Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece "davanın zilyetliğin tespiti ve korunması talebine ilişkin olduğu, davacının 6292 sayılı kanuna istinaden taşınmazda kullanılan alanın hazineden satın alınmasını sağlamak amacıyla eldeki davada zilyetliğin tespitini talep etmiş olup, ne ayni ne de kişisel bir hakkı söz konusu olmadığını, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 981 ve devamı maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğini, zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda ise, HMK 4/1- c maddesi uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu" gerekçesiyle görev dava şartı yönünden davanın usulden reddine, davaya bakmakta Ayvalık Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

Bundan ayrı, davacının hangi şekilde davalılarla birlikte tapuda Feryal Yetkin, Süheyla Melik ve Feyza Karavelioğlu adlarına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı bulunan 110 ada 1 sayılı parseli tasarruf ettikleri, ortada bir takasın bulunup bulunmadığı, neye dayanarak taşınmazı aralarında bölüştürmek suretiyle kullandıkları hususlarında HUMK.nun 75, 213 ve 230. maddeleri gereğince davacı isticvap olunarak anılan hususların sorulması ve dava dilekçesinin kapsamına dayanılarak kendisinden gerekli açıklamalarda bulunulmasının istenmesi, davalı ...’a tanık ve delillerini bildirmesi için kendilerine süre ve imkan tanınması, taraf tanıklarının ve yerel bilirkişilerin uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle HUMK.nun 258, 259 ve 265.maddeleri gereğince keşifte dinlenmelerinin sağlanması, zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve tasarruf konusunda bilgilerine başvurulması, toplanacak bilgiler çerçevesinde davanın TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde yer alan zilyetliğin korunması davası mı yoksa...

    Mahkemece; davanın, zilyetliğe haklılık davası olarak nitelendirildiği ve davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi olacağı gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; çekişme konusu 30 ada 7 parsel, 2021 m2 yüzölçümünde ve "...." vasfıyla Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Davacı vekili, taşınmazın 655 m2 yüz ölçümündeki bir kısmına davalının avla çekip, duvar içine aldığını, bu kısma davalının sebze ekip, meyve ağacı diktiğini ve haksız müdahale ettiğini açıklamıştır. Uyuşmazlık, mülkiyeti Hazineye ait olan yerde üstün zilyetliğin kimde bulunup bulunmadığında toplanmaktadır. Bu durumda, TMK'nun 974 ve devamı maddeleri gereğince, dava zilyetliğin korunması davasıdır....

      TMK.nun 982 ve 983. maddelerinde de zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan faydalanır, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. Yargıtay HGK.nun 6.10.1993 gün 1993/14- 423/561 sayılı ve Yargıtay HGK. nun 15.6.1983 gün 3351/679 ve 25.11.1987 gün 394/876 sayılı kararlarında da aynı görüş benimsenmiştir. Davacı vekili davada yukarıda belirtildiği üzere zilyetliğin arkasında bulunan ayni veya şahsi bir hakka dayanmadığına ve taşınmaz tapuda 3. kişi adına kayıtlı bulunduğuna göre, uyuşmazlık zilyetliğin korunması hükümleri gereğince çözümlenmelidir....

      İçtihadında “TMK 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nın 973. maddesinde zilyetlik "bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir" biçiminde tanımlanmıştır. TMK'nın 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. (Y. 8 HD. 2016/2986 E-2018/1556 K) ....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, TMK.'nun 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21/01/2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 18/06/2013 gününde oy birliği ile karar verildi...

        (Yargıtay ...nun 12.5.1982 gün 1979/8-589 Esas, 1982/482 Kararı) Dava, zilyetliğin korunması amacıyla açıldığına ve esasen davada Orman İdaresi ve Hazine taraf bulunmadığına göre uyuşmazlığın zilyetlik hükümleri dairesinde çözümlenip sonuçlandırılması gerekir. TMK nun 973.maddesinde, zilyetlik, "...Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir..." şeklinde tanımlanmıştır. TMK.nun 982 ve 983.maddelerinde de; zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Orman idaresi ve Hazine davada taraf durumunu almamış bulunduğuna göre, davacı zilyetliği haksız olsa bile malik dışında saldırıda bulunan kişilere karşı anılan maddelerdeki zilyetlik davalarını açabilir. Zilyetlik hukuken korunmuş eylemli bir durum olduğuna göre, zilyetliğin bir hakka dayanıp dayanmaması önemli olmadığı gibi açılmış olan davanın dinlenmesine engel değildir....

          Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Diğer taraftan, Hazine'ye ait taşınmaz mal üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki Hazine'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8/II-3. madde ve fıkrasında yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır....

          Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Diğer taraftan, Hazine'ye ait taşınmaz mal üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki Hazine'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8/II-3. madde ve fıkrasında yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır....

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İncelemeye konu uyuşmazlık, davanın kısmen kabul kararının eksik incelemeye ve/veya hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı, hükmün fer'ilerinde usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLER : Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01/12/2022 tarih, 2022/103 esas 2022/310 karar sayılı kararına karşı, davalılardan T4 vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; hakka dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu