Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/326 Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takip kapsamında 28/07/2021 tarihli ihalede dava konusu taşınmazın dava dışı ihale alıcısı tarafça satın alındığı, İİK'nın 135/2. maddesine göre tahliye emrinin düzenlendiği, tahliye emrinin davacıya 28/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 135/2. maddesine dayalı şikayetin İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca tahliye emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde yapılması, ancak tahliye emri gönderilen muhatabın taşınmazda hissedar olması halinde, İİK'nın 135/2. maddesi taşınmazda hissesi bulunan paydaşlar açısından uygulanamayacağından, şikayetin süresiz olacağının kabulü gerekir. Somut olayda, tahliye emrinin davacıya 28/09/2021 tebliğ edildiği, davacının taşınmazda hissedar olmadığı, 06/10/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı sabittir. Açıklanan nedenlerle, şikayetin süre yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir....

DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ : Yerel Mahkemece itirazın iptali davasının kabulü ile takibin devamına, tahliye davasının ise dava konusu taşınmazın tahliye olması nedeni ile reddine karar verildiğini, itirazın iptali yönünden verilen karara bir diyecekleri olmadığını, tahliye davasının reddi yönünden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece tahliye davası yönünden verilen kararın gerekçesinin dava konusu taşınmazın 08/09/2018 tarihinde 19674 yevmiye numarası ile başka bir şahısa satılmış olduğu şeklinde açıklandığını, kararın kendi içinde çeliştiğini, zira taşınmazın satılması ile tahliye arasında bağlantının anlaşılamadığını, taşınmazın dava dışı kişiye satılmış olmasının doğru olduğunu ancak satışın ardından davalıların söz konusu taşınmazı tahliye etmediklerini, mahkemenin vermiş olduğu itirazın iptali kararının davaya konu Mersin 6....

Selçuklu /KONYA adresinde bulunan fabrika nitelikli taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki yazılı kira sözleşmesinin 29.02.2021 imza ve 01.03.2021 başlangıç tarihli olup bir yıllık olduğunu, kira sözleşmesinden sonra 30.04.2021 tarihinde ayrıca tahliye taahhütnamesinin düzenlendiğini, buna göre davalının kiralanan 30.04.2022 tarihinde tahliye edeceğini kayıtsız şartsız kabul ve taahhüt ettiğini, ancak bu tarihin geçmiş olmasına arğmen taşınmazın tahliye edilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Konya .İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile Örnek-14 tahliye taahhüdüne dayalı icra takibine başladığını, ancak davalının, tahliye emrinin tebliğinden sonra 03.06.2022 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe yazarak "tahliye taahhütnamesinde imzanın kendilerine ait olmadığından" bahisle itiraz ettiğini ve takibi durdurduğundan bahisle; Davanın kabulü ile davalının Konya .İcra Müdürlüğü'nün ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali ve Temerrüt Nedeni İle Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili ve tahliye istemi ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece öninceleme tutanağı ile dosya üzerinden inceleme yapılarak ilamsız icra sureti ile tahliye istemine ilişkin davalara bakma görevinin icra mahkemesine ait olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklılar davalıya karşı icra takibi yaparak alacağın tahsilini isteyebilirler....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ödenmeyen kira ve aidat alacağının, cezai şart ve tabela indirme ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....

        Türk Medeni Kanunu 981,982 ve 983. maddeleri, mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. Bu maddelerde düzenlenen davalar ile, zilyet; zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, sulh mahkemelerinde dava açar ve bu mahkemelerde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.6.1983 gün ve 3351/679 sayılı; 25.11.1987 gün ve 394/876 sayılı; 06.10.1993 gün ve 1993/14-423-561 sayılı, 25.11.2009 gün ve 8-518/573 kararlarında da aynı ilkeler vurgulanmıştır....

          Türk Medeni Kanunun 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK 25.11.2009 tarihli 2009/9- 518, 2009/573 sayılı kararı da aynı yöndedir. Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan "sadece zilyetliğin korunması davaları" ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan doğan davalar amaçlanmıştır....

          Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetliğin korunması niteliğinde olduğu ve davacının üstün zilyetliği bulunduğu ileri sürülerek davanın kabulü ile davacının zilyetliğinin korunmasına ve dava konusu taşınmazın davacıya teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tapuda kayıtlı bulunmayan dava konusu taşınmazın senetle satın alındığını ve 10 yıldır vekil edeni tarafından kullanıldığını açıklayarak istekte bulunmuş, mahkemece uyuşmazlık zilyetliğin korunması niteliğinde değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. (TMK.m 981 vd). Dava dilekçesindeki açıklamalar dikkate alındığında davacı tarafın mülkiyet hakkına dayanarak talepte bulunduğunun kabulü gerekir. TMK.nun 683. maddesinde, bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu açıklanmıştır....

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İzmir 7.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/151Esas sayılı kararıyla İzmir 18.İcra Müdürlüğü'nün 2019/1450 E. dosyasından gönderilen ödeme emrinin usule uygun olmadığı gerekçesiyle iptaline karar verildiğini, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, bu aşamada açılan itirazın iptali davasının dinlenmemesi gerektiğini, takip talebi ve ödeme emrinin, İİK'nun 58/5. maddesi hükmüne uygun olmadığını, takip talebinin "kredi/kredi kartı sözleşmesi, ihtarname" ifadesinin yer almış olmasına rağmen icra dosyasında bunlardan hiçbirinin yer almadığını, ödeme emrinin tebliğ zarfında bunlardan birinin dahi bulunmadığın, bu açıdan takip talebi ve ödeme emrinin de usule uygun olmadığını, ayrıca, dosyada ikişer sureti bulunan ödeme emri ve takip taleplerindeki müstenitlerinde birbirinden farklı olduğunu, kredi kartı ödemelerinin, 25.06.2018 tarihli ekstreden anlaşılacağı üzere, ikisi ödemesiz, toplam 48 taksit olarak tadil edildiğini, bu durumda iki ay ertelemeli ve...

            Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi 3. kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi 3. kişi İcra Mahkemesine başvurusunda; 13.04.2022 tarihinde tebliğ edilen tahliye emri veya kiraların icra dairesine ödenmesi emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, gönderilen evrakın başlık kısmında kiraların ödenmesi emri yazıldığı halde sonuç kısmında tahliye emri olduğundan bahsedildiğini, evrakın niteliğinin tam olarak anlaşılmadığını, bu durumun dahi tek başına iptal sebebi olduğunu, tahliye emrinde belirtilen adreste işgalci veya kiracı olarak oturmadığını bu nedenle tahliye emrinin muhatabı olmadığını ileri sürerek tahliye emrine itirazının kabulü ile tahliyeye ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

              UYAP Entegrasyonu