Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12.01.2011 gün ve 426/37 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, mevki ve sınırları dava dilekçesinde gösterilen Hazinenin özel mülkiyetindeki, tapusuz 6989,72 m2 yüzölçüme sahip dava konusu taşınmaza vekil edeninin ecrimisil ödemek suretiyle zilyet olduğunu, ancak davalı Hazinenin aldırdığı 10.04.2008 tarih 8 nolu idari men kararıyla davacının tasarrufuna engel olduğunu ileri sürerek zilyetliğinin korunmasına, Hazinenin tecavüzünün önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

    Dava, saldırının sona erdirilmesine, sebebinin önlenmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur.” Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan “yalnız zilyetliğin korunması davaları” ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan doğan davalar amaçlanmıştır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan hakkın niteliğine göre belirlenir....

    Buna göre "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler." Somut olayda; davacı, tapuda "... oğlu: ... Aydın" adına kayıtlı olduğu, ancak dosyadaki nüfus kayıt örneklerinde ve tanık beyanlarında ... ilçesi, ... köyünden ... Aydın'ın "... Aydın" isminde her hangi bir oğlunun bulunmadığı, tapudaki ismin "... kızı: ......

      Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh yazılması veya silinmesi istemine ilişkin olduğu, salt zilyetliğin korunmasına yönelik değil hakka dayalı tespit davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm verilmiştir. Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/I maddesine göre; "Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır..." hükmü ile "ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller ..." olmak üzere bu üç ölçütle çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenerek mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir....

        Dava dilekçesindeki açıklamalar, davacı vekilinin açıkça zilyetliğin korunmasını istemiş olması ve dayanılan hukuki düzenlemelere göre, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Görev hususu, kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Ayrıca Sulh Hukuk Mahkemesinin Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşen görevsizlik kararı anılan mahkemece görevsizlik kararı verilmesine engel teşkil etmez. Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddiyle, dosyanın talep halinde görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.'' yönündeki ilamı ve Adana 6.Hukuk Dairesinin 2019/246- 236 E.K. Sayılı ilamı da gözönünde tutularak somut olayda davacı ve asli müdahilinin taleplerinin TMK nın 981. Maddesinde düzenlenen zilyetliğin tespiti ve korunmasına yönelik olduğu anlaşılmıştır....

        İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, zilyetliğin tespiti ve ziynetliğe dayalı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli, 564 ve 586 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, (TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar) işbölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, Dair; dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 20/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Sözleşmesine dayalı olan zilyetliğinin korunmasına, haksız ve izinsiz çalılan 5 bloktan oluşan mermerin iadesine veya bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davada davacının zilyetlik iddiasının, arkasında bir hak iddiasını bulundurması, davanın 6100 sayılı HMK'nin 4/1-c madde ve fıkralarında yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp; temelinde bir hak davası olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1.maddesi uyarınca; mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Görev kamu düzenine ilişkin olup aynı zamanda bir dava şartıdır. Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı gibi taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin muris babasından intikal eden 3000 m² yüzölçümündeki taşınmazına davalıların yapı yapmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin korunmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekilince vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir....

            Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir: Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.6100 Sayılı HMK'nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4.maddesinde de “ (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmüne yer verilmiştir. (1086 Sayılı HUMK'nun 8/II-1 maddesinde de...

                UYAP Entegrasyonu