"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi sıfatı ile) DAVA TÜRÜ : Ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına ve bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm verilmiş bulunmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma gereklerine uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 18.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
kaydıyla müvekkiline ait olan 60 adet çeyrek altın, 4 adet tam altın ve 600 TL paradan oluşan ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde şimdilik 2.000 TL bedeline dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini talep ve dava etmiş, 28.02.2018 tarihli dilekçesi ile de düğünde takılan 600 TL paranın düşümü ile kalan 1.400 TL'nin 260 TL'si çeyiz eşyaları, kalan bedelin ise diğer ziynet eşyaları için istenildiğini belirterek 17.04.2019 tarihli dilekçesi ile de dava değerini toplam 21.192 TL olarak ıslah etmiştir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının ziynet eşyalarını baba evine götürdüğünü, liste halinde sundukları çeyiz eşyalarını ise teslime hazır olduklarını belirterek (teslime hazır oldukları çeyiz eşyalarının listesini sunarak) davanın reddini istemiştir....
Davacı, davalı ile aralarında nikah olmaksızın birlikte yaşadıklarını, birliktelikleri sona erdiğinde kendisine düğünde takılan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının davalı tarafından verilmediğini belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, çeyiz eşyası yönünden tarafların birlikte yaşamış olduğu evde bulunan ve mahkemece yerinde keşif ile tespiti yapılıp bilirkişi tarafından belirlenenlerin ikinci el değerleri esas alınmış; ziynet eşyası yönünden ise, davacı tanıklarının aynı şehirde yaşamadıkları ve bu eşyalar yönünden başkaca inandırıcı delil ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka miktarı, ziynet ve çeyiz alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı- karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz alacağına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı- karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı ile davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece her iki dava da reddedilmiş, verilen bu karar davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi davasının reddi yönünden, davalı- karşı davacı kadın tarafından da kendi boşanma davası yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile her iki davanın da kabulüne ve tarafların...
Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının iadesi ve teslimi, mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyaları için 100 TL çeyiz eşyaları için 100 TL bedel talep etmiştir.Davasını HMK 109. Maddesi uyarınca kısmi alacak davası yönünde ıslah ettiğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesince karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi 13/2 maddesi uyarınca kabul edilen ziynet eşya ve çeyiz eşya değeri toplam 200 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 5.100 TL vekalet ücreti hüküm altına alınması isabetsiz olmuştur.Dairemizce davacı kadın lehine 200 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.Davalı tarafın aleyhine vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne ,diğer istinaf taleplerinin esastan reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ziynet Eşyalarının İadesi ve Çocuk Mallarının Korunması davaları yönünden yapılan incelemede; Davacı vekili dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla düğünde takılan ve davalı tarafından alıkonulan değerli eşyaların ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli olarak şimdilik 100'er TL'ye dava tarihinden itibaren yasal faizi ile hükmedilmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesince davacı vekiline 05.11.2019 tarihli tensip ile dava konusu ziynet ve çeyiz eşyaları ile çocuk malları hakkında ayrıntılı açıklama yapmak üzere bir haftalık süre verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından verilen süre içerisinde 19.11.2019 tarihli dilekçe ile ziynet ve çeyiz eşyaları ile davaya konu çocuk malları hakkında ayrıntılı açıklama yapılmış, ilk derece mahkemesince davacının adli yardım talebinin de kabulüne karar verilmiştir....
ve çeyiz eşyalarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, reddedilen ziynet ve çeyiz eşyaları, yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, davalılardan ... ...’nın eşi, ...’nin eşinin annesi, ...’in ise eşinin babası olduğunu, davalı ... ile evlenirken çeyiz eşyalarını yanında davalılar ile birlikte oturdukları müşterek haneye çeyiz eşyası olarak götürdüğünü, yine ziynetlerin ve paraların düğünde takıldığını, davalıların davacıyı müşterek haneden birlikte oturmakta iken kovduğunu ve davacıya ait olan eşyaların ve ziynetlerin davalıların yedinde kaldığını bu nedenden dolayı davalıların yanında kalan çeyiz ve ziynet eşyalarını aynen iadesini, aynen olmadığı taktirde bedellerin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte karşı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsiline...
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın, boşanma ile birlikte ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini veya bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı erkek tarafından da çeyiz eşyalarının miktarları ve niteliklerine itiraz edilmemiştir....