Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çalışmaları sırasında sehven Hasan oğlu Mehmet Ayas şeklinde beyanlar hanesine işlendiğini belirterek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan bu parselin 575/1142 hissesinin 1977 yılından beri Hasan oğlu Mehmet Ayas'ın kullanımındadır beyanının iptal edilerek dava konusu parselde davacının zilyetliğinin tespiti ile bu parselin 575/1142 hanesine işlenmesini ve davacının zilyetliğinin bu tarihten itibaren olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının iptal ve tesciline, zilyetliğin beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin silinmesi ve davacının kendi adının yazılması istemine ilişkin davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Şile İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 223 parsel sayılı 16.365,92 metrakare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde, "Bu taşınmaz ..., ...'in işgalinde olup üzerindeki su istasyonu işgal sahibine aittir. 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılmıştır. Eylemli ormandır." şerhine yer verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., 2000 yılında yapılan arazi kadastro sırasında, 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit edilen ve beyanlar hanesine ...oğlu ...’in işgalinde olduğu yazılan ......

      ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazların kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazların zirai faaliyete konu olup olmadığı, üzerlerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmazlar arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususlarında, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir....

        "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Bu maddeye göre kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı fiilen kullanan kişilerdir....

        Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, tüm tespit bilirkişileri, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, öncesinin kamu orta malı mera niteliği taşıyıp taşımadığı ve çevresinde kamu orta malı mera bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden...

          Davacılar, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde mirasbırakanları ...'nin adının “..." olarak yanlış yazıldığını ileri sürerek, "...“ olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmışlardır. Dava, tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı adının düzeltilmesine ilişkin olup, mülkiyeti hazine'ye ait davnın kabul edilmesi halinde mülkiyetin nakli ihtimali yoktur. Ancak salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava konusu taşınmazlar 2/B vasfı ile orman sınırları dışına çıkarılıp Maliye Hazinesi adına ve tarla vasfı ile tespit gördüğünden orman niteliğinin tartışılması mümkün değildir. Davacının taşınmazın vasfına ve Hazine adına yapılan tespite bir itirazı bulunmamaktadır. Davacının talebi dava konusu taşınmazların kullanımına yönelik olup taşınmazları kullananın kendisi ve bir kısım davalıların ortak murisi olan Reşit Şanlı olduğunun tespiti ve beyanlar hanesine şerh verilmesi isteminden ibarettir. Davalı Maliye Hazinesi'nin yasal hasım olduğu ve davanın açıklanan niteliği karşısında davalı Hazine yararına vekalet ücreti verilmemesi de doğru ve yerinde bulunmuştur....

            Dava, ister taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz, isterse 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış olsun, kural olarak; bu tür davaların, tespit malikleri ile tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek açılması zorunludur. Somut olayda; 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tarla niteliği ile tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılan bu davada, husumetin kadastro tespit tutanak maliki olan Hazine ile tutanağın beyanlar hanesinde ismi yazılı bulunan gerçek kişilere birlikte yöneltilmesi gerekir....

              Somut olayda ilk derece mahkemesince, "...davanın tapu kaydının beyanlar hanesinde kayıtlı muhdesat sahibi ile davacının murisi TC kimlik numaralı Metin Bulutun aynı kişi olduğunun tespiti talep edilmiştir, 6100 sayılı HMK'nun 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevleri sayılmış olup; HMK md.4/1- c.fıkrasında "Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davaların" Sulh Hukuk Mahkemeleri görev alanına girdiği hüküm ile sabittir. Dava muhdesatın korunmasına ilişkin olmayıp muhdesat sahibinin kimliğinin tesciline dair olduğundan ayrıca mahkememizce yaptırılan kolluk araştırmasında; İbrahim oğlu Metin Bulutun T.C....

              UYAP Entegrasyonu