"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin tespiti, müdahalenin men'i ve kal istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, karayolları kamulaştırma alanı içindeki taşınmazın zilyetliğinin davacılara ait olduğunun tespiti, müdahalenin önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Sulh hukuk mahkemesince, davanın malvarlığı hakkından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye hukuk mahkemesi ise, davacıların zilyetliğin kendilerine tanıdığı yetkiye dayanarak koruma talep ettiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-c maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları" görür....
Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....
Asliye Hukuk ve 5.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 112 ada 49 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne davacının zilyet olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, taşınmazdaki zilyetliğin davalıda olmadığı,davacıda olduğunun tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....
Asliye Hukuk ve 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 28010 ada 6 parsel sayılı taşınmaza davacının zilyet olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, taşınmazdaki zilyetliğin davalıda olmadığı,davacıda olduğunun tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....
Ne var ki; davacı belediye çekişmeli taşınmazın mera olduğu iddiası ile dava açtığı halde yöntemince mera araştırması yapılmamış ve taşınmazın öncesinin ne olduğu, mera olup olmadığı kesin olarak saptanmamış; taşınmazın niteliğine, kullanım durumuna, üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin şekline ve süresine ilişkin olarak somut verilere dayalı bilgi içermeyen tek ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan zirai raporla yetinilmiştir. Öte yandan, bir arazinin niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez....
Ne var ki; davacı belediye çekişmeli taşınmazın mera olduğu iddiası ile dava açtığı halde yöntemince mera araştırması yapılmamış ve taşınmazın öncesinin ne olduğu, mera olup olmadığı kesin olarak saptanmamış; taşınmazın niteliğine, kullanım durumuna, üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin şekline ve süresine ilişkin olarak somut verilere dayalı bilgi içermeyen tek ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan zirai raporla yetinilmiştir. Öte yandan, bir arazinin niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez....
tan kiraladığını, davacı şirket sahibinin sağlık sorunları sebebiyle ticari faaliyete ara vermesini fırsat bilen davalının ise depoyu haksız olarak işgal ettiğini açıklayarak kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve depoda bulunan eşya bedelinin tahsilini istediğine, davada zilyetliğin korunması ile ilgili bir istek bulunmadığına, Mahkeme tarafından da istek bu şekilde nitelendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğuna, davacı şirket ile ... arasında kiralama ilişkisi olup olmadığı hususu temyize konu olup bu durumun temyiz incelemesi sırasında değerlendirilmesi gerektiğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.06.2011 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, haricen satın almadan kaynaklanan şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, davalının içinde oturduğu daireyi kendisinin 12.08.2010 tarihinde haricen satın aldığını, davalının aynı apartmanda 2 no’lu dairesinin bulunmasına rağmen kendi dairesini kiraya vererek dava konusu taşınmazda ikamet ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin süresi, sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi heyetinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerini açıklayacak ve çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, toprak yapısını değerlendiren denetime açık, karşılaştırmalı rapor istenmeli, fen bilirkişisinden uydu fotografı ile taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir kadastro paftasını çakıştırılmış haliyle gösterir harita ve rapor alınmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir....
Somut olayda ;ORMAN vasfı ile hazine adına kayıtlı olan taşınmazda davacının ve onun zilyetliği devraldığı dava dışı kişilerin herhangi bir hakka dayanmaksızın uzun süredir zilyetliklerini sürdürdükleri, taraflar arasında kiracılık ilişkisi de bulunmadığı, davacının sırf zilyetliğin korunması talebini içerir iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 4.maddesi gereğince taşınır ve taşınmaz mallarda sadece zilyetliğin korunmasına ilişkin davalara bakmakla sulh hukuk mahkemeleri görevli ise de; istinaf incelemesi yapma görevi, Hakimler Savcılar Kurulunun iş bölümü kararının Antalya BAM 8. Hukuk Dairesi'nin iş bölümünü belirleyen kısmının 19. maddesi gereği verilen yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin hüküm ve kararlar hakkındaki istinaf incelemesinde 8. Hukuk Dairesi'nin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....