Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, taşınmazın 2/B niteliğinde olduğunun ve taşınmazdaki zilyetliğin tesbiti istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 20/04/1989 tarihinde ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03/12/2019 günü oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin tesbiti davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 08.04.1997 tarihli dilekçesiyle, ... Köyü 203 sayılı parselin 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, kendisinin zilyetliğinin bulunduğu, davalı gerçek kişinin zilyetliği bulunmadığı halde tapunun beyanlar hanesine ... ... ... zilyet olduğunun yazılmasının doğru olmadığı iddiasıyla, tapunun beyanlar hanesindeki davalı gerçek kişi yararına olan zilyetlik şerhinin silinmesini ve kendisinin zilyet olarak yazılmasını istemiştir....

      ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli); taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı ve zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olduğu anlaşılırsa, bu defa davalı gerçek kişi yönünden 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeli; imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tesbiti yönünden yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı; parsellerin öncesinin ne olduğu, imar ve ihyanın kim tarafından ve hangi tarihte tamamlanıp bittiği, zilyetliğin hangi tarihte başlayıp kimler tarafından ne biçimde sürdürüldüğü, kullanımın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, yerel bilirkişi ve...

        Bir kısım tanık beyanları ve senet içeriğine göre zilyetliğin malik sıfatıyla olup olmadığının açıkca belirlenmesi gerekir. Bundan ayrı, dava dilekçesi ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazdaki zilyetliğin başlangıcı, davacıya ait olan ve sonrasında Belediye tarafından kamulaştırılan taşınmazın boşaltılması sonrasında olduğu konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Ancak davacıya ait ve kamulaştırılan taşınmazın ne zaman kamulaştırıldığı ve hangi tarihte davacının taşınmazı terk ettiği konusunda tanık beyanları ve belgelere ve tarihler arasındaki farklılık üzerinde durulmamıştır....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı tarafça sürdürülen zilyetliğin fer'i nitelikte olduğu kabul edilerek davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacı murisi ... mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ...'ün temyiz itirazları Dairemizin 26.4.2012 tarih, 2012/3220-3800 sayılı ilamı ile reddedilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. Ancak mahkemece davacı dayanağı K.evvel 304 tarih 77 sıra sayılı tapu kaydı getirtilerek kapsamı belirlenmemiş, taşınmazın üzerinde davalı tarafça sürdürülen zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi yöntemince araştırılmamıştır....

            Noterliğinin 20.11.2006 tarih ve 23089 yevmiye sayılı vekâletnamesi ile vermiş olduğu yetkiye istinaden zilyetliğin davacı vekili tarafından davalıya devredildiği ve bu tarihten itibaren de davalının fiilî hâkimiyetinde bulunduğu, zilyetliğin devri sözleşmesini davacı adına imzalayan vekilin, vekâlet görevini kötüye kullandığına ilişkin olarak herhangi bir delilin sunulmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına kayıtlı olan taşınmazın kullanım durumunun tesbitine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2020 NUMARASI : 2017/370 2020/9 DAVA KONUSU : Zilyetliğin Tesbiti Ve Korunması İstemli (Orman Niteliğini Yitiren Taşınmazlarla İlgili) KARAR : Taraflar arasındaki Zilyetliğin Tesbiti Ve Korunması İstemli davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı T3 vekili ile Keziban Metin mirasçıları tarafından istenilmekle, dosya incelendi....

              Davacı gerçek kişiler, 31.03.2010 tarihinde açtıkları bu dava ile çekişmeli taşınmazın bir bölümünün zilyedi oldukları halde, davalıların bu bölümü kullanmaya çalıştıklarını iddia ederek, zilyetliğin tesbitine karar verilmesini istemişlerdir. Yargılama sırasında, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4 madde gereğince başlatılan kullanım kadastrosu çalışmalarında, çekişmeli 171 ada 2 nolu parsele yönelik olarak, yeniden kadastro tesbiti yapılarak, ifraz ile 10 ve 11 nolu parseller ihdas olunmuş, tutanağın beyanlar hanesinde kullanıcılar da belirtilmek suretiyle aynı nitelikle Hazine adına tesbit edilerek tapuya tescil edilmiştir. Tutanakların düzenlendiği tarihte, çekişmeli taşınmaz davalı olduğundan, dava kadastro tesbitine itiraza dönüşmüştür. Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ZİLYETLİĞİN TESBİTİ VE KORUNMASI KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ,,,,,geldiler. Gelenlerin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu....

                  Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Emlak İstimlak Müdürlüğü'nün 19.01.2011 tarih ve 1303 sayılı yazılarında Haricen Gayrimenkul Satışı ve Zilyetliğin Devir Senedi ile ... adına vekaleten Ş. Cebir tarafından ...'a satıldığını, 22.03.1999 tarihinde de ... tarafından ...'na Haricen Gayrimenkul Satışı ve Zilyetliğin Devir Senedi ile satıldığını, ... Belediye Encümeni'nin 01.04.2003 tarih ve 03/042 sayılı kararı ile ...'na tahsis edildiğini, 22.12.2004 tarihinde de satış ile Mehmet ve ...'nun malik olduklarını, tapu iptali ve tescil davalarında husumetin tapu maliklerine yöneltileceğini açıklayarak, bu nedenlerle davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu