Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurularak kambiyo vasfı şikayetinde bulunulduğu, bilahare 08.12.2017 tarihli ek beyan dilekçesi ile de, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazının ileri sürüldüğü, mahkemece, sadece kambiyo vasfı şikayeti değerlendirilerek istemin reddedildiği, kararın borçlu yanca, zamanaşımı itirazının incelenmediği gerekçesiyle istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince, itiraz...

    Bu durumda; icra dosyasında, 13/06/2005 tarihinden, yenileme talep tarihi olan 03/09/2015 tarihine kadar 10 yıl 2 ay 20 gün geçmiş olup, bu süre içinde zamanaşımını kesen nitelikte takip işlemi yapılmadığından, takipte zamanaşımı gerçekleşmiştir. O halde, mahkemece, borçlunun zamanaşımı şikayetinin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı, haksız açılan davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini ispat yükünün iddianın aksine davacıda bulunduğunu, davacının muhasebeci olduğunu, kendisini bir apartmanda sigortalı olarak gösterdiği için davacıya yıllar boyunca sigorta primlerini yatırması için ödeme yapıldığını, ancak davacı bu paraları ilgili yerlere yatırmadığı için mağdur olduğunu, bu nedenle davacının 5.12.1997 tarihli taahhütnameyi ve senetleri imzalayıp verdiğini, takibe 1998 yılında giriştiğini belirterek haksız davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

        Mahkemece; davacının şikayeti üzerine davalının bedelsiz senedi takibe koymak suçundan yargılandığı davada takibe konu senetteki yazıların taraflara ait olmadığının saptandığı davalı hakkında verilen mahkumiyet kararı sonrası temyiz incelemesi sürecinde zamanaşımı nedeniyle ceza davasının düşmesine karar verilmiş ise de ceza yargılaması kapsamında davalının müsnet suça konu eylemi gerçekleştirdiği maddi olgu olarak tespit edildiğinden dolayı davanın kısmen kabulüne, takibe konu 11.750,00 TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu senetle ilgili davacı tarafın şikayeti üzerine davalının bedelsiz senedi takibe koymak suçundan yargılandığı ve mahkumiyetine karar verildiği ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13.12.2010 tarih 2010/383 E. 2010/515 Karar nolu kararının temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 11....

          Taraflardan her hangi birinin şikayeti sonucu icra mahkemesince iptal edilmediği sürece de geçerliliğini koruyacaktır. Bu durumda kesin aciz vesikasının düzenlendiği tarihe kadar TTK.nun 726. maddesinde öngörülen altı aylık zamanaşımı süresi geçmediğine ve aciz vesikasının düzenlendiği tarihten itiraz tarihine kadar da İİK.nun 143/6. maddesinde düzenlenen 20 yıllık sürede dolmadığına göre mahkemece itirazın reddi yerine isternin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, borçlunun başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ve İİK'nun 78/2.maddesi gereğince takibin iptali talebi olduğu gözetilerek bu bağlamda inceleme ve değerlendirme yapılması gerekir. O halde mahkemece, borçlunun İİK.nun 71/2.maddesi kapsamında yaptığı zamanaşımına ve İİK'nun 78/2.maddesine yönelik şikayetlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5252 sayılı TCK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 9/3.maddeleriyle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 23.02.1938 günlü, 1937/23 – 1938/9 ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.05.1999 günlü 133/142 sayılı kararları ışığında, somut olayla ilgili 765 sayılı TCK’nın 493/1, 522, 102/3 ve 104/2. maddeleriyle 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 66/1-e, 67/4; 151/1, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucunda;zamanaşımı yönünden 5237 sayılı Yasa hükümlerinin sanık yararına bulunduğunun anlaşılmasıyla yapılan incelemede; Sanığın 5237 sayılı TCK'nın 6/1-e maddesindeki tanıma göre gündüzden sayılan vakte düşen zaman diliminde, şikayeti devam eden yakınanın sağlam ve muhkem yapıdaki aracının camını kırarak...

                İcra Müdürlüğü'nün 2016/1776 Esas sayılı dosyasından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 17.02.2016 tarihinde tebliği üzerine borçlunun 22.02.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takibe konu çek için öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğunu ve bu nedenle borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptali isteminde bulunduğu, mahkemece, borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı itirazı hakkında, takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nun 168/5 ve 169/a maddeleri koşullarında inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur. İİK.’nun 71. maddesine dayalı zamanaşımı şikayeti ise; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir....

                  Davanın reddine ilişkin karar Dairece, eldeki davadaki iddialarla ilgili davacının şikayeti nedeniyle davalı aleyhine ceza davası açıldığı, anılan davanın derdest olduğu ve bekletici mesele yapılması gerektiğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak anılan ceza dosyası bekletici mesele yapılmış ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiği, sanık olan davalının mahkumiyetine karar verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu