DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın anlaşmalı boşanma davası olarak açıldığı, ancak davacının 11/05/2022 tarihli celsede davalı ile anlaşma sağlayamadığını beyanla çekişmeli boşanma davası açacağını söylediği, bu durumda davacıya davasını şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak sürdürmek hususunda açıklayıcı beyanda bulunmak üzere süre verilmesi, dilekçe sunulmadığı taktirde davanın reddine karar verilmesi gerekirken anlaşmalı boşanma şartları gerçekleşmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olmakla, davacının istinafının kabulü ile davalının sair istinaf sebepleri incelenmeksizin davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmek üzere davacıya imkan ve süre verildikten sonra sonucuna göre işlem yapılması gerektiğinden, HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ, davalının sair...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın anlaşmalı boşanma davası olarak açıldığı, ancak davacının 11/05/2022 tarihli celsede davalı ile anlaşma sağlayamadığını beyanla çekişmeli boşanma davası açacağını söylediği, bu durumda davacıya davasını şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak sürdürmek hususunda açıklayıcı beyanda bulunmak üzere süre verilmesi, dilekçe sunulmadığı taktirde davanın reddine karar verilmesi gerekirken anlaşmalı boşanma şartları gerçekleşmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olmakla, davacının istinafının kabulü ile davalının sair istinaf sebepleri incelenmeksizin davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmek üzere davacıya imkan ve süre verildikten sonra sonucuna göre işlem yapılması gerektiğinden, HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ, davalının sair...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı eşi ile 19/11/2019 tarihinde evlendiklerini, anlaşmalı olarak boşanma protokolü imzalayarak boşanma talebinde bulunduğunu, anlaşmalı boşanmak için dava açmış ise de davalının evden ayrılarak başka bir ev tutarak orada yaşamaya başladığını, bu nedenle bu davanın çekişmeli olarak görülmesini talep ettiği, davalının protokol imzalayarak evden ayrıldığını, başka bir ev tutarak ayrı yaşamaya başladığını, bu durumda evlilik birliğini devam ettirme durumu ve ihtimali kalmadığından şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. SAVUNMA:Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/350 KARAR NO : 2021/369 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2020 NUMARASI : 2020/660 ESAS 2020/653 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu, anlaşmanın mali ve hukuki sonuçları üzerinde anlaştıklarını, buna ilişkin protokol düzenlediklerini anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava, davacı ile evli olduğunu bildiği davacının eşi ile davalının duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle davacı eşinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiası ile davalı hakkında açılan tazminat davasıdır. Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde, sanık ile katılan eşi arasında devam eden şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası bulunduğu, sanık ile katılan eşi arasında geçen olaylar nedeniyle, sanığın, katılan hakkındaki iddialarını ispatlamak amacıyla, katılan ile yüzyüze yaptığı konuşmaları katılanın rızası olmaksızın gizlice kayda alarak, bilahare CD'ye aktarıp boşanma davasına cevap dilekçesi ekinde delil olarak sunması şeklinde gerçekleşen olayda, Sanığın, konuşma içeriğini kaydedip, bu kaydı içeren CD'yi, görülmekte olan dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK'nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de, konuşma ayrıntıları...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı ile 20/06/2017 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek 2 tane çocuklarının olduğunu, yaklaşık 15 yıldır evli olduklarını, 2011 yılında şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrıldıklarını, 2017 yılında ise ailelerin araya girmesiyle tekrar evlendiklerini, davalının tır şoförü olduğunu, 2018 yılından itibaren şiddetli geçimsizliklerinin ve huzursuzluklarının tekrar başladığını, beraber yaşadıklarının bir anlamı kalmadığını, boşanma hususunda anlaştıklarını, evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını, davalı ile karşılıklı olarak protokol imzaladıklarını, karşılıklı anlaşılan konular çerçevesinde boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına ve 27/12/2013 tarihli iddianame içeriğine göre, sanık ile katılanın eşi arasında devam eden şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası bulunduğu, sanığın, katılanın başka bir kadınla arabada ve arkaşının evinde yanyana bulunduğu ana ait video kayıtlarını delil olarak katılanla aralarında görülen boşanma davasına sunduğu olayda Sanığın, katılanın başka bir kadın ile aynı ortamda bulunduğuna ait kaydı içeren CD'yi, görülmekte olan dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK'nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüntüleri üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda "Tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına ilişkin mahkememizin kararı taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına." şeklinde hüküm kurulmuşsa da; mahkemece verilen ilk hüküm kısa karar ve gerekçeli kararın çelişkili olması sebebiyle bozulmuş, bozma ilamının sonuç bakımından bozma sebebine göre boşanma davası ve fer'ileri konusunda yeniden hüküm kurulması gerektiği açıkça belirtilmiştir....
Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK.md.161/2). Öncelikle, her ne kadar mahkemece, erkeğin davasının hak düşürücü sürede açılmadığı ve af olgusundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; hak düşürücü sürenin dolduğunu ispat külfeti davalı-davacı kadında olup dosyadaki mevcut delillere göre, davaya dayanak zina vakıasının davacı erkek tarafından tam olarak hangi tarihte öğrenildiği davalı-davacı kadınca ispatlanamadığı ve dosya kapsamından da bu tarihin tespit edilemediği anlaşılmakla; hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gibi, dosyadaki delillerle af olgusunun da ispatlanamadığı anlaşıldığından, bu yönüyle de davanın reddi doğru görülmemiştir....