Köyü 103 ada 24, 107 ada 3 ve 110 ada 23 parsel numaralı, sırasıyla 8058,39 m2, 5653,53 m2 ve 1049,46 m2 yüzölçümlü taşınmazlar üzerinde kendisine ait fındık ağaçları bulunmasına ve taşınmazın kendi kullanımında olmasına rağmen, kullanım durumu ve muhdesatın beyanlar hanesinde gösterilmediği iddiasıyla tutanağın beyanlar hanesinde kullanım durumu ve muhdesat şerhinin gösterilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, Davanın kısmen kabulüne, ... İlçesi ... Köyü, 103 Ada 24 ve 107 Ada 3 Nolu Parselin Kadastro Tespit tutanağının iptali ile aynı ada ve parsel numaraları altında tarla vasfında beyanlar hanesine "Bu parsel üzerindeki fındık ağaçları ... ... evlatları ..., ..., ..., ..., ... ve ... ...'ın müşterek olarak kullanımında olup halen kendilerine aittir" şeklinde şerh düşülmesine; dava konusu ... Köyü 110 ada 23 nolu parsel yönünden davanın reddine, Dava konusu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı ... vekili, yasal süresi içinde Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlı birimlerce hizmet alanı olarak kullanılan çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde Büyükşehir Belediyesinin kullanımında olduğunun belirtilmesi istemiyle davacılar ... ile ... mirasçıları vekili çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde çekişmeli taşınmazın %30'unun davacı ...'ın ve %70'inin ... mirasçılarının kullanımında olduğunun belirtilmesi istemiyle; davacılar ... mirasçıları ... ve müşterekleri vekili, çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde çekişmeli taşınmazların eski 694 parsel sayılı taşınmazın sınırlarında kalan bölümünün yarı payının davacıların kullanımında olduğunun belirtilmesi istemiyle dava açmışlardır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli 4293 ve 4295 parsel sayılı taşınmazların adına tesciline, taşınmazların beyanlar hanesine davacı ...'ın kullanıcı olduğunun şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde kullanıcı şerhi bulunmamaktadır. Esasen 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi kapsamı dışında tespiti yapılan taşınmazlarda beyanlar hanesinde kullanıma ilişkin şerh verilmesinin de yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece taşınmazların beyanlar hanesine davacının kullanıcı olduğu şerhi verilmesi isabetsizdir....
Görülüyor ki, 3402 Sayılı Kadastro Kanunun 19/II. maddesine dayanılarak taşınmaz mal üzerinde muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi kadastro bölge ve çalışma alanlarında üzerinde kadastro çalışması yapılan taşınmazlarda, tutanakların askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kadastro mahkemesinde açılan davalarda veya bu süre içinde dava açılmamış tutanak kesinleşmişse, Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davada istenebilir. Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak, genel mahkemelerde açılan davada, Kadastro Kanununun 19/II. maddesine sığınılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi dava edilemez. Dava konusu olayda davacı kadastro tespiti öncesi nedenlere dayanmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ : Andırın Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/205 E., 2020/115 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın kadastro tespiti sonrası zilyetliğe dayalı olarak taşınmazın tapusunun iptali ile tescili, olmadığı takdirde zilyetliğin beyanlar hanesine şerh edilmesi istemine ilişkin olduğu, davacılar vekilinin 21.03.2022 tarihli temyiz dilekçesinde de eldeki davada kadastro öncesi nedene dayanılmadığını, dava konusu taşınmazın davacılar adına satış suretiyle tescili, bunun mümkün olmaması durumunda zilyetliğin tespiti ve şerh verilmesine ilişkin olduğunun belirtildiği dikkate alındığında; uyuşmazlığın niteliğinin ve temyizin kapsamının, tapuya kayıtlı taşınmazlarda zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil davası ve terditli olarak zilyetliğin beyanlar hanesine şerh düşülmesi isteklerine ilişkin olduğu sonucuna varılmaktadır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 1177 ada 250 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesine taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ...'a ait olduğunu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmaz üzerindeki muhtesatların dahili davalı ...'a ait olduğu kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Çekişmeli taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespiti sırasında tutanağın beyanlar hanesinde üzerindeki zeytin ağaçlarının ...'a ait olduğu şerhi yazılmış, mahkemece taşınmaz başında yapılan keşifte ise davalı ..., taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının kendisine ait olmadığı, amcası ...'a ait olduğunu beyan etmiştir, ancak dahili davalı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; Davanın, beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhi ve muhtesat beyanının sicilden terkini talebi yönünden REDDİNE, Davanın muhtesatın ayrıntılı olarak beyanlar hanesinde gösterilmesi talebi yönünden KABULÜNE, Dava konusu Muğla İli, Bodrum İlçesi, Kumköy Mahallesi, Köyiçi Mevki, 137 ada 11 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki "Bu parsel üzerindeki tek katlı ev Feyzullah kızı T4 (TCKN:)'e aittir" ŞERHİNİN İPTALİNE ve bu taşınmazın beyanlar hanesine "Taşınmaz üzerinde bulunan ve 01/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilen bir adet ev Feyzullah kızı T4 (TCKN:)'e aittir." şerhinin yazılması suretiyle 21/02/2020 tarihli kadastro tespiti gibi T1 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 01/05/2021 tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... İlçesi .../... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 562,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydının beyanlar hanesinde, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek ve kullanıcı tespiti yapılmaksızın arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve 20.09.2000 tarihinde hükmen tescil edilmiş, daha sonra 2010 yılında yapılan güncelleme çalışması sonucunda tapu kaydının beyanlar hanesinde taşınmazın ... ve ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılmıştır. Davacı ..., 19.10.2012 tarihinde taşınmazın muristen intikal ettiği iddiasına dayanarak, tapu kaydının beyanlar hanesine adının yazılması istemiyle dava açmıştır....
Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmında davalıların kullanıcı olduğu tesbit edilmiştir. Davacı, nizalı parselde tek başına zilyet olduğu iddiasıyla dava açmışdır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu parselin kadastro tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının boş olarak tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava ister taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz davası olsun isterse 2/B madde uygulaması nedeniyle hazine adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış olsun, Kural olarak; bu tür davalarda husumetin kadastro tutanağındaki tespit malikleri ile birlikte tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı bulunan kişi ya da kişilere yöneltilerek açılması zorunludur....
, ne zamandan beri, ne şekilde ve ne sıfatla kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle incelenmesi yaptırılarak, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazın kadastro tespit tarihi itibariyle üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığını, zilyetlik var ise sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....