WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Elektrik Dağıtım A.Ş vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki alacak davası hakkında Bakırköy Tüketici Mahkemesinden verilen 5.2.2009 gün ve 402-18 sayılı hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Davacı, davalı aleyhine başlattığı 1.095,75 YTL asıl alacak istemli icra takibine itirazıniptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 393.39 YTL asıl alacağı fer'ileri ile birlikte tahsili için yaptığı icra takibine vaki haksız itrazın iptali ve takibin devamı istenmiş;mahkemece yazılı şekilde davanın kabülüne dair karar; davalı tarafça temyiz etmiştir. 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL’ye çıkarılmıştır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2020 (Ara Karar) NUMARASI : 2020/406 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T3 aleyhine senede dayalı icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, davalının malvarlığının bulunmadığını, adına kayıtlı iki adet taşınmazı muvazaalı olarak oğulları olan diğer davalılara devrettiğini belirterek taşınmazlar üzerine teminatsız ihtiyati haciz konulmasını istemiştir. Mahkemece 28/08/2020 tarihli ara karar ile, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği gerekçesiyle talebin kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerine teminatsız ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir....

    KARAR Davacı, davalı aleyhine başlattığı 1.175.93 TL asıl alacak istemli icra takibine yapılan itirazın iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 393.39 YTL asıl alacağı fer'ileri ile birlikte tahsili için yaptığı icra takibine vaki haksız itrazın iptali ve takibin devamı istenmiş;mahkemece yazılı şekilde davanın kabülüne dair karar; davalı tarafça temyiz etmiştir. 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL’ye çıkarılmıştır. Yine 1.6.2005 tarih ve 5236 sayılı yasanın 19. maddesiyle eklenen Ek madde 4 uyarınca temyiz parasal sınırı Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan olunan yeniden değerlendirilme oranında arttırılıp her takvim yılı başından geçerli olacak şekilde uyarlanacağı hükme bağlanmıştır.Yeniden değerlendirme oranı 2008 yılı için 7.2 olarak açıklanmış olmakla bu durumda temyiz sınırı 1,250.00 YTL dir....

      Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 01/02/2018 tarih ve 2017/149-2018/634 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine faturaya dayalı takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin hesaplarına haciz konulması üzerine takipten tesadüfen haberdar olduğunu, müvekkilinin takip konusu faturaya dayalı olarak davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında bir ilişkinin de olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        IBAN nolu ... hesabına 13.000,00 TL nin "BORÇ" açıklaması ile gönderildiği, davacı Ticari defterlerinin incelenemediği, ancak dosyaya kazandırılan davacı bilançolarında söz konusu ödemenin Diğer Alacaklar ya da Diğer Ticari Alacaklar başlığı altında kayıtlı olmadığı, davalı tarafından cevap dilekçesi verilmediği ve ticari defterlerin incelenme şansı olmadığının sabit olduğu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava dekonta dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Mahkememizce; .... esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, taraf delilleri toplanmış taraf defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dosya içeresinde mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde Türk Borçlar Kanunu'nun 555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal niteliği itibari ile bir ödeme vasıtasıdır....

          İCRA MAHKEMESİ Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi suçundan sanık ... hakkında beraat kararı verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya, Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanığa isnat edilen İİK’nun 333/a maddesindeki suçun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketi hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu kısmen veya tamamen ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı...

            İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO:2023/113 Esas KARAR NO:2023/200 DAVA:Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ:29/05/2023 KARAR TARİHİ:12/09/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Dünyada ve Türkiye'de tescilli bir çok markası olduğunu, ilgili markaların bir kısmının T/.../.../.../.../.../... Ve .../... tescil no.lu markalar olduğunu, Davalıya ait işletmede vekil edenin marka haklarına tecavüz teşkil eden taklit nitelikteki ürünlerin satışa sunulduğunu, ilgili işletmeden 1 çift ürünün satın alındığını ve davalıya ait işletmede taklit nitelikte ürünlerin satışa sunulup sunulmadığının keşif icrası ile tespitini ve davalı eylemlerinin markaya tecavüz teşkil ettiğinin tespitini talep ettiği anlaşılmıştır....

              (İİK.97/6 ) Somut olayda prosedür işletilmiş ve icra mahkemesince takibin devamına ilişkin olarak verilen 31.12.2009 tarihli karar tebliğ edilmiş ise de takibin devamı kararı davacı şirket adına verilmediği gibi karar şirkete adına değil şirketin yetkilisi olan ...‘a şahsı adına tebliğ edilmiştir.Verilen takibin devamı kararı ve tebliğ davacı şirket yönünden bir hüküm ifade etmeyeceğinden, sürenin tebliğden itibaren başlayacağından söz edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, anılan icra mahkemesinin takibin devamına ilişkin kararının tebliğide muhatabın adreste bulunmama sebebi belirtilmediğinden Tebligat Yasasının 21.maddesine uygun olmayıp yapılan tebligat geçersizdir....

                Davacı aleyhine başlatılan, yersiz sağlık giderlerinin tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemli davada; toplanan delillere, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar isabetli ise de, yersiz yapılan sağlık giderlerinin terkinine ilişkin olarak gerekçede, “... Ocak 2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Kanunun .... maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 45.maddesinin” belirtilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici .... maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

                  . - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine senede dayalı icra takibi yaptığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve müvekkilinin maaşından kesilen miktarların tespiti ile istirdatına ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacı ve eşine borç para verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu