Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın salt zilyetliğin korunmasına yönelik olmayıp tapu kaydının beyanlar hanesinin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, bu davanın görülmesinde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4. maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının zilyetlik tespitinde hata yapıldığını belirterek davalılar lehine yapılan zilyetlik tespitinin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dava, 17.10.2012 tarihinde açıldığına, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

    Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına yönelik düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, Antalya İli, Aksu İlçesi, Pınarlı Köyünde bulunan 13241 ada 65 parsel sayılı taşınmazın 2B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine sehven isminin yazılmadığı belirtilerek taşınmazın davacı adına zilyetliğinin tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına yönelik düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, ...,... 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki beyanlar hanesinin boş bırakılması nedeniyle kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın davacılar tarafından iki parça halinde kullanıldığının tespit edilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 10.02.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına yönelik düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, ...,... Mahallesinde bulunan ... ada 33 parsel sayılı taşınmazın 2b niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine sehven davalı ...'ün isminin yazıldığı belirtilerek taşınmazın davacı adına tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 26.06.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 1....

            Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Fethiye 4....

              Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetliğin korunması niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu ve dava konusu taşınmazın malikinin değiştirilmesinin mülkiyet nakline sebebiyet vereceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı, dava konusu taşınmazın babasına ait olmasına rağmen kadastro tespiti sırasında ... adına tescil edildiğini, taşınmazın uzun süredir davacının kullanımında olduğunu belirterek tapu kaydının kendi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı mülkiyet hakkını 30 yıl boyunca süren zilyetlik, yani kazandırıcı zamanaşımı iddiasına dayandırmakta olup, dava bu haliyle salt zilyetliğin korunmasına yönelik olmayıp, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Bu nedenle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır.Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ... 1....

                  Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davanın kabul edilmesi halinde mülkiyet nakli söz konusu olabileceğinden ve davacının talebine göre uyuşmazlığın salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmadığının anlaşılmasına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda yapılan zilyetlik tespitinin iptali ile davacı adına tescil edilmesi istemine ilişkindir.Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu