Mehmet Nazım Gençtürk'e yapılan tebliğ geçerli olduğundan, bu tebliğ tarihine göre mahkemece verilen iki haftalık çekişmeli boşanma dava dilekçesi verilmesi yönündeki süre geçmiş, ayrıca davacı asile yapılan tebliğ sonrasında da ve halen dosyaya çekişmeli boşanma talebine ilişkin dava dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, yerel mahkemece çekişmeli boşanma dava dilekçesinin verilmemesi sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, verilen bu kararın esasa yönelik sonuç (kesin hüküm anlamında) doğurmayacağı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, zina (TMK. 161) hukuki sebebine dayalı boşanma, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK. 166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 161. maddesine göre; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur". TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Her ne kadar ilk derece mahkemesince , her 2 davada kusurun belirlenmesi yönünden davalı-birleşen davacı erkeğin eşine karşı hakaretamiz tavır ve davranışları, şans oyunları oynaması, evin geçimini çoğunlukla davacının sağlaması nedeniyle az kusurlu, geçimsizlikte zina eylemi ve eşine karşı hakaretamiz söz ve davranışları nedeniyle davacı-davalı kadının daha fazla kusurlu olduğu ve kusurlu davranışlarının davalı-birleşen davacı erkeğin kişilik hakkını ihlal ettiğinden bahisle manevi tazminat istemi kabul edilmiş ise de birleşen davacı erkek vekili tarafından zina ve evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuku nedenine dayalı açılan boşanma davasında; yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-davacı erkeğin zina davası subuta ermediğinden Dairemizce birleşen davacı erkek vekilinin açtığı zina hukuku sebebine dayalı açılan boşanma davası reddedilmekle birlikte evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuku nedenine dayalı davacı kadının açtığı boşanma davasında, zina vakasına...
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; zina nedeniyle boşanma kararına ve maddi tazminata itirazlarının olmadığını, bu yönlerden kararın kesinleştirilmesi gerektiğini, yoksulluk nafakası talebinin reddi, deliller toplanmadan manevi tazminat kararı verildiği için manevi tazminatın az olmasını ve tasfiye ile ilgili taleplerine karar verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı davalı erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Birleşen dava TMK 161.madde gereğince zina olmadığı takdirde TMK 166/1.madde gereğince boşanma şeklinde terditli açılan davadır. İlk derece mahkemesince, erkeğin asıl davasını ispat edememesi nedeniyle asıl davanın reddine, kadının birleşen davasının zina nedeniyle kabulüne ve ferilerine hükmedilmiştir....
Maddesine göre zina olmadığı takdirde TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma, birleşen dava ise TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Temyiz edilen Dairemiz kararı Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 18/04/2022 tarih, 2022/1581 Esas ve 2022/3684 Karar sayılı ilamı ile, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir. Bozma ilamı üzerine, duruşma açılarak bozma ilamına uyulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece davacı kadının şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı (TMK. md. 166/1) açmış olduğu boşanma davasının, aynı davanın daha önceden açılmış olduğu ve de halen görülmekte olması sebebiyle derdestlik şartları oluştuğu gerekçesiyle (HMK. md.114/1-ı) usulden reddine karar verilmiştir. Aynı davanın, aynı sebebe dayalı olarak, aynı taraflar arasında görülmekte olması halinde derdestlikten söz edilir. Somut olayda ... 8.Aile Mahkemesinde anlaşmalı olarak 4.7.2014 tarihlinde açılan ( 2014/505 esas), ancak dosyadaki belgelerden çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü anlaşılan boşanma davası, davalı erkek tarafından açılmış olup, hala derdesttir....
Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 md. hükümlerine göre geri alınır." hükmünü gerekçe göstererek 23.10.2016 tarihi itibariyle yetim aylığını kesdiğini ve 05.12.2016 tarihli yazı ile de muvazaalı boşanma yaptığının tespiti nedeniyle 24.10.2008-23.10.2016 sürelerinde tarafına ödenen aylıkların iadesi için oluşturduğu toplam borç miktarı 96.613,74 TL geri ödenmesini istediğini, ancak davalı Kurumun maaş kesmek ve ödenen aylıkların faizi ile birlikte geri ödenmesini istemek için ileri sürdüğü gerekçeler ve bununla ilgili yaptığı tüm soruşturmaların doğru olmadığını, gerçeği yansıtmadığını, müvekkilin eşinden muvazaalı boşanmadığını, aralarındaki uyumsuzluk ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle müşterek hayatı devam ettiremeyeceklerini tespitle birlikte boşanma kararı aldıklarını, bu konuda mahkemeye kesin bir kanaat gelmekle de boşanmalarına karar verildiğini, eğer yetim maaşı almak için muvazaalı bir boşanma tasarlanmış olsaydı bu boşanmayı yıllar önce gerçekleştirebileceklerini, iki taraf...
Aile Mahkemesinin 13.02.2014 tarihli ve 2013/169 E., 2014/83 K. sayılı kararı ile; tasnif hâkime ait olmakla birlikte hukuki sebeple bağlı olunduğu, mahkemenin 2008/325 E. ve 2009/84 K. sayılı ilamının gerekçesine göre taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu ve bunun davalıdan kaynaklandığının ispatlanamadığı, ayrılık sürecinde de taraflar arasında yeni bir geçimsizlik nedeni bulunduğunun iddia ve ispat edilemediği, retle sonuçlanan boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri, genel şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı: 7. Yargıtay 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava zina olmadığı taktirde şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden kadının zinasının sabit olmadığı kadının Mansur Akyol İsimli kişi ile yoğun bir telefon görüşmesi içerisinde olduğu ayrıca bir erkek şahısla konaklamak için Vizyon Otel isimli Otele gittiği, otelin evlilik cüzdanı istemesi üzerine konaklama olmaksızın otelden ayrıldığı, gerçekleşen bu olayda kadının eyleminin sadakatsizlik boyutuna ulaştığı değerlendirilmiş, zina olgusu ispatlanmadığından kadının zinaya dayalı davanın kabulüne yönelik istinafı kabul edilerek erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Kadının sadakatsizliğine karşın erkeğin de Nalan isimli kadın ile görüştüğü, bu kadına yurtdışından hediyeler getirdiği dosya kapsamı ile sabittir....
yerine getirmemesi ve evlilik birliği içerisinde eşine karşı olumsuz tutum ve davranışları nedeniyle tam kusurlu olduğu nazara alınarak şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalarına, mal rejimine ilişkin davanın tefrik edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....