Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacının davalıdan satın aldığı aracın change çıkmasından dolayı dolayı el konulması nedeniyle zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan zararın tahsili talepli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle zapta karşı tekeffül ve sebepsiz zenginleşme kavramlarının açıklanması ve ilgili yasal düzenlemelere değinilmesi yerinde olacaktır. Zapta karşı tekeffül, satılan malın üçüncü bir kişinin iddia ettiği üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamamasından dolayı satıcının sorumlu olmasıdır. Bu sorumluluk, satıcının mülkiyeti nakil borcunun bir sonucu ve müeyyidesidir....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasındaki geçerli satıştan kaynaklanan 6098 sayılı TBK'nun 214. vd. maddeleri kapsamında zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde satıcıya karşı açılmış alacak talebine ilişkindir. Yargıtay 13. HD'nin 2016/18060 E.-2019/4333 K.; 2012/16091 E.-2012/22763 K. sayılı kararları vb. yerleşik uygulamalarına göre özetle, "...Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 214. (mülga 818 sayılı BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

Zapta karşı tekeffül borcunda ise zamanaşımı süresi on yıldır. Böyle olunca mahkemece, 07.07.2009 tarihinde açılan bu davanın süresinde olduğu gözetilerek, işin esasına girilmesi ve hasıl olacak sonucu uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; geçerli araç satım sözleşmesinde, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm davacının ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır.Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, 6098 sayılı Kanun'un 214 üncü ve devamı maddeleri uyarınca zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6098 sayılı Kanun'un 214 üncü ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ve fer'i müdahil vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.04.2004 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve duruşmasız olarak davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.06.2008 günü duruşma yapıldıktan sonra görülen eksiklik nedeniyle dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya yeniden Dairemize gönderilmiş olmakla süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 9.4.1997 başlangıç tarihli 3 yıl süreli hasılat kira sözleşmesi ve kiralayanın zapta karşı tekeffül borcu nedenlerine dayalı tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın reddini savunmuştur....

            Bunun aksine davranan alıcının ayıba karşı tekellüf hükümlerinden faydalanma olanağı yoktur. Ayıba karşı tekeffül borcuna ait TBK.'nın 219 ila 236. maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı 227 ve devamı maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir. ( ---- Dava konusu araç ithal edilmiş ve davacıya 282.500,00 TL bedel ile davacıya satılmıştır. Araç; davacı şirkete teslimi ve şirket adına tescilinden sonra; davacı yan yedinde --- araştırmaları sonucu faturalardaki kıymet farkı gerekçesiyle----.--dosyasında devir ve satış yasağı konulmuştur. Açıklanan tüm bu gelişmeler gözetildiğinde: davacı şirket ile davalı arasında satıma ve eldeki davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu, burada zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulama alanı bulacağı belirgin olup; her türlü duraksamadan uzaktır....

              Bunun aksine davranan alıcının ayıba karşı tekellüf hükümlerinden faydalanma olanağı yoktur. Ayıba karşı tekeffül borcuna ait TBK.'nın 219 ila 236. maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı 227 ve devamı maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir. ( ---- Dava konusu araç ithal edilmiş ve davacıya 282.500,00 TL bedel ile davacıya satılmıştır. Araç; davacı şirkete teslimi ve şirket adına tescilinden sonra; davacı yan yedinde --- araştırmaları sonucu faturalardaki kıymet farkı gerekçesiyle----.--dosyasında devir ve satış yasağı konulmuştur. Açıklanan tüm bu gelişmeler gözetildiğinde: davacı şirket ile davalı arasında satıma ve eldeki davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu, burada zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulama alanı bulacağı belirgin olup; her türlü duraksamadan uzaktır....

                Borçlar Kanununda zapta karşı tekeffül hakkında özel hükümler konulmuş ve alıcıya ek bir korunma sağlanmıştır. Burada kural olarak, kurtuluş beyyinesi yoktur, usul sadeleştirilmiştir ve zaptın hukukî sonuçları kesin biçimde belli edilmiştir. Satıcının zapta karşı tekeffül borcu kanuni bir borçtur. Satıcının bu hususta ayrıca taahhütte bulunmasına gerek yoktur. Bu arada, zapta karşı tekeffül hükümlerinin (BK. m. 214 vd.) tapuya kayıtlı taşınmazların satışında da doğrudan doğruya uygulanacağını belirtmekte yarar vardır. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: 1) Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı, yalnızca BK'nın 96. maddesi ve ardından gelen hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir....

                  UYAP Entegrasyonu