Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 01.06.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 15.10.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 17.09.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilânı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17.04.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın sadeve kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak kendisi yanında mirasbırakan babasının diğer mirasçılarının da gösterildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın zilyetlik şerhinin iptali ile kullanıcı olarak sadece kendi adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 24.02.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 18.07.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilânı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/05/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 18.09.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilânı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Köyü 911 ve 912 sayılı parsellerin tapu kaydında beyanlar hanesinde, ... zilyetliğinde olduğunun yazıldığını, oysa bu taşınmazların ... tarafından kendisine satıldığını, zilyetliğin kendisine geçtiğini, tapudaki davalı gerçek kişi yararına olan zilyetlik şerhinin silinmesini ve taşınmazların kendisinin zilyetliğinde olduğunun beyanlar hanesine yazılmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydındaki zilyetlik şerhinin değiştirilmesine ilişkindir. Çekişmeli ... Köyü 733 sayılı parselin bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                davacının zilyetliğinin tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine ve mevcut şerhin silinmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan aksi düşüncelerle davacının 37 ve 39 nolu parsellerde zilyetliğinin tespitine, 37 nolu parseldeki şerhin silinmesi talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda 787, 788, 789, 790 parsel sayılı 73.06, 99.67, 143.00, 69.74 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar beyanlar hanesinde 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 787 parsel ... ve ...'nün, 788 parsel ...'nün, 789 parsel ...'nün kullanımında olduğu, 790 parselin kullanıcısının olmadığı belirtilerek tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları murisleri ...'ın kullanımında olan ve evveliyatında Hazine adına kayıtlı 584 parsel sayılı taşınmazın kulllanım kadastrosu sırasında dört parçaya bölünerek davalıların kullanımında olduğu belirtilmek suretiyle tespitlerinin yapıldığını öne sürerek dava açmışlardır....

                    ın hissesi oranında zilyet olduğunun şerh verilmesine ilişkin karar verilmiş olmasına rağmen mahkemenin Kadastro Müdürlüğünce taşınmazın hisseleri oranında ...., ... ve ... ve ....'ın kullanımında olduğuna dair şerh düşülmesine yönelik yazdığı yazı üzerine Kadastro Müdürlüğünce taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetliğin eşit hisse itibariyle ...., ... ve ... kullanımında olduğu şerhi yazılmıştır. .... mirasçıları olan davacılar.... ve arkadaşları, davalılar ... ve ... lehine oluşturulan zilyetlik şerhinin iptali istemiyle dava açmışlardır. Mahkemnece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan "... ve ..." isimlerinin beyanlar hanesinden silinmesine (terkinine) karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu