Bu nedenle, erkeğin zina hukuki sebebine ( TMK m.161) dayalı boşanma dava dosyası ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m.166/1) iş bu dosyasının birleştirilerek birlikte değerlendirilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Zina, evli kişisinin farklı cinsten bir başka kişiyle cinsel ilişkiye girmesi olduğuna göre; zina gerçekleşmemiştir. Zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi reddedilmelidir. Ne var ki; davacının talebi aynı zamanda genel boşanma sebebini oluşturan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. md. 166/1-2) " sebebini de içerdiğinden; kadının zina oluşturmayan ancak sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekir. Boşanma hükmü, hüküm sonucu olarak doğrudur.Ancak, karar gerekçesi yerinde değildir. Bu nedenle, hükmün boşanmaya ilişkin karar gerekçesinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu 438/son maddesi uyarınca değiştirilerek ve düzeltilerek boşanma kararının onanması gerektiğini düşünüyorum. Değerli çoğunluğun onama düşüncesine katılmakla birlikte onama gerekçesine katılmıyorum....
Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile; bu husus, karşı tarafça dava konusu yapılmamış ise artık özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan davalının, dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2019/579 ESAS 2021/230 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi....
Ancak İlkem'in seyahetlerde eski okul arkadaşını araması, onunla görüşmesi ve telefon ile görüşmesi gibi davranışlarının kocası açısından değerlendirildiğinde "güven sarsıcı davranışlar" olduğu sonucuna varılmıştır. ... bu durumda tarafların eşit kusurlu olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması konusunda kusurlu oldukları sonucuna varılmıştır."gerekçesi ile; "A-1)Afyonkarahisar İli Merkez İlçesi Hacıavtal Köy/Mah. Cilt No:22 Hane No:31'e kayıtlı Cemalettin ve Fatmadan Olma 01/09/1977 Silifke doğumlu Evlenmeden Önceki Soyadı TİMUR olan Davacı karşı davalı T1-)'in, aynı nüfusa kayıtlı Ali İhsan ve Firdevs'ten olma 01/01/1972 Afyonkarahisar doğumlu davalı karşı davacı T3 - )'e yönelik açtığı, a)TMK 162. Maddesine göre "onur kırıcı davranış nedeniyle" boşanma davasının reddine, b)TMK 166/1 maddesine göre "evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle" boşanma davasının kabulü ile tarafların BOŞANMALARINA, 2) a)Tarafların yaşı küçük çocukları olan 25/07/2006 doğumlu T.C....
Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davacı erkek, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 161. Maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 163. Maddesi (haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle) bu da olmadığı taktirde TMK.nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak birden fazla talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde TMK.nun 163 veya evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Dava, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası olduğu halde mahkemece Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebiyle boşanmaya karar verilmiştir. Tarafların delillerinin zina hukuki sebebine dayalı olarak değerlendirilip davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m.27) gereğidir. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdırlar. Somut olaya gelince; mahkeme, kararın hüküm kısmında boşanmaya dayanak hukuki sebebi ihtiva eden kanun maddesi belirtilmeden, gerekçeli karar başlığında erkeğin boşanma davasını münhasıran evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayandırıp daha sonra, gerekçede davanın terke dayalı boşanma davası olduğu belirtilmesine karşın, erkeğin davasının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle kabul edildiği yönünde gerekçe oluşturarak hüküm ile gerekçe arasında ve gerekçenin kendi içerisinde çelişkiye sebebiyet vermiştir....
gerekirken zina nedenine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalı erkeğin kusurunun ağırlığı gözetildiğinde kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları ile yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğu, daha yüksek miktarda nafaka ve maddi manevi tazminat takdirinin gerekeceği anlaşılmakla, infazda tereddüt olmaması için ilk derece mahkemesi kararının 1, 2, 3 ve 4 nolu hüküm fıkralarının tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılarak tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 750,00TL yoksulluk nafakası takdirine, 40.000,00TL maddi, 40.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, birleşen dava ise, TMK’nun 161. Maddesi gereğince zina nedeni ile boşanma, TMK’nun 163. Maddesi gereğince haysiyetsiz hayat sürme nedeni ile boşanma ve TMK’nun 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine, ilişkindir. Anayasa'nın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. HMK'nın Hukuki Dinlenilme Hakkı başlıklı 27.maddesinin 2/c fıkrasına göre; hukuki dinlenilme hakkı, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararın somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini de içerir....