Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keza, 29/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” .... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı ...” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 29/05/2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

    Keza, 28.06.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir....

      a satıldığı ve 23.11.2008 tarihinde araca Emniyet tarafından change oto olması nedeniyle el konulduğu, taraflar arasındaki sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi satıcının kanundan kaynaklanan ayıba ve zapta karşı tekeffül sorumluluğunun bulunduğu ve bunun kusura dayanmayan bir sorumluluk türü olduğundan satıcının, aracın alıcının elinden alınmasından kaynaklanan zararını karşılamakla yükümlü olduğu, birleşen 2011/292 E. sayılı dosya davalısı .....'nin satım sözleşmesinde taraf olduğuna dair herhangi bir belge ya da bilgisinin olmadığı, sözleşmesel garantisinin de bulunmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen 2009/327 E. sayılı davaların kabulüne; birleşen 2011/292 E. sayılı dosyada davacının davalı ... ....'ye karşı açtığı davanın husumetten reddine, davalı ...'a karşı açtığı davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada davacı ..., davalı ....'nden satın aldığı araca Emniyet tarafından el konulması sonucu .....'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık; zapta karşı tekeffülden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine 17.05.2018. gününde oybirliği ile karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2015 NUMARASI : 2014/675-2015/764 Uyuşmazlık; geçerli araç satış sözleşmesinden kaynaklanan (ayıba karşı tekeffül) alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 30.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, 5.200 YTL bedelli Sony Vaio notebook bilgisayarın ayıplı çıktığı gerekçesiyle ürünün iadesiyle bedelinin 26.06.2007 tarihinden itibaren faiziyle tahsili istemine ilişkindir. Davalılar vekilleri, satım akdinden, 2 aydan fazla zaman sonra arızalandığı iddia edilen cihazın öncelikle garanti belgesi ile yetkili servise gösterilerek başvuru yapılması gerektiğini tuşların yerinden çıkmasının kullanım hatası olduğunu, davacının 8 günlük ihbar süresine uymadığı için ayıba karşı tekeffül hükümlerinden doğan haklarını yitirdiğini belirterek davanın reddini istemişlerdir....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu'nun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak ... Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunun 2014/64441 sayılı dosyası üzerinden ihtiyati tedbir konulmuştur. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın hukuken ayıplı olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildiğini ispatlayamamıştır. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Somut olayda, davacının 05.10.2012 tarihinde davalıdan satın aldığı aracın üzerine ihtiyati tedbir konulduğu sabittir. Az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir....

                Uyuşmazlık; araç satış sözleşmesi sonrası zapta karşı tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 04.09.2018 gününde oy birliği ile karar verildi. ........

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümleri kapsamında ödenen satış bedelinin iadesi için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun "Mülkiyet hakkının içeriği” kenar başlıklı 683 üncü maddesine göre; bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Bir zapt tehlikesinin bulunması hâlinde malikin, yani alıcının, bu yetkilerini kullanması engellenmiş, mülkiyet hakkı gereği gibi kullanılamamış olur. Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. 2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 207 inci maddesine göre; satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir....

                    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.500,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Borçlar Kanununun 219-231 maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının ayıba karşı tekeffül borcunu düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 219. Maddesinde, satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki yada ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu