WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şeklinde düzenleme yapılmış; aynı Yasanın 4. maddesinde ise Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu davalar tek tek sayılmış, 4. maddesinin (C) fıkrasında Sulh Hukuk Mahkemesinin; dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; taşınır ve taşınmaz mallarda, zilyetliğin tespitine ilişkin davaları değil, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir. Anılan yasa maddelerine göre dava, zilyetliğin korunmasına ilişkin bir dava olmayıp, tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, davaya bakmaya görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 17.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın salt zilyetliğin korunmasına yönelik olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın genel suya müdahalenin meni davası olduğu, görevli mahkemenin de dava değerine göre asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, 4721 Sayılı TMK'nın 756 vd. maddeleri uyarınca suya vaki elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davasıdır. Somut olayda davacı, zilyedi bulunduğu taşınmazda kaynayan kaynak suyuna davalı tarafından müdahale edilerek, boru döşenmek suretiyle davalının arazisine çekildiği, kendi suyunun kesildiğini ileri sürerek suya vaki elatmanın önlenmesi ile eski hale getirme talep etmiş, yargılama sırasında bahsi geçen su kaynağının orman arazisi içinde kaldığı tespit edilmiştir. Bu durumda zilyetliğin korunmasına dayalı olmadığı anlaşılan uyuşmazlığın, dava dilekçesinde belirtilen değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğinin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraza ilişkin olduğu ve salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması, kira sözleşmesinin feshi KARAR Davanın niteliği, Asliye Hukuk Mahkemesinden görevsizlikle gelen dosyada, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından da zilyetliğin korunmasına ilişkin değil kira sözleşmesinden kaynaklanan hakka dayalı dava olduğu nitelendirilerek görevsizlik kararı verildiği ve bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 29.12.2008 tarih 2008/17830-22433 Esas ve Karar sayılı kararı ile onandığı anlaşılmakla davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı belirlendiğine, 8.11.2000 ve 3.5.2001 tarihli kira sözleşmelerine dayalı olarak açılan hakka dayalı elatmanın önlenmesi niteliğinde bulunduğuna göre; 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, Yargıtay (3.)...

          Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, zilyetliğin korunması davasının da sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Fethiye 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, kiralanan taşınmazın kullanılmasına izin verilmemesinden kaynaklanan zilyetliğin korunması davasında görevin dava değerine göre belirleneceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı kira hakkına dayandığına göre, uyuşmazlık, yalnızca HUMK’nun 8/11-3. maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında, HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme belirlenmelidir. Dava tarihi ve değerine göre, yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK’nun 25. ve 26 . maddeleri gereğince Fethiye 1....

            ve tapu beyanlar hanesine T1 kullanıcı isminin yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir Anamur Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, muhdesat şerhi konulmasına yönelik talep tefrik edilerek salt zilyetliğin korunmasından kaynaklanmadığından görevsizlik kararı verilmiştir....

            Bunun içinde bu tür davalarda mahkemenin zilyetliğin korunmasına ilişkin vereceği karar; sadece eski zilyetlik durumunun yeniden kurulmasını sağlamaya yöneliktir. Bu karar diğer tarafın mülkiyet yahut hak iddiasıyla dava açma hakkına dokunmaz ve üçüncü kişilerin o şey üzerinde hakları olmadığının kabulü şeklinde anlaşılamaz. Bahsi geçen zilyetlik davaları sonunda verilen mahkeme kararları tamamen geçici bir etkiye sahip olup; mülkiyet sorunu çözümlenmediğinden mülkiyet yönünden kesin hüküm teşkil etmezler. (HGK'nun 12.05.1982 gün, 1979/8-589 Esas, 1982/482 Karar) O halde, dava dilekçesindeki açıklamalar, davacının dava konusu taşınmazda ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmamasına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nun 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gereklidir. Zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda da görev; Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. (HMK. m. 4./1-c)....

              İpsala Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu belirtilerek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. İpsala Sulh Hukuk Mahkemesi de, davacı kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel haklara dayandığından, dava değerine göre davanın Asliye Hukuk Mahkemesi görevinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı kişisel hakka dayandığına göre uyuşmazlık, yalnızca HUMK’nun 8/11-3. maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında, HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme belirlenmelidir. Dava tarihi ve değerine göre, yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

                Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu belirtilerek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi de, davacının mülkiyet hakkına dayanması nedeniyle dava değerine göre davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı mülkiyet hakkına dayandığına göre, uyuşmazlık, yalnızca HUMK’nun 8/11-3. maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında, HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme belirlenmelidir. Dava tarihi ve değerine göre, yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ......

                  Somut olayda; Mahkemece; yukarıda bahsi geçen davacılar yakın mirasbıranı ... tarafından bir kısım davalılar aleyhine açılan müdahalenin men'i ve zilyetliğin korunmasına ilişkin dava dosyası da değerlendirilmek sureti ile; davanın 6292 sayılı Kanuna istinaden taşınmazda kullanılan alanının Hazineden satın alınmasını sağlamak amacı ile açıldığı gözetilerek ve işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa; eldeki dava zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nun 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda da görev Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. (HMK. m. 4./1-c)....

                    UYAP Entegrasyonu