Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda, "Davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verilmek sureti ile her iki dava kabul edildiği halde, hükmün gerekçesinde dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma kararı verildiği belirtilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m.297). Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, zinaya dayalı davasının reddi, manevî tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası talebi hakkında tesis edilen hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma talep etmiş, ön inceleme duruşmasında davasını kademeli(terditli) hale getirerek; öncelikle zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebebine dayalı boşanma talep etmiştir....

      Gerçekleşen bu durumda, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-davacı kadın ağır, davacı-davalı erkeğin az kusurlu bulunması nedeniyle davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulünde bir yanlışlık görülmemiş, davacı-davalı erkeğin bu yöne ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, boşanma kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir. 2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-davacı kadın ağır kusurlu olduğu ve Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları lehine oluşmadığı halde, davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğundan bahisle, davalı-davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru değildir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini...

        Hukuk Dairesinin 2017/2086 esas 2018/593 karar sayılı kararı ile "davacı-karşı davalı Emine Arlıkaya'nın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası yönünden istinaf başvurusu olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderildiği, müvekkilinin bu süreçte yıprandığını, davalı kocanın müvekkilini aldattığını, müvekkilini maddi açıdan kullandığını, müvekkiline ve ailesine küfür hakaret ve iftira ettiğini, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin davalı kocanın kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını belirterek boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....

        birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacı tarafından terditli olarak açılan zinaya dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı olarak açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 900 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 40.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminata hükmedildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanma kararının zinaya dayalı olarak verilmesi gerektiği, erkeğin kusurlarının eksik tespit edildiğini, kadın lehine hükmedilen nafaka ile maddi ve manevi tazminatların düşük olduğunu belirterek verilen kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl davanın Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı, karşı davanın Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı olan karşılıklı boşanma davasında davalı-karşı davacı tarafından kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

          baş gösterdiği, tarafların uzun süredir aynı yatak odasını bile paylaşmadığı, olayların akışı karşısında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın aile ve toplum açısından yararının kalmadığı anlaşıldığından zina boyutuna ulaşmayan sadakatsizlik sebebiyle davacı-karşı davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasının kabulüne, zinaya yönelik davasının reddine, kocanın açmış olduğu karşı davanın ise; süresinde delil bildirilmemesi sebebiyle tanık beyanlarına itibar edilemediğinden ve dinlenen davacı tanıklarının beyanlarınında davalı-karşı davacının iddialarını karşılamadığı, bu haliyle kadına kusur atfedilemeyeceği" gerekçesiyle kadının zinaya dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasıdır. (TMK. 166/1. md.) Davalı kocanın daha önce eşi aleyhine açmış olduğu...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/412 esas sayılı davası "tanık beyanlarının evlilik birliğinin sarsıldığını kabule elverişli olmadığı ve kocanın başka biriyle evlilik hazırlığı içinde bulunduğu kendi kusuruyla hak elde edemeyeceği” gerekçesiyle reddedilerek 22.06.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karar ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kocanın kusurlu olduğu tespit edilmiş, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları dönemde ise kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın varlığı da iddia ve ispat edilememiştir....

            Hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kadının davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 2013/509 esas, 2014/276 karar sayılı bozma ilamı ile: " Davacı-karşı davalı kadın öncelikle zina (TMK m.161) sebebine, olmadığı takdirde, evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK. m.166/1-2) dayalı olarak, davalı-karşı davacı erkek ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise. zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir....

              UYAP Entegrasyonu