarına yönelik talebin konusuz kaldığı gerekçesiyle çeyiz eşyalarına ilişkin dava yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına ilişkin davanın kabulü ile 3.770,00 TL ziynet eşya alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin 2.005,00 TL ziynet eşyası alacağının saklı...
e verdiğini, yüzük, küpe ve saatin ise davacının kendisinde kaldığını, diğer çeyiz eşyalarını ise vermeye hazır olduklarını belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece; davacı tarafın taleplerini taraflarca ve tanıklarca imzalanan 09/09/2011 tarihli çeyiz senedine dayandırmış; davalı ...’nün de bu belgeyi teslim alan sıfatı ile imzalamış olduğu, çeyiz senedine teslim alan sıfatı ile imza atan davalı ...’nün, çeyiz senedinde belirtilen eşyaları davacıya teslim ettiğine dair bir belgeyi dosyaya ibraz etmediği müddetçe, çeyiz eşyalarını davacıya teslim borcundan kurtulamayacağı ve davada ispat yükünün davalı ...'ye ait olduğu, davalı ...'nün ise çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya iade ettiğini kanıtlayacak nitelikte, davacının sunmuş olduğu belge mukabilinden bir belgeye dayanmadığı ve çeyiz senedi altındaki imzanın ...'...
Davalı; çeyiz senedinde eşyaların adet ve toplam fiyatlarının bulunmadığını, davacının bu eşyalara kendince adet ve değer belirttiğini, çeyiz senedinin abartılı olarak yazıldığını, eşyaların markasının belirtilmediğini, piyasa değerinden fazla değer gösterildiğini, bileziklerin 18-19 gram olduğu halde 23-24 gram yazıldığını, çeyiz senedinde yazılı bayan elbiselerinin davacı tarafından giderken götürüldüğünü, paralar ve ziynet eşyalarını davacının alıp götürdüğünü, çeyiz senedindeki eşyalarının aradan geçen uzun zamana rağmen yıpranma payının dikkate alınmadığını, ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise tazminatların miktarı, çeyiz ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet ve çeyiz alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Hükme esas ziynet ve çeyiz alacağı davasına yönelik talep edilen bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....