Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. adlı işyerini işleten sıfatı ile zilyet bulunduğunun anlaşıldığı ve kayden malik olmayan davacının men'i müdahale talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre; dava, TMK'nun 981 vd. maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. TMK'nun 984. maddesinde; "Gasp ve saldırıdan dolayı dava hakkı, zilyedin fiili ve failini öğrenmesinden başlayarak iki ay ve her halde fiilin üzerinden bir yıl geçmekle düşer." denilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı davaya konu taşınmazın 2006 yılının 9. ayından bu yana davalılar tarafından kullanılarak tecavüzde bulunulduğunu ileri sürerek istekte bulunduğuna göre TMK'nun 984. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler geçmiştir....

    Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk hükmün, temyizi üzerine Dairemizin 04.11.2010 gün, 2010/2104-5329 Esas ve Karar sayılı ilamında “… Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK.nun 981-987.maddeleri gereğince açılan zilyetliğin korunması isteğine ilişkin olup, davacının üstün zilyetliğinin varlığının kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru olmamıştır.” denilmek suretiyle kesin bozma sevk edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, kararın hüküm fıkrası anlaşılır olmadığı gibi infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır. Hüküm fıkrasının 1.bendinde aynen “Davanın Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda kabulüne” denilmiş, kabulüne karar verilen davanın ve davaya konu taşınmaz bölümünün ne olduğu hususunda belirleme yapılmamıştır....

      Kiralanan şey, ancak kiracıya teslim edilince kiracı fer’i zilyet durumuna girer ve ancak bu takdirde zilyetliği yasa tarafından korunabilir (TMK m.974, 981, 984) ve üçüncü kişilerin haksız elatmalarının zilyetliğin korunması hükümlerine göre kaldırılması isteyebilir. Dolayısıyla, kiralanan kiracıya taşınmazı teslim etmemiş, yani kiracı fer’i zilyet olmamışsa, kira sözleşmesine dayanarak kiralanana tecavüz eden üçüncü kişiye karşı elatmanın önlenmesi davası açamaz. Bu gibi durumlarda kiracının muhatabı sözleşmenin akit tarafı olarak olan kiralayandır. Yapılan bu saptamalara göre, kiralanana zilyet olmayan kiracının üçüncü kişiye karşı açtığı davanın reddi yerine, istemin hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE (TARAFLAR ARASINDA UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN VEYA OLMAYAN HUSUSLARLA BUNLARA İLİŞKİN DELİLLERİN TARTIŞMASI, RET VE ÜSTÜN TUTMA SEBEPLERİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALARLA BUNLARDAN ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKİ SEBEP) : Dava; 4721 s. TMK'nun 981. ve devamı maddelerinde yer alan "sadece zilyetliğin korunması" istemine ilişkindir. Dava dosyasının istinaf kanun yolu incelemesini yapan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi olarak tarafımızca dava dosyasında 6100 s. HMK'nun 355. maddesinde; "(1) İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir." hükmü ile 6100 s....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilliyetliğin tesbiti ve korunması ..., ................ ... Kula aralarındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması davasının reddine dair ........ (Kapatılan) Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.01.2012 gün ve 122/8 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davalı ...'nın diğer davalı ...'ten haricen satın aldığı ........ ilçesi, ........ köyü, ........ mevkiinde kain 1560 m2 taşınmazı davacılara 28.09.1995 tarihli sözleşme ile sattığını ve zilyetliğini devrettiğini, davacıların yurt dışında ikamet ettiğini, 08.04.2008 tarihinde Türkiye'ye gelip bu yerin etrafını tel ile çevirmek istediklerinde davalı ...'in, davalı ...'...

          Davacı tarafça dava dilekçesi ile taşınmazdaki kiracılık sıfatına ve kira sözleşmesine dayanılarak saldırının önlenmesi talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının kira sözleşmesine ve kiracı olması nedeniyle kişisel hakka dayandığı, zilyetliğe dayanmadığı anlaşılmakla davanın TMK'nun 683 ve devamı maddeleri kapsamında saldırının önlenmesi istemine ilişkin olduğunun, TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca salt zilyetliğe dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkin olmadığının kabulü gerekir. Davacının istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmekle İDM kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- a/3. maddesi gereğince kabulüne, kararın kaldırılmasına, dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davalı ..., dava konusu taşınmazın zilyetliğini, annesi Kamile Kutlubay’dan devraldığını (Kamile Kutlubay davacının eşi olur) ve taşınmazın ... tarafından değil eşi Kamile Kutlubay tarafından satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen reddi ve kısmen kabulü ile davalının davacıya ait taşınmaza yaptığı elatmanın önlenmesine, yıkım ve ecrimisil isteklerinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK. nun 981 ve devamı maddeleri gereğince çözümlenmesi gereken zilyetliğin korunması, zilyetliğe yapılan müdahalenin önlenmesi, yıkım ve ecrimisil bedeli isteğine ilişkindir....

            Bu dilekçede; davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve Köy Tüzel Kişiliğine karşı açmış oldukları tescil davasından feragat ettiklerini belirtip; davaya davalılar... ve ...'a karşı TMK'nun 981. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin tespiti ve korunması ile elatmanın önlenmesi davası olarak devam etmek istediklerini açıklamışlar, bu tür davalara sulh hukuk mahkemesince bakılması gerektiğinden dava dosyasının görevsizlik kararı verilerek sulh hukuk mahkemesine aktarılmasını istemişlerdir. Mahkeme tarafından 29/02/2012 tarihli oturumda bu talep hakkında olumlu- olumsuz bir karar verilmeden, keşifte belirlenen değer üzerinden alınması gerekli 777,7.-TL harçtan peşin alınan 135.-TL harcın mahsubu ile kalan 642,7.-TL nisbî harcın davacı tarafından yatırılması için süre verilmiştir. 07/05/2012 tarihli oturumda davacı vekili ıslah dilekçesini tekrarla fazla yatırılan harcın kendilerine iadesi talebinde bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması Uyuşmazlık, zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında kaldığından dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi asli müdahiller Ayşe ve Aysel vekili, duruşmasız olarak da Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.11.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden asli müdahiller vekili Av. ... Göğebakan geldi. Karşı taraftan gelen olmadı....

                  UYAP Entegrasyonu