Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin karşılıklı boşanma davası, kadının birleşen davası ise zinaya dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince erkeğin karşı boşanma davası reddedilmiş, davalı davacı erkek vekili hem davanın reddini, hem delillerin eksik toplanmak suretiyle eksik soruşturma yürütülmesini ayrıca ve açıkça istinafa getirmiştir....

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının alkol bağımlısı olduğu ve düzenli bir işinin bulunmadığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, ilgilenmediğini, davacının ailesine ve davacıya sürekli hakaret ettiğini ve küçümsediğini, psikolojik baskı uyguladığını, çalışmasını istediğini, davacının davalı eşin kardeşi tarafından kaçırıldığı ve tecavüz edilmeye kalkışıldığını ve davacının darp edildiğini, bu konuda Akhisar İlçesinde şikayette bulunulduğunu ve soruşturmanın devam ettiği, bu olay üzerinde davacının 7 gün kadın sığınma evinde kaldığını, daha sonra hayati endişesi olması sebebiyle evine gitmediğini, ailesinin yanına gittiğini bu süreç içerisinde kocasının bu olaylar karşısında dahi davacıyı suçladığını, kardeşinin yanında yer aldığını, hiçbir şekilde eşine destek olmadığını, şiddete meyilli tutumları bulunduğunu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların...

    CEVAP Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli olarak müvekkiline bağırdığını, davacının evlilikleri boyunca üzerinde düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının sürekli olarak müvekkiline uyguladığı psikolojik şiddet, aşağılama, hakaret ettiğini evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili için 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadın Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı erkek ise karşı davasında, Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi olmadığı taktirde Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayanarak boşanmalarını talep etmiştir. Mahkemece kadının boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı erkeğin ise zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, erkeğin eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....

        Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Somut olayda; Davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olduğu akıl hastalığına yönelik dava bulunmadığı bu nedenle mahkemenin ret kararı isabetlidir....

        Davalı-davacı erkek açmış olduğu boşanma davasında zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK m. 166/1) ile boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece davalı-davacı erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....

          Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı erkeğin kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde, davalı erkeğin evliliğin fiilen devam ettiği sürece birlik görevlerini ağır şekilde ihmal ettiği ve eşine ilgi göstermediği anlaşılmaktadır....

            DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, kadının kabul edilen davası ve boşanmanın fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan davalı-davacı erkek tamamen kusurludur. Davacı-davalı kadının kusurlu bir davranışı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Kanununun 166. maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....

              Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından 29.07.2015 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası; davalı-davacı kadın tarafından 16.09.2015 tarihinde aynı hukuki sebebe (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış, erkek tarafından daha sonra 22.01.2018 tarihinde zina hukuki sebebine(TMK m. 161) dayalı olarak birleşen boşanma davası açılmıştır. Mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir....

                Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller kapsamında; kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Evlilik birliği, eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa boşanmaya karar verilebilir. Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere göre; kadının ilk derece mahkemesince belirlenen ve yukarıda belirtilen kusurlarının gerçekleştiği, davalı kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verilen olaylarda kadın tam kusurlu olup, erkek açısından TMK'nın 166/1. maddesi şartlarının oluştuğu, usulüne uygun olarak süresinde ileri sürülmediği halde istinaf dilekçesinde dile getirilen kusurların davacıya yüklenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu