Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün nizalı taşınmaz için işgal tazminatı ödediği, ödenen işgal tazminatı nedeniyle miras bırakan ...'in mirasçılarının malik sıfatıyla zilyetliğinin kesintiye uğradığı, bu nedenle nizalı parselde miras bırakan ...'in mirasçılarına intikal edecek bir zilyetliğin bulunmadığı ve miras bırakan ... mirasçılarının taşınmaza zilyet olmadıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmaza öncesinde miras bırakan ...'in zilyet olduğu, onun adına zaman zaman davalı ...'ün taşınmazı kullandığı, miras bırakanın ölümünden sonra taşınmaz fiilen davalı ... tarafından kullanılmış ise de, mirasçılar arasında usulünce bir paylaşım yapıldığının kanıtlanamadığı, bu hususların mahkemenin de kabulünde olduğu göz önüne alındığında, taşınmazın maliki olan Hazine'ye ödenen ecrimil bedelinin tereke adına ödendiği ve taşınmaz üzerinde fiilen sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğu kuşkusuzdur....

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine, davacının taşınmazda zilyet olmadığının anlaşılmış olmasına göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 21,40 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 20.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... köyü 102 ada 20 parsel sayılı, 311,91 m2 yüzölçümlü taşınmaz, kesinleşen 2/B madde uygulaması nedeniyle bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, 2008 yılından beri taşınmaza zilyet olduğunu, belediyeye vergilerini ödediğini belirterek beyanlar hanesine zilyet olarak şerh verilmesi için dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın ...’ın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Davada davacı taraf lehine zilyet bulunduğu taşınmazın 221,64 m2 bölümünün 138 ada 1059 No'lu parsel sayılı taşınmazdan ifrazının mümkün olup olmadığı araştırılmaksızın yazılı şekilde iptal ve tesciline kararı verilmesi doğru değildir. VII. KARAR Açıklanan sebeplerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının ilgiliye iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili " 3402 Sayılı Kanunun 22.maddesi kapsamında kadatsro güncelleme çalışmaları noktasında sehven Recep Uygun adına yazılan taşınmazın davacı adına ,kaydın düzeltilmesi ve tesciline karar verilmesi ve Kadastro güncelleme 3402 Sayılı Kanunun 22/a çalışmalarına itirazlarının sunulması taşınmazın tespitinin ve düzenlenen tespit tutanaklarının iptali ile taşınmazın tamamının zilyet olarak yeniden ölçüm yapılarak ,zilyet olarak davacı adına düzeltim yapılması talebiyle dava açıldığını, taşınmaz Hazine adına kayıtlı olup ,sehven zilyet olarak Recep Uygun adına yazılmış ise de davacının ikameti olan köydeki evinin önünde ,davacının kullanımı ve tasarrufunda olduğunu, gerek tanık beyanları ,gerek mahalli bilirkişi beyanları ,gerekse davalı olan ve zilyet olarak sehven ismi yazılan Recep Uygun beyanlarında davacının uzun yılardır,hatta davacı Ramazan Uygun 'un rahmetli babası ve rahmetli dedesi tarafından yaklaşık yüz yılı aşkın bir süredir ,...

            Daha sonra 11.11.1999 tarihinde kabul edilen 4479 sayılı Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanuna Ek Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun ile 05.06.1986 tarihli ve 3303 sayılı Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiş ve en son 07.04.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6637 sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25 inci maddesi ile 05.06.1986 tarihli ve 3303 sayılı Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına değiştirilerek ek fıkra eklenmiştir. 3. Değerlendirme 1. Davacının 6637 sayılı Yasa ile değişik 3303 sayılı Yasadan yararlanmak suretiyle bu kısmı Hazineden devir alabilmek için Hazine adına tescilini ve zilyet olduğuna dair şerhin tapuya kaydını istemiştir. 2....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1405 KARAR NO : 2023/1864 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PASİNLER SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/12/2020 NUMARASI : 2020/67 ESAS - 2020/160 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Zilyet Olunan Taşınmaza) KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sırasında Fettahlı Köyü çalışma alanında kalan 280 parsel sayılı 235900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Kanun'un 2. maddesi değişiklik yapan 1744 sayılı yasaya göre orman niteliğini yitirdiğinden 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılması nedeniyle Hazine adına tespit edilerek beyanlar hanesinde zilyet olan kişiler ayrı ayrı şerh verilmiştir. Kadastro tespitine itiraz davası sonunda ......

                Davacı ... vekili, her ne kadar krokide B, C ve D harfleriyle gösterilen yerler bakımından da hükmü temyiz ettiği görülmekte ise de bu taşınmaz bölümlerinin sırasıyla dava dışı gerçek kişilere ait 629, 978 ve 856 sayılı parseller içerisinde kalan yerler olduğu, kayıt maliklerine karşı yöntemine uygun bir biçimde harcı yatırılarak açılmış bir dava ve istek bulunmadığı anlaşıldığından davacı ... vekilinin bu taşınmaz bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan bu bölümlere yönelik hüküm fıkralarının ONANMASINA,Davacı vekilinin, A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; teknik bilirkişinin krokisinde A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü komşu parsellerin kadastro tutanaklarının tespit tarihlerine göre, 1983 yılında tespit harici bırakılan bir yerdir. Dava 07.02.2011 tarihinde açıldığına göre kural olarak, tespit dışı bırakılma tarihinden dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmuş bulunmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu