WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2017/105 Esas sayılı nafaka talebi ile açılan davanın kabulü ile ve müşterek çocuğa nafaka bağlanmasını, boşanma talebinin ve davacının açtığı boşanma davasının ispatlanamaması ve kusurlu tarafın davacı olması nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış, bu sebeple, davalı birleşen dosya davacısı vekilinin, davacı birleşen dosya davalısına karşı açmış olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zinaya dayalı boşanma davası konusunda vazgeçme beyanı dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı 29/01/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, boşanmada ağır kusurlu olmadığını, davacının ağır kusurlu olduğunu, hükmedilen nafakalar ile tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

GEREKÇE : Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma , ziynet alacağı ve mehir alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....

Davacı tarafından 02.05.2002 tarihinde davalıya karşı açılan boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede sarsılmış olması halinde eşlerden her birinin boşanma davası açabileceği hüküm altına alınmıştır. İncelenen dosyada, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir delil ileri sürülmediği, ancak tarafların boşanma hususunda anlaştıkları görülmektedir. Anılan Kanunun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan hükümde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile velayet kararı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı - karşı davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, bu olayların davacı - karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK 4. madde, TBK 50,51,52 ve 58. maddeler) dikkate alınarak davacı - karşı davalı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi ve hükmedilen tazminat miktarı isabetlidir. Yukarıda açıklandığı üzere boşanma sebebi kabul edilen, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı - karşı davacı erkek tamamen kusurlu olduğundan erkek yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1- 2) hükmedilemez....

    Dairemizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan incelemede; Mahkemece "davalı-karşı davacı koca olan Fatih Tükenmez'in eşine karşı fiziki şiddet, sözlü şiddet ve aşağılama içeren davranışlarının olduğu bu konudaki şiddet olayından sonraki samimi ve inandırıcı tanık anlatımları ve küçük torununun şiddet konusunda ki tanıklığı göz önüne alınarak Fatih'in ağır kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu bulunduğu bu bağlamda davacı karşı davalı Fatma'nın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının kanıtlandığı buna karşılık davalı karşı davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması yönündeki karşı davasındaki iddiaların soyut nitelikte olduğu ve dosya içeriği ve tanık içeriğine göre kanıtlanmadığı, kadının pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasında ise toplanan delillere göre zulüm, işkence, ağır eziyet, cinsel ilişkide pek fazla ileri gitmek, acımasızca dövmek gibi pek...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. 1- Davalının cevap dilekçesi ve tebligatlar yönünden istinaf başvurusu hakkında yapılan inceleme sonucunda; Davalıya 03/09/2019 tarihinde usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği, davalının ise süresinden sonra 30/09/2019 tarihinde cevap dilekçesi verdiği, ayrıca 31/10/2019 tarihli ön inceleme duruşmasına ve devamındaki tahkikat ile sözlü yargılama duruşmasına usulüne uygun tebligat yapıldığı sabittir. 2- Davalının mahkeme hükmünün tamamına yönelik istinaf başvurusu hakkında yapılan inceleme sonucunda; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece...

    Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olayların boşanma davasında kusur olarak kabul edilemeyeceğine göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı kocanın tamamen kusurlu olduğu sabittir. Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....

      UYAP Entegrasyonu