Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keza, 29/12/2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ........ şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .......” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 29/12/2010 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

    İlk derece mahkemesince; aracın gizli ayıplı olması sebebiyle satıcının alıcının zararını gidermek zorunda olduğu, mahkeme kararı ile oluşan alacak miktarı ve zararları ödemek zorunda kalan davacının zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca kendisine aracı satan kişiye başvurabileceği, talep edilen miktarın ödenen miktar ve zarar olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafça istinaf edilmiştir....

      A.Ş. vekili, davacının hukuki dayanak olarak belirttiği zapta/ayıba karşı tekeffül hükümleri gereği aracın satım tarihi olan 22.07.2010 nazara alındığında BK 231. maddesi uyarınca talebin zamanaşımına uğradığını, aracın el konulmasına sebep olarak gösterilen hususların hiçbirisinin davalı firma ile ilgisi bulunmadığını, dava konusu aracın ÇiftKurtlar Grubuna bağlı Çeltur Oto. San. Tic. Ltd. Şti. isimli firmadan 21.05.2007 tarihinde 150.030.-TL bedelle satın alındığını, aracın Çiftkurtlar Mcv Otomotiv Ltd....

        Keza, 28/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 28/05/2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

          Keza, 28/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” .... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı ...” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 28/05/2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

            Keza, 31.08.2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 31.08.2010 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

              Keza, 28.06.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 28.06.2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ....'...

                Mahkemece; bozmaya uyma kararı verilerek görevsizlik kararı verilerek dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilmiş, görevli mahkemece; davalı kiracının yetkili malik ile kira sözleşmesi imzaladığı ve enerji teminini artık davacıdan sağlamadığı, davacının alacak talep etme hakkı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 11.01.2008 tarihli gsm yer tahsis sözleşmesinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiraya verenin sözleşmeye konu şeyin maliki olması zorunlu değildir. Kira sözleşmesi feshedilmediği veya sözleşmenin iptali davası açılmadığı sürece geçerlidir. Ancak bir üçüncü kişinin kiralanan üzerinde, kiracının hakkıyla bağdaşmayan bir hak ileri sürmesi durumunda kiraya veren, söz konusu hukuki ayıbı gidermek ve kiracının bu yüzden uğradığı zararları tazmin ile yükümlüdür. Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu 6098 sayılı TBK.’nun 309 (818 sayılı BK.’nun 253.) maddesinde düzenlenmiştir....

                  Dava, satış sözleşmesine dayalı ayıba karşı tekeffül hükümlerinden doğan alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasındaki satış sözleşmesine konu makinelerin ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme hakkını (TBK m. 227/1-1) kullandığını ileri sürerek, bedelin iadesi isteminde bulunmuş, davalı vekili ise ayıp iddiasına karşı çıkarak davanın reddini dilemiştir. Uyuşmazlık, davacıya satışı yapılan makinelerin ayıplı olup olmadığı ve buna göre alıcının seçimlik haklarından ilki olan dönme hakkının koşullarının somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediği hususundadır. 6102 sayılı TTK'nın 23/1. maddesine göre; "Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır." 6098 s....

                    Davacı davayı davalıya ihbar etmediğinden ödemesi gereken toplam bedel ilamla hükmedilen asıl alacak (1.977,84 TL), yargılama gideri ( 382,40 TL)ve vekalet ücreti (310,00 TL) toplamı olan 2670,24 TL olup davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Konuyla ilgili Yargıtay ... Hukuk Dairesinin kararları da bu doğrultudadır. (Emsal kabul edilen kararlar Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/9457-2015/11558 Esas ve Karar sayılı ilamı, Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 2015/8839-2015/9504 Esas ve Karar sayılı ilamı,) Her ne kadar kısa kararda alacak miktarı 2670,24 TL yerine sehven 2690,24 TL olarak belirtilmiş olup, bu durumun ödeme emrindeki asıl alacak kaleminin ilamdaki miktarla uyuşmamasından kaynaklandığı dikkate alındığında, maddi hata olarak zapta geçtiği tespit edilmiş ve toplam talep edilebilecek miktar da 2.670,24 TL olarak düzeltilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu