WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 33/a maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca zamanaşımının vaki olmadığının tespiti ile kambiyo senedi vasfını kaybetmiş bono bakımından ... borç ilişkisine dayalı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesine dayalı davanın reddine, alacak isteği yönüyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-ı ve 115/2 nci maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....

    Esas sayılı dosyası nezdinde takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle şikayette bulunduğunu, yapılan yargılama neticesinde itirazlarının dinlenmeden Davanın kabulüne, İcranın geriye bırakılmasına, takibin olduğu yerde durdurulmasına, takip miktarı itibariyle kesin olarak karar verildiğini, akabinde davalı borçlu tarafından İcra Müdürlüğüne hacizlerin fekki ve takibin iptali için talepte bulunduğunu, İcra müdürlüğünün ise; İİK 33/a-2 maddesi uyarınca; "Alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, Zamanaşımının vaki olmadığının sadedinde ve 7 gün içinde umumi Mahkemelerde dava açabilir....

      Dava; İİK 33-a maddesi uyarınca açılan zamanaşımının varit olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2004 Sayılı İİK.Madde 33/a - (Ek madde: 18/02/1965 - 538/18 md.) Maddesinde;'' İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır,'' hükmü düzenlenmiştir. Somut davada, davacı şirket yetkilisi ... tarafından İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ......

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava, kambiyo senedine dayalı takip zamanaşımının vaki olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosya incelendiğinde; 1-Ankara Batı İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.06.2012 tarih, 2012/165 Esas, 2012/111 Karar sayılı kararının 02.07.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmasına karşın kararın kesinleştiğinin taraflara tebliğine ilişkin tebligat parçaları dosya içerisinde bulunmadığından, söz konusu kesinleşmenin taraflara tebliğ edilip edilmediğinin araştırılarak buna ilişkin sonuç ve belgelerin dosyaya eklenmesi, 2-Ayrıca Ankara Batı 1.İcra Dairesi’nin....takip sayılı dosyasının da dosya içerisine eklenmesi, Bu sebeplerle eksikliklerin giderilerek yeniden inceleme yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....

          somut olayda; 1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde; Katılan kurumun dolandırıcılık suçunun doğrudan doğruya zarar göreni olmadığı, bu sebeple bu suç yönünden davaya katılma hakkı bulunmadığı, bu sebeple katılan sıfatını alamadığı, katılan sıfatı bulunmaması sebebi ile hükmü temyiz hakkı olmadığı anlaşılmakla, dolandırıcılık suçundan kurulan hükümler yönünden vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde; Sanığa yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun, 24/09/2007 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun'un 8/1....

            maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Hikmet Yıldızoğlu, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçu yönünden ise, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesindeki cezanın üst sınırına göre tabi olduğu aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden açılan kamu davalarının vaki zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması ve düşürülmesi gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 06.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık (suç vasfındaki vaki değişiklik nedeniyle "bedelsiz kalmış senedi tahsile koymak") HÜKÜM : 765 sayılı TCK.nın 509/1, 522/1, 59/2, 647 s.Y.nın 4.mad.484 YTL.apc. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Yasanın 9. madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun vasfındaki vaki değişiklik nedeniyle “bedelsiz kalmış senedi tahsile koymak” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Düşme 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen, değişen suç vasfına göre ‘özel belgede sahtecilik’ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılanlar vekilinin; sahte belgenin kullanılarak noterde imza sirküleri düzenlettirildiği, dolayısıyla suçun resmi belgede sahtecilik olup dava zamanaşımının gerçekleşmediğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 24.02.2014 gününde...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Sanıklar ..., .hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından düşme; sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan düşme I-Sanıklar ..., hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümlere yönelik incelemede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 7. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre tabi olduğu aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçların işlendiği tarihlerden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürülmesinin gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz...

                    İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşme şerhinin henüz davacı tarafa tebliğ edilmediği, İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrası gereğince alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığının tespiti bakımından 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabileceği, kesinleşme şerhli kararın tebliğinin dava şartı olduğu, söz konusu kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmeden, dava şartı gerçekleşmeden süresinden evvel dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrasında; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir." düzenlemesi getirilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu