Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tarafların beyan ve dilekçeleri, 14/10/2015 tarihli araç satış sözleşmesi, soruşturma dosya örnekleri ve tüm dosya kapsamı. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın kısmen kabulü ile 300.000,00 Avro, sözleşme nedeniyle yapılan 1.000,00 TL ve mahrum kalınan kar bedeli 1.000,00 TL’nin davalı yükleniciden tahsiline; karşı davanın reddine dair verilen kararın davalı-karşı davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Yüksek 15....

    dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mahrum kalınan kira bedeline dair talebin reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan, kat malikinin icra tehditi altında fazla ödediği aidat bedellerinin iadesi, mahrum kalınan kira gelirlerinin tahsili ve manevi tazminat istemli alacak davasıdır. Hüküm davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup, dava fazla ödenen aidat bedellerinin iadesi, mahrum kalınan kira gelirlerinin tahsili ve manevi tazminat istemine ilişkin olmakla, yönetim aleyhine açılan davada, mahkemece ....Apartmanı Yönetim Kurulu Başkanlığı adına Muhittin Oruç hakkında açılan davanın reddine, davacıdan fazladan alınan aidat bedeli ve faiz toplamı olan 20.000,00.-TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'...

      Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle zapta karşı tekeffül ve sebepsiz zenginleşme kavramlarının açıklanması ve ilgili yasal düzenlemelere değinilmesi yerinde olacaktır. Zapta karşı tekeffül, satılan malın üçüncü bir kişinin iddia ettiği üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamamasından dolayı satıcının sorumlu olmasıdır. Bu sorumluluk, satıcının mülkiyeti nakil borcunun bir sonucu ve müeyyidesidir. Konunun düzenlendiği ve eldeki uyuşmazlıkta uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’un (TBK) 214. ve devam eden maddelere göre; satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için; satılan malın alıcıya teslim edilmiş olması, üçüncü kişinin satılan şey üzerinde zaptı sağlayacak bir hakkının satım sözleşmesinin kurulmasından önce kazanılmış ve sözleşmenin yapılması sırasında da mevcut bulunması şarttır....

      Müdürlüğüne ödediği bedeli BK.nun satılanın ayıpları ve zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde davalıdan talep edebilir.Açıklanan nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalının adının yazılı olduğu mahkeme ilamı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, geçerli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükülerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

          Noterliği'nin 08.08.2012 tarihli ihtarının gönderildiğini, ancak davalıların, kusurlarının bulunmadığını, şu anda zararı karşılayamayacaklarını bildirdiğini, ancak kusursuz olsalarda aralarındaki hukuki ilişki nedeniyle davalıların sorumlu olduğunu,bu olay nedeniyle araç hurdaya çıktığından kiraya verilememesi nedeniyle aylık 6.500 TL gelir kaybı yaşadıklarını,bu güne kadar 50.000 TL gelir kaybına uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak hurdaya çıkan aracın değerinden şimdilik 90.000 TL'nin ve aracın işletilememesi nedeniyle mahrum kalınan kardan şimdilik 10.000 TL'nin 24.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 04.03.2015 tarihinde harcını yatırdıkları ıslah dilekçesi ile davacılar , mahrum kalınan kira kaybına ilişkin taleplerini 52.127 TL arttırmak suretiyle 62.127 TL'ye çıkarmış, araç hasarına ilişkih tazminat taleplerini ise 132.000 TL arttırmak suretiyle...

            dosyada zapta karşı tekeffül hükümlerine iyi niyetli olmayan malik tarafından dayanılamayacağından davanın reddinin gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir....

              Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde, kira sözleşmesini, sözleşmede belirlenen süre dolmadan tek taraflı feshederek erken tahliye eden davalı kiracının, kira sözleşmesi uyarınca 150.000,00 TL tazminatı (cezai Şart) ve mahrum kalınan kira bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, belirterek haksız fesih nedeniyle 150.000 TL tazminat ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davacı şirketçe mahrum kalınan kiradan şimdilik 4.000,00 TL olmak üzere 154.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporu doğrultusunda 4.000,00 TL olarak talep edilen mahrum...

                Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanununun 192. Maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ödemiş olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir. Satım bozulduğuna göre, satıcının mal varlığında satım bedeli nedensiz kalır....

                  UYAP Entegrasyonu