Dosyada, borçlu ...’a yönelik olarak yapılan icra takip işlemlerinin incelenmesinde, 14.02.2009 - 20.10.2009 tarihleri ile 16.05.2014 - 12.02.2015 tarihleri arasında zamanaşımının gerçekleştiği görülmektedir. O halde mahkemece; anılan yasa hükmü uyarınca, İİK'nun 71/2 ve 33a maddeleri gereğince borçlu ... hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi İş Mahkemesi Asıl dava; boşandığı eşi ile birlikte yaşadığından bahisle aylıkların kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava; yersiz aylıkların tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemli olup, yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen ve duruşmalı olarak incelenmesi davacı-karşı davalı vekilince istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.02.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı adına Av. ... ile karşı taraf adına Av. ... geldiler....
O halde mahkemece; yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle, İİK'nun 71/son ve 33a maddeleri gereğince borçlu hakkında icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, icra takip dosyasında 22.08.2002 tarihinden davanın açıldığı, 24.01.2007 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmaması nedeniyle takip zamanaşımının dolduğunu, bu nedenle davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.’ nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasının açılması için mutlaka derdest bir takibin bulunması zorunlu değildir. Bu durumda mahkemece, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu gözetilerek davalının beyanları da dikkate alınıp, davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti gerekirken yazılı şekilde davanın yorumunda hataya düşülerek karar verilmesi doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo takibinde borçlunun takip içi zaman aşımına dayalı İİK'nın 33/a maddesi gereğince takibin geri bırakılması davalarının kabulü üzerine, alacaklı tarafından İİK'nın 33/a maddesi gereğince açılan zaman aşımının vaki olmadığının tespiti ve çeklere dayalı alacak davasıdır. Mahkememizin ---- Sayılı dosyasına dayalı olarak açmış olduğu davada davalının derdestlik itirazının kabulü ile davanın dava şartları yokluğu nedeniyle reddine, davacının----dayalı olarak açmış olduğu davada zamanaşımının dolmuş olması nedeniyle davanın reddine, dair kararı;----sayılı kararı ile, "Dava İİK 33/a maddesine dayalı zaman aşımının vaki olmadığının tespiti davası olduğundan ve bu davanın açılabilmesi için icra takibinin geri bırakılması davasının kesinleşmesi gerektiğinden dava tarihi itibarıyla bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki zamanaşımına uğramadığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının keşide ettiği ciro silsilesi yoluyla müvekkiline gelen iki adet çekin tahsili için başlatılan icra takibinde davalı borçlunun 6 ay süreyle işlemsiz bırakıldığını ileri sürmesi üzerine İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nce icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, İİK'nın 33a/2 maddesi gereği iş bu takip dosyasına konu alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti ile müvekkilinin davalı borçludan olan 56.759,00 TL. Alacağının çeklerin bankaya ibraz tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak hakkında yürütülen kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonra altı aylık zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürülerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece; "6273 Sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen 6762 Sayılı TTK'nun 726. maddesine göre zamanaşımının üç yıl olarak dikkate alınması gerektiği, üç yıllık zamanaşımı süresinin ise dolmadığı" gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. 6762...
İcra müdürlüğünün 2005/16005 sayılı dosyası ile takip yapılmış olduğu bu takibin İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/617 E- 2015/975 K sayılı kararı ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davacı tarafın bu karara karşı İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/192 esas sayılı dosyası ile dava açmış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca dava açıldığından sonucunun beklenilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. 2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra, zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle takibin iptalinin istendiği, mahkemece, somut olayda uygulanması gereken yasaya göre zamanaşımının 3 yıl olduğu ve bu süre içerisinde zamanaşımının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verildiği görülmektedir. 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe...
İcra aşamasında zamanaşımına ilişkin def’i iki şekilde ileri sürülmektedir; birincisi takibin kesinleşmesinden önceki devrede gerçekleşen zamanaşımı defi, diğeri ise, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı defidir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte; takibin kesinleşmesinden önceki devrede zamanaşımı definin İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca yasal 5 günlük şikâyet süresinde ileri sürülmesi gerekir. Takipten sonraki devrede ise İİK'nun 170/b maddesi yollaması ile aynı Kanunun 71. ve 33/a maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürebilir. İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2. maddesi gereğince borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır....