Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir."...

(Ömer Uğur Gençcan Boşanma Hukuku 2019 Basım Sayfa 466) Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda taraflar arasında güven sarsıcı davranışlarda bulunuduğu böylelikle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmış ve TMK.nın 166/1 maddesi gereğince taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup; taraflar yaşanan bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başlamışlar bir daha bir araya gelmemişlerdir. Olayların akışı karşısında davacılar dava açmakta haklıdır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Zinaya veya evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1- 161) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; İlk derece mahkemesince kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, Boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddi desteğini yitiren erkek yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin...

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 169.maddesine göre tedbir kararı verildiğinin, karara Türk Medeni Kanununun paylaşmalı mal ayrılığı ile ilgili 254.maddesinin yazılmasının maddi hataya dayalı bulunduğunun ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen, eşine fiziksel şiddet uygulayan davalı kocanın daha ağır kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.04.2011 (Salı)...

    DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde eşler eşit kusurludurlar.Eşit kusurlu olan eş (koca) yararına manevi tazminat verilemez (M.K. m. 176/2) Borçlar Yasasının 49. ve, Medeni Kanununun 24. maddesine dayalı bir dava da bulunmamaktadır.Manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

      Ayrıca Türk Medeni Kanununda evlilik birliğinin sarsılması başlığı altında; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK m. 166/1-2)” şeklinde genel boşanma sebebi yer almaktadır. Türk Medeni Kanununda fiilî ayrılık adı altında özel/ayrı bir boşanma sebebi ise düzenlenmemiştir. Ancak, olayın özelliğine göre, çok uzun süreli fiilî ayrılıkların, genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukukî sebebiyle açılmış davalarda değerlendirilmesi gerekir. Buna engel olacak yasal bir düzenleme yoktur....

        Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ilk derece mahkemesince kabul edilen kadının kusurlu davranışları yanında, davalı erkeğin de ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, tek taraflı olarak düğünden vazgeçtikleri ve bunu sosyal medya üzerinden duyurdukları anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekir. O halde davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; karşı davaları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda, Davalı kadın cevap dilekçesinde karşı davadan bahsetmiştir. Ön inceleme aşamasında ise karşı dava yönünden talebinin olmadığını belirtmiş mahkeme maktu harçları yatırması için süre vermiş, kadın tarafından maktu harçların yatırıldığı anlaşılmıştır. Kararda ise usulüne uygun olarak yatırılmış karşı bir dava bulunmadığından talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yapılan incelemede; davalı kadına atfı kabil bir kusurun varlığının ispat edilemediği anlaşılmıştır....

          Davacı-karşı davalı kadının en son evden ayrıldıktan sonra, erkeğin akrabası olan kadının da uzun yıllardır arkadaşı olan tanık ... 'e gönderdiği mesajlar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak nitelikte olmadığı gibi, tanığın gönderdiği mesaja karşılık gönderildiğinden kadına kusur olarak yüklenemez. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa, dinlenen davalı-davacı erkek tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla, her iki tarafın boşanma davasının reddi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

            UYAP Entegrasyonu