Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, konusu TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması olan davaya sulh hukuk mahkemesi bakmakla görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/09/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tesbiti ve korunması istemli K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-4 maddesi uyarınca, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan alanlarda, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin aidiyetinin belirlenmesinden kaynaklanan ve genel mahkemede açılan davaya ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, dava konusu taşınmazın yüzölçümünün belirlenmesi ve zilyetliğin korunması istemine ilişkin olup, tescil istemi bulunmamaktadır. Dairemizce tahsis kararlarına dayalı elatmanın önlenmesi ile tapu iptali ve tescil davalarının temyiz incelenmesine bakılmakta olup, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen kararların 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.02012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.03.2012 gün ve 440/238 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını bildirdiği yaklaşık 20 dönümlük tapusuz taşınmazı 50 yıl önce emek ve masraf ile imar-ihya ettiğini, taşınmazın halen tasarrufu altında bulunduğunu, taşınmazın bu şekilde zilyetliği altında bulunurken davalılar ..., ..., ... ve ...'nın kendisinin hastalığından yararlanarak taşınmaza müdahalede bulunduklarını açıklayarak, davalıların müdahalesinin menine ve taşınmazın kendisine teslim edilmesini istemiştir....

        Davacının zilyetliğe dayanarak böyle bir taşınmazda tescil davası açması veya Orman İdaresi aleyhine zilyetliğin korunması biçiminde dava açması düşünülemez. Ancak, Orman İdaresi dışında diğer mütecavizlere karşı zilyetlik hukukundan kaynaklanan zilyetliğin korunması veya temelinde zilyetlik olmakla birlikte özel hukuk hükümlerine tabi olarak açılan davalarda bu kuralın uygulanmasına yer bulunmamaktadır. Orman İdaresinin taraf olmadığı, herhangi bir iddiasının da bulunmadığı orman sayılan yerler üzerinde taraflar arasındaki zilyetlikten kaynaklanan ihtilafların incelenmesine engel teşkil edecek herhangi bir hukuki düzenleme bulunmamaktadır. Aksi görüşün kabulü halinde sonraki mütecavizin önceki zilyede karşı himayesi yolu benimsenmiş olur ki, böyle bir uygulama ve kabul tapusuz taşınmazlar bakımından üzerinde sürdürülen zilyetlik hukuki müessesesiyle sağlanmak istenen huzur ve güven ortamının tahammül edilemez derecede bozulmasına yol açar....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tesbiti ve korunması, tescil ... ile Hazine ve ... aralarındaki zilyetliğin tespiti, korunması ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahlkemesinden verilen 27.12.2011 gün ve 253/651 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.12.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat Tülay Ardıç ve karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. Dilara Güven, davalı ... vekili Avukat Özkan Uysal geldiler....

            Mahkemece, dava konusu taşınmazda davacının mülkiyet hakkının ve iddiasının olmadığı, kira sözleşmesine dayalı olarak davalıya karşı meni müdahale davası açıldığı, HUMK 8.II-3. maddesi gereğince yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davalara Sulh Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacının talebi el atmanın önlenmesi, kiracılığın tespiti ve muarazanın giderilmesine ilişkin olup, zilyetliğin münhasıran korunması ile nitelendirmek mümkün değildir. Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacının, zilyedi olduğu taşınmazın bir kısmının davalıların zilyetliğinde olarak kaydedildiği ve davacının kullandığı yerin eksik tespit edildiği iddiasıyla davalılar adına kaydedilen ve davacının kullanımında olan bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil edilmesi istemine ilişkindir. Davanın 26/02/2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu durumda uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiğinden, HUMK.nun 8/II-3 maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Gemlik Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davada çekişmeli taşınmazın korunması istenen bölümü Hazine’ye ait olup, davacı bu taşınmaz bölümünde zilyet olduğundan, uyuşmazlığın MK.nın 894 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. Bu halde; davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu