Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak mirasçılardan birinin, taşınmazın diğer mirasçılar adına tescilini istemesi TMK.nun 640 ve 702 maddelerine göre mümkün değildir. Davacı ancak kendi payı yönünden iptal ve tescil isteyebilecektir. Somut olayda, usulüne uygun biçimde harç yatırmak suretiyle davaya katılıp istekte bulunmayan mirasçılar hakkında tescil hükmü kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava ise, davacı, murisin tüm mirasçıları adına iptal ve tescil istemiş olsa bile, sadece kendi miras payı bakımından iptal ve tescil istediği biçiminde yorumlanmalı ve kabul edilmelidir. Davalı ...’ın temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 2,08 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 26.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk ve Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 5831 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuyla adına tespit ve tescil edilen taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı ismine itiraza ilişkindir. Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, bu davanın görülmesinde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Antalya 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil (zilyetliğin tespiti ) ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil (zilyetliğin tespiti) davasının kabulüne dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.03.2011 gün ve 439/165 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak ... adına kayıtlı 122 ada 144 parsel kapsamında kalan taşınmaz bölümünün vekil edeni adına tapuya tesciline, 11.03.2011 tarihli dilekçesinde ise dava konusu yerin baraj gölü altında kalması nedeniyle zilyetliğinin vekil edeni adına tespitine karar verilmesini istemiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 3.2....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 3.2....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 3.2....

              HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı ... vekili, 122 ada 104, 189, 69 ve 182 parsel sayılı taşınmazların davacıya ait olduğunu, kızlarına sadece kendisinin ölümünden sonra buraları ayırdığını söylediğini, ancak henüz hayatta iken taşınmazların kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II....

                Mahkemece, her ne kadar taşınmaz üzerinde davacı zilyet ise de ev ve benzeri yapı yapmak imar-ihya sayılmayacağına göre lehine imar-ihya ile iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu yer, 1959 yılında yapılan tapulama sırasında "taşlık" niteliğiyle tespit dışı bırakılmış, daha sonra idari yoldan arsa vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı da kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Önceki niteliği itibarı ile imar-ihyaya muhtaç olan yerlerde zilyetlikle kazanmanın mümkün olabilmesi için, Mahkemenin de gerekçesinde belirtildiği üzere taşınmazın para ve emek şartı ile tarım arazisi haline getirilmesi zorunludur....

                  Buna göre, taşınmazın evvelden beri orman tahdidi içinde bulunmayıp tarla vasıflı olduğu ve tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda ilgili hukuk bölümünde de belirtildiği şekilde, taşınmaz üzerinde zilyetlik tespiti ve beyanlar hanesine şerh verilebilmesi için Kanunda açık bir düzenleme bulunması gereklidir. Diğer durumlarda, zilyetlik tespiti ve zilyetlik şerhi verilmesi mümkün bulunmadığından, davacının dava konusu Hazine adına kayıtlı taşınmazda zilyetlik tespiti ve beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda da, davacının zilyetliğin tespiti istemiyle dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL,TESCİL,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ...'nın çekişme konusu 12 parsel sayılı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölüm ile 17 numaralı bağımsız bölümdeki payını vekaleten davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazların terekeye iadesine, ayrıca davacı ve tereke varislerinin muvazaalı satış nedeniyle mahrum kaldıkları kira gelirinin tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, derdestlik itirazında bulunmuş, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının derdestlik nedeniyle HMK'nun 114/ı ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, kira alacağı talebinin ise subut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu