WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali ve Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve takibin devamı ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına ve tahliyeye karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince: Davada dayanılan ve hükme esas alınan ... 14....

    Davalı borçlu vekili ıslah talebini kabul etmediklerini, tahliye istemli açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Taraflar, Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 176 ve devamı maddelerine göre ıslah yolu ile dava konusu iddialarını ve savunmalarını genişletip, değiştirebilirler. Daha önce dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla istem konusu yapılmasına yasal açıdan olanak yoktur. Davacı alacaklı tahliye talebi olan ilk davasına, itirazın kaldırılması davasını ıslah yoluyla ekleyemez. Bu durumda mahkemece itirazın kaldırılması istenilmeden tahliye istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve ıslah talebinin kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

      Alacaklının İİK’nın 269/a maddesine göre tahliye talebi üzerine icra mahkemesi ilk önce alacaklının ilâmsız tahliye takip talebinin kanuna uygun olup olmadığını inceler. Takip talebi kanuna uygun değilse, özellikle alacaklı takip talebinde tahliye istememişse, icra mahkemesi tahliye talebinin reddine karar verir. Bundan sonra, icra mahkemesi, borçlu kiracıya gönderilen ödeme emrinin kanuna uygun olup olmadığını inceler. Ödeme emri kanuna uygun değilse, özellikle ödeme emrinde ödeme (ihtar) süresi yanlış (noksan) gösterilmişse, ödeme emrinde ödeme (ihtar) süresi yazılı değilse veya ödeme emrinde tahliye ihtarı yok (tebliğ edilen ödeme emri 13 örnek nolu ödeme emri değil) ise, icra mahkemesi tahliye talebinin reddine karar verir. İcra mahkemesi, takip talebinin ve ödeme emrinin kanuna uygun olduğunu tespit ederse, bunun üzerine, borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz edip etmediğini araştırır....

        Davalı borçluya örnek 13 tahliye ihtarlı ödeme emrinin 10/08/2011 tarihinde tebliği üzerine davalı borçlunun süresinde icra müdürlüğüne verdiği 17/08/2...arihli dilekçe ile borca itiraz ettiği görülmüştür. Davacı alacaklı vekili mahkemeden itirazın kaldırılmasını talep etmeden tahliye istemiştir.İcra takibine itiraz edildiğine göre, itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda, Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken tahliyeye karar verilmesi ve dava dilekçesinde itirazın kaldırılması istenilmediği halde, talebi aşacak şekilde itirazın kaldırılmasına da karar verilmesi doğru değilir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

          Türk Medeni Kanunun 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK 25.11.2009 tarihli 2009/9- 518, 2009/573 sayılı kararı da aynı yöndedir. Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan "sadece zilyetliğin korunması davaları" ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan doğan davalar amaçlanmıştır....

          Türk Medeni Kanunu 981,982 ve 983. maddeleri, mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. Bu maddelerde düzenlenen davalar ile, zilyet; zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, sulh mahkemelerinde dava açar ve bu mahkemelerde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.6.1983 gün ve 3351/679 sayılı; 25.11.1987 gün ve 394/876 sayılı; 06.10.1993 gün ve 1993/14-423-561 sayılı, 25.11.2009 gün ve 8-518/573 kararlarında da aynı ilkeler vurgulanmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali - Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptali isteminin kısmen kabulüne ve tahliyeye karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 08.02.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, davalı ... ve dava dışı ... hakkında 16.07.2010 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 4950.-TL kira alacağı, 500.-TL apartman gideri ve 350.-TL elektrik, su, doğalgaz gideri olmak üzere toplam 5800.-TL'nin kiracıdan tahsilini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedeniyle başlatılan tahliye istemli ilamsız takipte borçlu vekili, tahliye emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.Takibin şekli itibariyle İİK'nun 274/1. maddesi uyarınca, itiraz etmek isteyen kiracının itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekmektedir.Somut olayda; başvuru itiraz niteliğinde olup, itirazın icra dairesine yapılması gerekirken, mahkemeye yapılan başvuru...

                İcra Müdürlüğü'nün 2019/2685 Esas sayılı dosyasında takip miktarı olan 5.155- TL'ye yönelik itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiği ancak davacının her iki dava yönünden tahliye talebiyle ilgili hüküm kısmında fazlaya ilişkin talebin reddine demekle yetinilerek açık ve infazda tereddüt doğurmayacak şekilde değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Kararın gerekçe kısmında davacının tahliye talebi, iki haklı ihtar nedenine dayanan tahliye olarak nitelendirilmiş ve davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle tahliye talebinin reddine karar verildiği açıklanmıştır. Hüküm fıkrasında tahliye talebine ilişkin açık ve infazda tereddüt doğurmayacak şekilde değerlendirme yapılmamış oluşu hatalı olduğu gibi davacının tahliye talebinin iki haklı ihtara dayandırılması da yerinde değildir. Zira asıl dava ve birleşen davaya dayanak olan takip dosyalarında haciz ve tahliye istemli takip başlatıldığı ve her iki dava dilekçesinde temerrüt nedeniyle tahliye talep edildiği açıktır....

                İcra Dairesi'nin 2018/9556 esas sayılı takip dosyasından düzenelen 15/11/2018 tanzim tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, ödeme emrinin takip talebine aykırı düzenlenmediğini, Uyaptaki teknik hata nedeniyle oluşan, dosya içerisine çıktısı dahi alınmayan Uyap kaydına dayanarak davanın kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, adi kiraya ait takipte takip talebine aykırı olarak düzenlenen ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir. Osmaniye 2. İcra Dairesinin 2018/9556 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 14/11/2018 tarihinde 1.288.195,53 TL'nin tahsili amacıyla adi kiraya ait takip yoluyla tahliye ve haciz için takip başlatıldığı anlaşılmıştır. İİK.'...

                UYAP Entegrasyonu