Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2022 NUMARASI : 2022/246 ESAS - 2022/851 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıya aynen iadesi ile olmadığı takdirde bedelinin davalıdan yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, davacı, dava dilekçesinde belirttiği ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Harca esas değer dava dilekçesinde 10.000,00 TL ziynet, 22.191,00 TL çeyiz eşyaları bedeli toplamı 32.191,00 TL olarak gösterilmiş, yargılama sırasında ziynet eşyaları yönünden dava değeri 25.220,00 TL'ye ıslah edilmiş, ve böylece dava değeri 25,220,00 TL ziynet ile 22.191,00 çeyiz eşyaları bedeli toplamı 47.411,00 TL artırılmış olmasına karşın, bu bedeller üzerinden yatırması gereken karar ve ilam harcını yatırmamış olduğu halde mahkemece hesaplanacak peşin harç eksiği tamamlatılmaksızın yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 4) Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

    ın şiddet uygulayarak davacıyı ortak konuttan uzaklaştırması nedeniyle ziynet eşyaları ile ev ve çeyiz eşyalarının davalılarda kaldığını ileri sürerek; ziynet eşyaları ile ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde ziynet eşyalarının bedeli olan 57.315 TL nin davalılardan, ev ve çeyiz eşyalarının bedeli olan 37.780 TL nin ise davalı ...'tan, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep etmiştir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 2.240 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, ziynet alacağına ilişkin davanın ise reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından ziynet alacağına ilişkin talebin reddi yönünden temyize getirilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....

        Davacı kadın, davalı erkeğin, evlilik akdinin yapılması karşılılığında, mülkiyeti kadına ait olmak üzere bir kısım çeyiz eşyası alınacağını taahhüt ettiğini, bu hususun ispatı kapsamında tarafların babası ve köy muhtarı tarafından “çeyiz senedi” başlıklı belgenin düzenlendiğini iddia etmiştir. Buna göre çeyiz eşyası talebine konu taşınır malların kadına davalı tarafından bağışlanacağı iddia edildiğine, davacı tarafça sunulan “çeyiz senedi” isimli belgenin de iddianın ispatı kapsamında delil niteliğinde ibraz edildiğinin anlaşılmasına göre, davacı tarafın çeyiz eşyasının teslimine ilişkin talebinde husumetin davalı erkeğe yöneltilmesi yerinde ve zorunludur. Bunun yanında, davacı kadın dava dilekçesi ile çeyiz senedinde yazılı ziynetler ile düğün töreninde kendisine takılan bir kısım ziynetlerin iadesini talep etmiş, bu ziynetlere ilişkin çeyiz senedi ile düğün törenine ilişkin kamera kayıtlarına delil olarak dayanmıştır....

          Ziynet davası yönünden, kadın karşı dava dilekçesinde ziynetlerin akıbeti ile ilgili iddiada bulunmamıştır. Kadın tanıklarının beyanları da soyut beyanlardan ibaret olduğu anlaşılmış olup, kadının yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince ziynet eşyası davasının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi, vekalet ücreti yönünden kararda kadın aleyhine bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmıştır. Çeyiz eşyası davası yönünden de dava dilekçesinde bir talebinin bulunmadığı, mahkemenin hüküm fıkrasında ziynet eşyasının ve çeyiz eşyasının reddine denmesi hatalı olmuştur. Usulüne uygun açılmış bir çeyiz eşyası davası bulunmamasına rağmen kesin hüküm oluşturacak şekilde çeyiz eşyası yönünden talebin reddine denmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile mahkemenin çeyiz eşyası yönündeki hükmün kaldırılmasına, çeyiz eşyası yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisine karar verilmiştir....

          Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Mahkemece, ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, ancak kabul edilen ve aynen iadesine karar verilen ziynetlerin ayarları, gramları ve ne tür ziynet eşyası olduğu açıkça gösterilmemiş, iadesine karar verilen ziynet eşyalarının bedelleri ise ayrı ayrı yazılmamıştır.Aynı şekilde kabul edilen ve aynen iadesine karar verilen çeyiz eşyalarının ne tür çeyiz eşyası olduğu açıkça gösterilmemiş, iadesine karar verilen çeyiz eşyaların bedelleri de ayrı ayrı yazılmamıştır. Mahkeme tarafından dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz....

          Somut olayda, 25/09/2011 tarihli ve " Altın ( 10 tane bilezik ) 20.000.00.- TL,sandık içi 5.000.00.- TL, yatak odası 6.000.00.- TL, mutfak eşyası 5.000.00.- TL, salon takımı 6.000.00.- TL, beyaz eşyalar 5.000.00.- TL, yatak, perde, halılar 5.000.00.- TL, tamamını teslim aldım " içerikli çeyiz senedini davalı ... imzalamıştır . Eldeki dava, çeyiz senedinden dolayı ziynet ve çeyiz eşyalarının teslimi ya da bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre; konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Davaya konu edilen eşyalar, taraflar arasında senede bağlanmış olduğundan bu senedin içeriği davalıları bağlamaktadır. Dolayısıyla davalılar senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ispatlamak zorundadır. Senet gereğinin yerine getirildiği konusunda tanık dinlenmesi ve tanık beyanlarının hükme esas alınması mümkün değildir. Düzenlenen çeyiz senedinde açıkça ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı tarafa teslim edildiği belirtilmiştir....

            Davacı-davalı kadının çeyiz ve ziynet alacağı, düğün masrafı talebi boşanma talebinin eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, davacı-davalı kadına talep edilen çeyiz ve ziynet alacağı, düğün masrafı miktarı üzerinden nispi harcın ikmali için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi, harcın ikmal edilmemesi halinde ise Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Davalılar; anlaşmalı boşanma davasında, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir alacaklarının olmadığını beyan ettiklerini, bu nedenle çeyiz senedine dayalı açılan alacak davasının dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini bildirerek, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece; ... Aile Mahkemesinin 2014/360 esas sayılı kesinleşen dosyasında, 07/11/2014 tarihli celsedeki anlaşmalı boşanmaya ilişkin davacı beyanının, çeyiz senedine konu eşyalar ile ilgili taleplerden feragat anlamına geleceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hakim davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; çeyiz senedine dayalı eşya ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; davacı kadının boşanma dosyasındaki beyanının, boşanma sonrası açtığı eşya ve ziynet alacağı davasında kendisini bağlayıp bağlamayacağı noktasında toplanmaktadır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, ......

                UYAP Entegrasyonu