Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi, ... ada 8 parsel sayılı taşınmazın, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve kullanıcısı olmadığı belirtilerek davalı hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmazı 1993 yılında dava dışı gerçek kişiden satın aldığını, o tarihten beri kendi zilyetliğinde ve mülkiyetinde bulunmasına rağmen 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında bulunmadığı için, çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına tapuya tescil edildiğini iddia ederek dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına olan tapusunun iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Bu halde, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan ve tapu iptal ve tescil istemine ilişkin uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ... 1....

    Mahallesi 221 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan bahçe ve 3 katlı evin kullanıcısı tespit edilmediğinden Hazine adına tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmaz üzerindeki arsa ve 4 katlı binanın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak Hazine adına şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 27.03.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... ... 6 .Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve davalı Hazine adına tescil edillen taşınmazın bir bölümün kendi zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla bu bölümün ayrılarak davalı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile kullanıcı olarak adının şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli,......

        İli, Kaynarca ilçesi, Karaçalı Köyü 148 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazların 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, dava konusu taşınmazlarda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalıların adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmaz bölümlerinin zilyedi olarak adının taşınmazların beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 05.04.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin (05.07.2012-03.08.2012) geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın...... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Davacılar, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazınbir bölümünde kendi zilyetliğinde bulunduğu ve davalı gerçek kişilerin bu taşınmazda hiçbir hakkı bulunmadığı halde, beyanlar hanesinde davalı gerçek kişilerin adlarının kullanıcı olarak şerh verildiği ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın davalı gerçek kişiler adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine adlarının eşit paylarla şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Davanın 02.05.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ......

            Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi 3. kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü I. ŞİKAYET Şikayetçi 3. kişi İcra Mahkemesine başvurusunda; 04.04.2022 tarihinde tebliğ edilen tahliye emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tahliye emrinde belirtilen adreste işgalci veya kiracı olarak oturmadığını bu nedenle tahliye emrinin muhatabı olmadığını ileri sürerek tahliye emrine itirazının kabulü ile tahliyeye ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet dilekçesinde karşı taraf olarak gösterilen alacaklı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

              un adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek taşınmazın davalının kullanımında olduğuna ilişkin şerhin iptali ile kendi kullanımında olduğunun tespitini talep etmiştir. Davanın 22.03.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince...9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, davalı gerçek kişinin beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 23.01.2014 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  tarafından isgal edildiğini, bu sebeple zilyetliğin müvekkile ait olduğunun tespiti ve himayesini talep ve dava etmiştir....

                  Somut olayda, uyuşmazlık konusu parsel sayılı taşınmazın davacının zilyetliğinde ve 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, gün ve 46 sayılı encümen kararı ile parselasyonun yapıldığı, bilahare e açılan davalar sonucu belediye tarafından, bölgenin parselasyonlarının iptal edilrek,tapulara parselasyon iptal şerhlerinin işlenerek, yeni parselasyon yapım çalışmalarının başlatıldığı, gün ve 46 sayılı Encümen kararıyla parselasyonun iptali sonucunda halen Bu durumda, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun uyarınca 2/B niteliğine sahip olduğu belirtilerek taşınmazın beyanlar hanesinde davacınının zilyetliğinde olduğunun ve üzerindeki muhtesatların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi isteminin, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu