Davacı, dava konusu taşınmazlarda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın bölümlerinin kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde adının yazılmadığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 26.11.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlçesi,... mevkii 163 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve bahçe olarak dava dışı... oğlu... ’nun kullanımında olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak dava dışı gerçek kişi ... ’nun adının şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Bu halde, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan ve çekişmesiz yargı işi niteliğinde de olmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince... 23....
Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalıların kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmadığının anlaşılmasına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hasan Bozkurt üzerindeki zilyetlik şerhinin iptali, krokide gösterilen bölümün zilyetliğin tespiti ile korunmasına, tapu kütüğünün beyanlar hanesine zilyedinin davacı olduğu yönünde şerh konulmasına karar verilmesi istemi ile dava açmıştır....
nin zilyetliğinin bulunduğunun ve bu kısımdaki ağaçların davacıya ait olduğunun krokide 5 (A-B-C-D-E) rakamı ile gösterilen 32.293,53 m2 lik kısmında davacı ...'ün zilyetliğinin bulunduğunun ve bu kısımdaki ağaçların davacıya ait olduğunun (ayrıca tapunun beyanlar hanesinde belirtilen 4856 m2 lik kısmında Mahkememizce karar verilen kısım içerisinde kaldığının ve ağaçların sahibinin ... 'den intikalen ... olduğunun tespitine) tespiti ile tapunun beyanlar hanesine tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, 12/10/2020 havale tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisin karar eki sayılmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı ... vekili, davacı ... vekilleri (üç ayrı temyiz dilekçesi ile) tarafından temyiz edilmiştir. B. Temyiz Sebepleri 1....
Somut olayda, uyuşmazlık konusu .... ili, ... ilçesi, ... köyü 124-c-15-d pafta 636 parselde kayıtlı bulunan tarla vasfında taşınmazın, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, tutanakta muhdesat kaydı olarak “ağaç” ve kullanıcı olarak ... oğlu ...'in yazıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, 3402 sayılı Kanunun Ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak davalı gerçek kişinin adının şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Bu halde, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 1....
Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 18.09.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilânı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 01.06.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak sadece davalıların adının şerh verildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine kendi adının da şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 25.02.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak davalı köy tüzelkişiliğinin şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 15.01.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....