Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesine davalıların kullanımında olduğunun şerh verildiğini ileri sürerek davalılar adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı olarak adının şerh verilmesini talep etmiştir. Davanın 26.06.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra İflas Kanunu’nun 63. maddesi gereğince borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olup, itirazın kaldırılması istemi ile açılan eldeki davaya cevabı ile itiraz sebeplerini genişletemez ve değiştiremez. İİK'nun 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res'en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 269/a maddesine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Çeşme İcra müdürlüğünün 2021/88 Esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde, davacı-alacaklı tarafça davalı-borçlu aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin takip başlatıldığı, ödeme emrinin 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlu tarafça 24/03/2021 tarihiyle borcuna itiraz edildiği, 19/04/2021 tarihinde tahliye davası açıldığı görülmüştür. Davacı taraf, ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin açılmış olan Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/45 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasının talep etmiştir. Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/45 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davanın borçlu tarafından açılan ödeme emrinin tebliği tarihin düzeltilmesine ilişkin şikayet olduğu, mahkemece tebliğ tarihinin 22/03/2021 tarih olarak düzeltilmesinin karar verildiği, davalı tarafça istinaf yoluna başvurduğu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12....

    Bu tespit yapılırken üstünlük tanınan zilyetliğin ilgili zilyede mülkiyet hakkı kazandırıp kazandırmadığının herhangi bir önemi yoktur. Diğer bir yandan zilyetliğin korunması davalarında korunması istenilen zilyetlikle beraber herhangi bir ayni ya da şahsi bir hakkın bulunmasına gerek yoktur. Zilyetliğin korunması davaları sonucunda verilen kararlar TMK.nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri uyarınca açılan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı mülkiyetin aktarılması talepli davalarda kesin hüküm teşkil etmez. Yargıtay'ın ve Dairemizin de kökleşmiş içtihatları bu yöndedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi uyarınca iddianın niteliğine göre temyize konu dava az yukarıda da belirtildiği üzere mülkiyet hakkına dayalı olmayıp, salt zilyetlik hakkına dayalı olup, TMK’nın 981 vd. maddeleri uyarınca açılmış zilyetliğin korunmasına ilişkindir....

      Davanın yalnızca zilyetliğinin korunmasına yönelik olduğunun kriteri, taşınmaz mallarda taşınmazla davanın taraflarından biri dışında üçüncü kişi ve kurumlar adına tapuda kayıtlı olması zorunludur. Somut olayda, çekişmeli taşınmaz 3. kişi durumundaki Hazine adına kayıtlı olup davanın zilyetliğin korunması olarak düşünülmesi gerekli ise de, davacı zilyetliğin korunması ile birlikte ecrimisil de talep ettiğine göre, dava tarihindeki değere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Dava tarihi ve dava değeri esas alındığında, yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmayan uyuşmazılığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Torbalı Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/06/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        O halde mahkemece, "tahliye emrine karşı 3. kişinin usulünce yapılmış bir itirazı bulunmadığından tahliye emrinin kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile tahliye işleminin durdurulması yönündeki müdürlük kararının iptaline" karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Tahliye talebi noterlikçe res'en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır....

          No: 89 Altındağ/ ANKARA DAVANIN KONUSU : Tahliye Emrinin İptali, Memur Muamelesini Şikayet KARAR TARİHİ : 19/10/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2021 Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalılardan Bekir Horuz ve Orhan Dağıtım A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, gıda ürünleri pazarlaması yapan müvekkili şirketin "İstanbul Yolu 11. Km. No:356/A Yenimahalle/ Ankara" adresindeki taşınmazı 01/09/2006 tarihinde mülk sahibi olan Recai Başkan'dan kiraladığını, aynı zamanda yine kiraladığı alanda Ramazan Usta adı altında köfte pişirme-satma işi yaptığını, bu işletme adına tebliğ edilen tahliye emrinin "İstanbul Yolu 11. Km....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması ... ile ... ve ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair ......

            Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/1059 Esas sayılı davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, İhtiyati tedbir talepleri yönünden başta karşı taraf dosya alacaklısı Akbank A.Ş nin sözleşmenin devamı yönünde irade koyması bildirilen tescil tarihinde dört yıl sonra işbu tahliye emrinin gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olması karşısında yine davaya konu mecurla ilgilâ tapu iptal ve testi davası açılması ve dava kapsamında mahkemece tedbir kararı verilmesi ve dava sonucunun işbu davamızın esasını etkileyeceğinden uzun yıllardır burayı ticari işletime olan müvekkilinin tahliye edilmesi halinde müvekkilinin mağdur olacağı aşikar olup karşı tarafa tebligat icrasından sarfı nazar edilerek dosya üzerinde yapılacak inceleme ile ileride telafisi imkansız zararların önlenmesi amacı ile tahliye emrinin infazının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, itiraz ve şikayetlerinin kabulüyle; müvekkili aleyhinde yapılan tahliye emrinin iptaline, yargılama gideri...

            UYAP Entegrasyonu