WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut davada, davacı alacaklı tarafından icra müdürlüğüne 19/08/2021 başvurularak 18/08/2021 tarihli takip talebinin sehven maddi hata ile haciz talepli olarak başlatıldığı belirtilerek 19/08/2021 tarihli haciz ve tahliye talepli takip talebi gereğince 13 örnek ödeme emrinin gönderilmesi talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünce 7 örnek ödeme emrinin sehven düzenlenmiş evrak olarak davalı borçluya gönderilmediği,13 örnek ödeme emrinin davalıya tebliğe çıkartıldığı, buna göre ödeme emrinin de takip talebine uygun olarak kira alacağının tahsili ve tahliye talepli olarak düzenlendiği görüldüğünden davacı alacaklının tahliye talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece takip talebinde sadece haciz talebinin bulunduğundan bahisle tahliye talebinin reddine karar verilmesi aşırı şekilcilik olarak değerlendirildiğinden davacının istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Gebze 2....

Mahkemece, kapı numarasının tespit edilmesi yönündeki talep dava konusu edildiğinde, bu hususun esastan değil, değişik işten görülebileceği gerekçesiyle talebin reddine, tahliye emrinin iptali talebi yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tahliye emrinin iptali ve kapı numarasının tespiti talebidir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Dava Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca bağımsız bölümün ana taşınmazın mimari projesine uygun olarak tahsis edilip edilmediğine yönelik olup, projede ve taşınmazda 29 numaralı bağımsız bölümün fiiliyatta mevcut olup olmadığının tespiti ve bu konuda 25 numaralı dairenin tahliye emrinin iptaline yönelik olup, Kat Mülkiyeti Kanununa tabidir....

    Asliye Hukuk ve 6.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 225 ada 44 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesbit ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, tapu iptali ve tescil davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazda davacının uzun yıllardan beri zilyet olduğu ve zilyetliğe dayanarak tescil davası açıldığı anlaşılmıştır....

      muvazaalı bir şekilde diğer davalı Hüseyin'e devrettiğini, icra dosyasında ihale alıcısı tarafından hiçbir talep yok iken davacıya tahliye emri tebliğ edildiğini, icra müdürlüğünün dosyada hiçbir talep olmaksızın tahliye emri gönderdiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihale alıcısının tapu maliki olmaması sebebiyle tahliye talebinde bulunamayacağını, davacının mağdur olduğunu beyanla ihalenin feshi ve Cumhuriyet Savcılığı dosyasının sonucunun beklenmesine, Didim İcra Müdürlüğü'nün 2014/2050 Esas sayılı dosyasından düzenlenen 22/02/2021 tarihli tahliye emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye emrinin iptali-şikayet Dava, İİK.'nın 135.maddesi gereğince çıkartılan tahliye emrinin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi 12. Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali Dairemizin 20.11.2014 tarih ve ... esas, ... sayılı kararı ile uyuşmazlığın zilyetliğin korunması istemine ilişkin olduğundan, dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından, Dairemizin gönderme kararı farkedilmeden, 20.01.2015 tarih ve ... sayılı kararı ile de Dairemizin görevli olduğundan dosyanın Dairemize gönderildiği görülmektedir. Bu durumda uyuşmazlık zilyetliğin korunması istemine ilişkin olduğundan temyiz incelemesi, Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olup, dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 08/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 inkar tazminatı istemine ilişkindir....

            İcra Müdürlüğünün 2013/584 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden borçluya 2 kez ödeme emri gönderildiği, ilk tebligatın adreste kimse bulunmaması üzerine TK 21 uyarınca tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin usülsüz yapılan ilk tebliğden sonra 07.03.2013 tarihli talebi ile borçluya yeniden ödeme emri tebliğine karar verildiği ve bu kez ödeme emrinin 03.08.2013 tarihinde borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Alacaklının talebi üzerine ödeme emrinin yeniden tebliğ edilmesi durumunda son ödeme emrinin tebliğ tarihi esas alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde, borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini borcunu da ödemediğini belirterek davalı kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı borçlunun takip dosyasına bir itirazda bulunmadığı belirtilerek tahliyeye karar verilmiş ise de borçlunun geçerli olan tebliğ tarihine göre ödeme emrine süresinde itirazda bulunduğu açıktır....

              Bunun üzerine icra memuru bir tahliye emri tebliği suretiyle taşınmazın on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder. Tahliye emrinde: Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve yerleşim yerleri ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır'' düzenlemesi yer almaktadır. Yine İİK'nın 274. maddesinde ''İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur. 63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir" düzenlemesi bulunmaktadır. İİK'nın 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir....

              Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, Hazine'ye ait taşınmaz mal üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki Hazine'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, salt zilyetliğin korunması davası olmayıp; temelinde bir hak davasıdır....

                UYAP Entegrasyonu