Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına (TMK md. 166) dayalı olarak açılmıştır.Davalının gerek evlenme tarihinde gerekse bu tarih sonrasında akıl hastalığı nedeniyle hukuki ehliyete haiz olmadığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 165. maddesine dayalı olarak açılmış bir dava olmadığı gibi bu yönde yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır. Mevcut durum nedeniyle davalı kadının davranışlarının iradi olduğundan, dolayısıyla kusurunun varlığından söz edilemez. Bu nedenle Türk Medeni Kanununun 166. maddesinden açılan boşanma davasının reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırıdır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili 10/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, evlilik birliğinin bitmesinde davacının ağır kusurlu olduğunu, bu nedenle maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakalarına hükmedilmesi gerektiğini, hükmedilen iştirak nafakasının miktarın az olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    GEREKÇE : Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma , ziynet alacağı ve mehir alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olayların boşanma davasında kusur olarak kabul edilemeyeceğine göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı kocanın tamamen kusurlu olduğu sabittir. Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....

      Aile Mahkemesinin 2017/105 Esas sayılı nafaka talebi ile açılan davanın kabulü ile ve müşterek çocuğa nafaka bağlanmasını, boşanma talebinin ve davacının açtığı boşanma davasının ispatlanamaması ve kusurlu tarafın davacı olması nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış, bu sebeple, davalı birleşen dosya davacısı vekilinin, davacı birleşen dosya davalısına karşı açmış olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zinaya dayalı boşanma davası konusunda vazgeçme beyanı dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, " tarafların evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, bir süredir ayrı yaşadıkları ve evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davaları kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davalı-davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda, davalı kocanın eşine şiddet uyguladığı ve hamile olan eşine yaptığı baskı sonucu bebeğini kürtajla aldırdığı; buna karşılık davacı kadının kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığı; böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın tamamen kusurlu olması nedeniyle manevi tazminat talep edemeyeceğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın...

          UYAP Entegrasyonu