Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacının kullanımda olmasına rağmen çalılık olarak hazine adına tesciline karar verildiğini belirterek taşınmaza ilişkin kadastro tespit tutanaklarının iptali ile taşınmazın beyanlar hanesine kendi kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın 20/06/2011 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacıların kullanımda iken kadastro tespit çalışmaları sırasında davacılar murisi adına tescil edildiği iddiasıyla dava dışı mirasçılar adına yapılan zilyetlik kaydının iptali ile davacıların kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın 02/10/2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesi ve Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, bu davanın görülmesinde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh yazılması veya silinmesi istemine ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm verilmiştir....

        Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacıların kullanımda iken kadastro tespit çalışmaları sırasında davalılar adına tescil edildiği iddiasıyla davalılar adına yapılan zilyetlik kaydının iptali ile davacıların zilyet olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın 17/03/2011 tarihinde açılmasına, dava değerinin 8.500 TL olarak gösterilmiş olmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu nedenle, davacının talebi, salt zilyetliğin korunmasına yönelik dava niteliğinde olmadığından, uyuşmazlığın çözümünde, Asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğundan, Çal Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/7 esas 2021/221 karar ve 06/07/2021 tarihli ilamının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Of Asliye Hukuk ve Of Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının zilyet ve tasarrufunda olan taşınmaza, davalının yaptığı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Of Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Of Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacının zilyetliğe dayandığı, ancak davalı tarafın tapu kaydına dayandığı gerekçesiyle davanın zilyetliğin korunması değil, el atmanın önlenmesi davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali - Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptali isteminin kısmen kabulüne ve tahliyeye karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 08.02.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, davalı ... ve dava dışı ... hakkında 16.07.2010 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 4950.-TL kira alacağı, 500.-TL apartman gideri ve 350.-TL elektrik, su, doğalgaz gideri olmak üzere toplam 5800.-TL'nin kiracıdan tahsilini talep etmiştir....

              Davalı borçluya örnek 13 tahliye ihtarlı ödeme emrinin 10/08/2011 tarihinde tebliği üzerine davalı borçlunun süresinde icra müdürlüğüne verdiği 17/08/2...arihli dilekçe ile borca itiraz ettiği görülmüştür. Davacı alacaklı vekili mahkemeden itirazın kaldırılmasını talep etmeden tahliye istemiştir.İcra takibine itiraz edildiğine göre, itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda, Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken tahliyeye karar verilmesi ve dava dilekçesinde itirazın kaldırılması istenilmediği halde, talebi aşacak şekilde itirazın kaldırılmasına da karar verilmesi doğru değilir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedeniyle başlatılan tahliye istemli ilamsız takipte borçlu vekili, tahliye emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.Takibin şekli itibariyle İİK'nun 274/1. maddesi uyarınca, itiraz etmek isteyen kiracının itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekmektedir.Somut olayda; başvuru itiraz niteliğinde olup, itirazın icra dairesine yapılması gerekirken, mahkemeye yapılan başvuru...

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; Bakırköy 10 İcra Müdürlüğü'nün 2020/7360 Esas sayılı dosyasında davacı vekili tarafından davalı şirket aleyhine 22/07/2020 tarihinde 2020 Yılı Haziran ve Temmuz ayı kira alacağının tahsili için tahliye talepli icra takibine gidildiği, takip talebi doğrultusunda örnek 13 nolu ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrinin takip borçlusuna gönderilmesi talebinin icra müdürlüğünce 23/07/2020 tarihinde Adalet Bakanlığı'nın Mevzuat Genel Müdürlüğü'nün 16/04/2020 tarih ve 39510391- 010.05E.359.2565 Sayılı Genelge'nin "Geçici Madde 2 "01/03/2020 tarihinden 30/06/2020 tarihine kadar işleyecek kira bedelinin ödenmemesinin kira sözleşmesini feshi veya tahliye sebebi oluşturmaz"" düzenlemesinden bahisle reddedildiği, alacaklı vekilinin red kararına karşı şikayet yoluna başvurduğu görülmüş olup, 7226 Sayılı Yasa'nın Geçici 2....

                  UYAP Entegrasyonu