Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Satıcının zapta karşı tekeffül borcunun doğması için satım sözleşmesinde ayrıca bu hususta taahhütte bulunmasına gerek yoktur. Ne var ki, taraflar bu sorumluluğu kaldıran veya daraltan sözleşme yapabilirler. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: 1. Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı yalnızca BK’nın 96 ve devamında yer alan hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir. Üçüncü kişinin hak iddiasını alıcıya karşı ileri sürebilmesi, ancak satılanın alıcı tarafından teslim alınması durumunda söz konusu olabilir. Açıktırki, satılan henüz satıcının elinde bulunuyorsa, üçüncü kişinin hak iddiasını alıcıya değil satıcıya yöneltmesi gerekir. 2....

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık geçerli satıştan kaynaklanan BK. 189 ve sonraki maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmıştır. ... plaka numaralı aracın 10/12/2003 tarihinde davalıdan noter senedi ile satın alınıp davacı adına tescil edildiği bilahare aracın yasal süresi içinde yurt dışına çıkışının yapılmadığının anlaşılması üzerine kolluk kuvvetlerince araca el konulduğu,dosya içindeki belgelerden anlaşılmaktadır. BK.nun 189. maddesi, satılan şeyin 3. bir şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden satıcıyı alıcıya karşı sorumlu tutmaktadır.Maddede belirtilen sorumluluk,kusursuz sorumluluk olup,satıcı kusursuz olsa bile aracı alıcının elinden alınmasından kaynaklanan menfi zararını karşılamakla yükümlüdür....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece aracın satın alındığı tarih ve Asliye Ceza Mahkemesinin kararından sonra 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysa davacının aracı 08.05.2013 tarihinde polis ekipleri tarafından Asliye Ceza Mahkemesinin kararına istinaden Gümrük Müdürlüğü'nün parkına çekilmiştir. O halde davacının aracının zapt edildiği tarih olan 08.05.2013 tarihinden itibaren davanın açıldığı 02.08.2013 tarihine kadar zamanaşımı süresi gerçekleşmemiştir. Mahkmece işin esasına girilerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Yapılan bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

          Dava, satım konusu aracın çalıntı olması nedeniyle güvenlik güçlerince el konulması sonucu ödenen satış bedelinin, zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Dosyaya ibraz edilen 19.6.2003 tarihli noter satış senedine göre, dava konusu aracın dava dışı ...adına kayıtlı olduğu ve onun tarafından davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. BK.nun 192.maddesi hükmüne göre, satılanın tamamen zapt olunması halinde, alıcı satıcıdan yasada öngörülen taleplerde bulunabilir. Somut olayda davalı satım akdinin tarafı olmadığından zapta karşı tekeffül hükümlerine göre davacıya karşı sorumlu tutulamayacağından ona karşı davada husumet yöneltilemez. (Bu durumda mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi ve davalı yararına davanın red sebebi dikkate alınarak maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında araç satışına ilişkin geçerli sözleşme bulunmakta olup, uyuşmazlık ve hüküm; aracın zaptedilmesi nedeniyle, zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca açılan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacının bu yöndeki talebi, Borçlar Kanununun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü'nce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, TRAMER kayıtlarını inceleme, TRAMER'e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü de yoktur. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın hasarlı olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildiğini ispatlayamamıştır. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Mahkemece, anlatılanlar ışığında değerlendirme yapılarak bir sonuca varılması gerekirkeni bu hususlar göz önüne alınmaksızın yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                MAHKEMESİ Uyuşmazlığın konusu, araç satım sözleşmesinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül borcundan kaynaklanmaktadır. ....02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun ....maddesiyle ... Yasasının ....maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının ... ....... Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle ... ....... Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 09.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; geçerli taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu kararı ile tetkiksiz olarak yeniden incelenmek üzere Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

                    Bu durumda alıcı zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak satıcıdan talepte bulunabilir. Mahkemece mülkiyetin davacıya geçip geçmediği sahtelik nedeniyle davacının zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanıp dayanamayacağı hususları üzerinde durulup toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. “ gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda “BK'nın 217. maddesi gereğince davacının satılandan elde ettiği semerenin satış bedelinden mahsubu halinde talep edeceği bir miktarın olmaması nedeniyle” davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TBK'nın 214. maddesi “satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa, satıcı bundan dolayı sorumlu olur” hükmünü içermektedir....

                      UYAP Entegrasyonu