Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12.03.2015 gün ve 19969- 4436 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davalı birleşen davacı erkek dava dilekçesinde zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davalı-birleşen davacı erkeğin zina sebebine dayalı talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru değil ise de; bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 12.03.2015 gün 2014/19969 esas - 2015/4436 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 13/12/1965 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, müşterek çocuklarının olmadığı, kadın tarafından zina ve her iki tarafça karşı eşin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı kadın tarafından TMK'nun 161 ve taraflarca TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....

    zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için aylık 2.000'er TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için 2.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 50.000 TL manevi tazminata, ziynetlerin aynen, olmadığı takdirde rayiç bedelinin faizi ile birlikte tahsilini istemişken, 17/05/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davalarını zina hukuksal sebebine hasredip dava dilekçesindeki taleplerine ek olarak 50.000 TL maddi tazminat talep etmiş, manevi tazminat talebini 200.000 TL'ye yükseltmiştir....

    Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 17/12/2010 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 22/11/2014 d.lu Meyra isimli 1 müşterek çocuklarının olduğu, TMK'nun 161 maddesi uyarınca zina, olmadığı takdirde TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı terditli olarak açılan boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak boşanma davası açıldığı, anlaşılmıştır....

    Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/... maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....

      Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum. 03/.../2014 Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/... maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....

        Aile mahkemesinin 2021/584E. sayılı dosyası ile zina özel nedenine dayalı boşanma davası açmış olduğunu, her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini beyan ettiğine ve aralarında bağlantı bulunduğuna göre erkek tarafından açılan zina nedenine dayalı boşanma davası işbu dosyalar ile birleştirilerek, deliller birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi kararı KALDIRILARAK, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 18.05.2022 (Çrş.)...

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina (TMK 166) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece uyulan Dairemizin 2015/5549 esas ve 2015/22799 karar sayılı 01.12.2015 tarihli ilamı ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı-davacı erkeğin sadakatsizlik eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-davalı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir....

            KARŞI OY YAZISI Davacı-davalı erkek eş İKİ AYRI BOŞANMA SEBEBİNE dayalı olarak TEK BOŞANMA DAVASI açmıştır. Birden fazla boşanma sebebine dayanılması birden fazla dava olduğu anlamına da gelmez. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 87 yıllık uygulamasına göre birden fazla sebeple boşanma davası açılması mümkündür. Erkek eş Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi ve Türk Medeni Kanununun 161. hukuki sebebine birlikte dayanarak boşanma davası açmıştır. Mahkemece yapılacak iş her bir sebep hakkında ayrı ayrı hüküm kurmaktan ibarettir. Yerleşik uygulama aynen böyledir. Yerel mahkemenin zina sebebi hakkında hüküm kurmaması sebebiyle hükmün MÜNHASIRAN bu gerekçe ile bozulması bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmemesi gerekir. Değerli çoğunluk yerel mahkemenin Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi sebebine dayanarak boşanma kararı "vermesini" bozma sebebi yapmaktadır....

              Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince karşılıklı açılan boşanma davalarında kadının zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davası ve davalı-karşı davacı erkeğin TMK m. 166/1 hukuki nedenine dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmaları ve boşanmanın ferileri yönünden, davacı-karşı davalı kadının TMK m. 166/1 hukuki nedenine dayalı boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, hüküm taraflarca süresinde temyiz edilmiştir. HMK m. 397/2'ye göre "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir"....

                UYAP Entegrasyonu