Davacı vekili dilekçesinde, tarafların 2007 yılında evlendiklerini, halen aralarında boşanma davasının bulunduğunu, ayrı yaşadıklarını, taraflar arasındaki 11.07.2007 tarihli çeyiz senedine göre, ziynet eşyası olarak 10 adet altın bilezik, ev eşyası olarak 1 adet buzdolabı vs. ev eşyalarının müvekkiline bağışlandığını, bu çeyiz senedindeki ziynet ve ev eşyalarının davalının yanında kaldığını ileri sürerek, aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelleri olan 10.000 TL.'nin davalı eş ve kayınpederden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki çeyiz senedinde belirtilen 10 adet altın bileziğin evlilik birliği içerisinde iken 16.12.2008 tarihinde davacı tarafından bozdurularak davalı eş...'in... .../......
Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde: Eldeki dava mehir senedinden dolayı ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ve yukarıdaki açıklamaların ışığında ele alınması gerekir. Görülmekte olan davada, davalılar senetteki imzayı inkar etmemişler; davacı ile davalılardan ...’ün ikinci birleşmelerinde dava konusu senedin tanzim edildiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve çeyiz eşyalarının bu senede yazıldığını, talep edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıda olduğunu, bu eşyaların yanlarında kalmadığını iddia etmişlerdir. Yukarıda vurgulandığı üzere, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davalıların davaya konu mehir senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin taahhüdü yerine getirdiklerini yazılı delille kanıtlamaları gerekir. Ancak davalılar iddialarını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil dosyaya sunmamışlardır....
Eldeki dava, mehir senedinden dolayı ziynet eşyalarının teslimi ya da bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre; konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu ziynet eşyaları taraflar arasında senede bağlanmış olup bu senet davalıları bağlayıcı niteliktedir. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiği ve davalılar tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. Somut olayda; davalıların, çeyiz senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarını teslim alarak senedi "eşyaları teslim alanlar" sıfatı ile imzaladıkları ve imzalarını inkar etmedikleri anlaşılmaktadır....
Mahkemece; davalı ... açısından davanın husumet nedeni ile reddine, diğer davalı ... açısından kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Davalının ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda; davacı çeyiz eşyalarının hiç alınmadığı, ziynet eşyalarının ise davalılar tarafından zorla elinden alındığı ve iade edilmediğini beyan ederek, çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalı savunmasında çeyiz eşyalarından alınanların mevcut olduğu, ziynet eşyalarını ise davacının giderken götürdüğünü savunmuştur. Mahkemece, davanın çeyiz senedine dayanması nedeniyle davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davası, kusur belirlemesi, çeyiz ve ziynet alacağı davası ile vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davası, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının bedeli yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece kabul edilen çeyiz eşyası davasına yönelik bedel 2135 TL olup, karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK m. 438/1) kesin niteliktedir....
ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemeninde kabulünde olduğu üzere; davacının dava konusu ettiği ziynet ve çeyiz eşyalarını altında davalının imzasının bulunduğu senet ile davalıya teslim ettiği anlaşılmaktadır....
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının varlığının bedellerinin çeyiz eşya senedi ile kanıtlandığını, aksinin ancak aynı nitelikte yazılı bir belgeyle kanıtlanmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin davalı T4 tarafından müşterek konuttan üzerindeki ziynet eşyaları zorla alınarak kapı dışarı edildiğini belirtmiştir....
Somut olayda, davacı-davalı kadının toplam 56.064 TL tutarındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı nın kabulüne hükmedilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince erkeğin davasının reddine ve kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı davalı-davacı erkek her iki boşanma davası ve kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş ve hüküm erkek tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir....
Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Davacı dava dilekçesinde 21/01/2016 tarihinde taraflar arasında meydana gelen kavga,tartışma,darp neticesinde olayın ihbar üzerine emniyete intikal ettiğini,davacının ortak konuta gelen polis nezaretinde ayrıldığını,ziynet ve çeyiz eşyalarını almaksızın,eşyalarının tamamına yakınını evde bırakarak müşterek konuttan ayrıldığını ve kadın sığınma evine yerleştirildiğini,bu olaydan sonra ortak hayatın tesis edilmediğini,ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini,olmadığı taktirde bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Harca esas değer dava dilekçesinde ziynet eşya ve çeyiz eşya bedeli toplam 10.000,00 TL olarak gösterilmiştir ve harcı yatırılmıştır.HMK 119/2....
Mahkemece gerekçesinde de kabul edildiği üzere davalı ...’ın davacıya ait ziynet eşyalarını birlikte yaşadıkları süre zarfında harcadıkların beyan etmesi karşısında davacının ziynet eşyalarının davalılarda kaldığı kanaati oluştuğu belirtildiği halde bir kısım ziynet eşyalarının bedellerinin davacıya iadesine karar verilirken bazı ziynet eşyaları hakkında davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı, çeyiz senedinde yazılı eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ederek eldeki davayı açmıştır. Çeyiz eşya senedin 3.kaleminde Buzdolabı, 17.kaleminde de televizyon eşyası olup bu eşyalar içinde istemde bulunulduğu halde bu eşyalar için talep bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....