Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesince hükmedilen nafaka, maddi ve manevi tazminatın az olduğunu, erkeğin telefonundaki çıplak görüntülü erotik video ve erkeğin duruşmada "ilişkim oldu" kabulü karşısında zina eylemine dayalı boşanma kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın kısmen kaldırılmasına, zinaya dayalı boşanma kararı verilmesine, nafaka ve tazminatların talepleri doğrultusunda artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı karşı davalı erkek istinafa cevap vermemiştir. Asıl dava, TMK 166/1.maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Karşı dava ise TMK 161. madde gereğince zina ve TMK 162. madde gereğince hayata kast ve TMK 166/1.maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır....
CEVAP 1.Davalı-davacı erkek vekili 2018/503 Esas sayılı birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı kadının sadakatsiz olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili 2018/767 Esas sayılı birleşen dava dilekçesinde; tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
CEVAP Davalı-davacı vekili asıl davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ve kadının sadakatsiz olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ve erkek eş lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurlarının ve sadakatsizliğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile; erkeğin zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. IV....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı erkeğin eşini "Sen ancak benim paramla varsın, sen ben yoksam hiçsin" diyerek aşağıladığı ve eşine yönelik süregelen fiziksel şiddetinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-karşı davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ispatlandığının kabulü gerekir. O halde davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın açmış olduğu boşanma davasında zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK m. 1661/1) ile boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece davacı-davalı kadının zinaya dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, tanık beyanları, dosyaya sunulan telefon kayıtlarından davacı-davalı erkeğin bir başka kadınla birlikte yaşadığı gerçekleşmiştir. Esasen mahkemece de davalı-davacı erkeğin sadakatsizlik olarak nitelendirilebilecek bir ilişki içerisinde olduğu da kabul edilmiştir. Bu durumda davalı-davacı erkeğin zinası ispatlanmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-davalı kadın tarafından zina hukuksal nedenine dayalı davasının reddi, tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası talebine; davalı-davacı koca tarafından ise, kusur, tazminatlar,iştirak nafakası ve velayete yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların Türk Medeni Kanununun166/1-2. maddesine düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanan davalarının kabul edilip boşanmaya karar verilmiş olması ve boşanma hükmünün de temyiz edilmeyip kesinleşmiş olması ve böylece davacı-davalı kadının Türk Medeni Kanununun 161. maddesi uyarınca zina hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadının diğer sebepler yanında, erkeğin davasının kabulü yönünden de istinaf kanun yoluna başvurmuş olmasına, erkeğin boşanma talebinin terditli olması ve zina nedeniyle boşanma hukuki sebebinin koşullarının bulunması nedeniyle, erkeğin davasının sadece zina sebebiyle kabulü gerektiği halde, "Onur kırıcı davranış" ve "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması" yönünden de boşanma kararı verilmesi yerinde olmamakla birlikte; kadının davasındaki boşanma hükmünün kesinleşmiş olması nedeniyle, sonucu itibarıyla doğru olan karara karşı yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...
Bu nedenle, erkeğin zina hukuki sebebine ( TMK m.161) dayalı boşanma dava dosyası ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m.166/1) iş bu dosyasının birleştirilerek birlikte değerlendirilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; zina nedeniyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarını, müvekkili lehine 40.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, müvekkili lehine 750,00 TL, müşterek çocuklar için toplamda 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanınca iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamını, davalının ve Gül Kantarcıya ait numaralı telefonların operatörlerinden arama ve sms kayıtlarının celbini talep ettiklerini, bu inceleme neticesinde zina ve aldatmanın kanıtlanacağını, müvekkili lehine en uzun süre ile 6284 Sayılı yasa gereği davalının müvekkilinin yanına yaklaşmaması ve iletişim araçları ile rahatsız etmemesi yönünden koruma kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına...
"Zina” sebebine dayanan boşanma talebi, toplanan deliller zinayı kabule yeterli olmadığında, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebiyle boşanma kararı verilmesini gerektirecek yeterlikte ise, “af’ olmadıkça veya dava hakkı düşmedikçe, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilmesi isteğini de içinde barındırır. Çünkü, zina mutlak boşanma sebebidir ve bu olayın evlilik birliğini temelinden yıktığı, kanunun bunu tek başına mutlak boşanma sebebi saymasıyla baştan kabul edilmiştir. Bu bakımdan kadının güven sarsıcı davranışları gerçekleştiğine, bu husus mahkemece de sabit kabul edildiğine göre, kocanın boşanma davası da kabul edilmeli ve Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilmelidir. Bu yönden sayın çoğunluk kararına katılmıyorum....