Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, dava konusu taşınmazın yüzölçümünün belirlenmesi ve zilyetliğin korunması istemine ilişkin olup, tescil istemi bulunmamaktadır. Dairemizce tahsis kararlarına dayalı elatmanın önlenmesi ile tapu iptali ve tescil davalarının temyiz incelenmesine bakılmakta olup, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen kararların 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.02012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir....

    Davanın 19/07/2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davanın 29/06/2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davanın 20/06/2011 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davanın 02/10/2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğunu belirterek, HUMK 8/II-3 maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Saylı HUMK.'nun 8/II-3 maddesinde, taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davaların, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir. Davacı, Hazineye ait yayla vasıflı arazi üzerindeki davaya konu binayı satın aldığını, bina üzerinde intifa hakkının bulunduğunu, ancak davalının evin kapısını kırmak suretiyle zilyetlik hakkında tecavüz ettiğini belirterek, açıkça zilyetliğinin korunarak müdahalenin önlenmesini talep etmiştir. Burada davacı, zilyetliğini intifa hakkına dayandırmış ise de, zilyetliğinin korunması dışında bir istemi bulunmamaktadır. O halde yalnızca taşınmaz zilyetliğinin korunmasına ilişkin uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Mahkemece, dava konusu taşınmazda davacının mülkiyet hakkının ve iddiasının olmadığı, kira sözleşmesine dayalı olarak davalıya karşı meni müdahale davası açıldığı, HUMK 8.II-3. maddesi gereğince yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davalara Sulh Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacının talebi el atmanın önlenmesi, kiracılığın tespiti ve muarazanın giderilmesine ilişkin olup, zilyetliğin münhasıran korunması ile nitelendirmek mümkün değildir. Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın meni müdahale olmadığı, zilyetliğin korunması davası olduğu, Sulh Hukuk Mahkemesi görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de;davanın el atmanın önlenmesi davası olduğu,davacının dilekçesindeki dava değeri miktarının Asliye Hukuk Mahkemesi görev alanına girdiği, gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda;uyuşmazlık konusu kaynak suyunun, herkesin kadim ve öncelik haklarına riayet şartı ile faydalı ihtiyacı oranında istifade hakkına sahip olduğu genel su niteliğinde olduğu, davacının bir hakka dayanmadan genel sulardan herkesin faydalı ihtiyaç oranında yararlanacağı gözetilmek suretiyle dava açmasına göre, uyuşmazlık, yalnızca HUMK’nun 8/11-3.maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alınarak, HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme belirlenmelidir....

                  Davanın 26/02/2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davanın 10/02/2011 tarihinde açılmasına, dava değerinin 8.000 TL olarak gösterilmiş olmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu