Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından bir adet bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin borçluya 09.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu icra mahkemesine yaptığı 24.07.2014 tarihli başvurusunda kambiyo şikayeti yanında zamanaşımı itirazı ile borca itirazda bulunduğu, mahkemece takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 170/a madde kapsamında şikayet ile aynı yasanın 168/5.maddesi kapsamında itiraz olup, İİK'nun 168/3 ve 168/5 maddeleri gereğince 5 günlük süreye tabidir....

    İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu, yine kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin de İİK 4. Maddesi uyarınca tebliğ işlemini yapan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirinin Erzurum 4. İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı İİK’nın 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yerinin talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler....

      Adli Tıp İhtisas Kurulundan aldırılan 29.11.2010 tarihli raporda ise, olay gecesi halsizlik şikayeti ile Eskişehir Devlet Hastanesine götürülen hastanın dosyada kayıtlı kliniği itibarı ile acil müdahale gerektirecek düzeyde bulgusu olmadığı, EKG'nin normal olduğunun bildirildiği, ancak dosyada mevcut olmadığından değerlendirilemediği, ayrıca kişinin ölüm nedeni belirlenemediğinden sanıkların uygulamalarının kişinin ölümüne katkısı olup olmadığının bilinemeyeceğinin ifade edildiği anlaşılmakla, ölene ait akciğer grafilerinin ve EKG'nin temini için Eskişehir Devlet Hastanesi ve katılanlardan gerekli araştımanın yapıldığı ancak temin edilemediği, bu belge ve kayıtların muhafazası ile görevli personel hakkında zamanaşımı süresi içinde işlem yapılabileceğinden, tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir....

        Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/385 Esas sayılı ceza dosyalarının onaylı birer örneğinin ve davacının yaptığı şikayeti üzerine düzenlenen...raporunun, davacının şikayeti, alınan tanık beyanları, tutulan tutanaklar ve müfettiş raporunun tüm ekleriyle birlikte eklenip tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Haksız fiil sorumluluğu ile ilgili zamanaşımı ise Türk Borçlar Kanunu'nun 72.maddesinde düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde eylemin cezayı gerektirmesi durumunda uzatılmış zamanaşımı süresinin uygulanacağı kabul edilmiştir. İşte uyuşmazlığa konu olan, 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 72/1 maddesinin ikinci cümlesinin Karayolları Trafik Kanunu'na uyarlanmış halidir. 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesinde “davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmesi halinde bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olduğu” düzenlenmiştir. Uzatılmış zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için haksız fiilin aynı zamanda ceza kanunları gereğince suç teşkil etmesi, bunun yanında haksız fiilden doğan tazminat alacağına ilişkin zamanaşımı süresinden daha uzun bir ceza davası zamanaşımı süresi öngörülmüş olması gereklidir....

            Kambiyo senedi vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belge ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince işleyecek zamanaşımı süresi, TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi kesinleştiğine göre, olayda uygulanması gereken 818 sayılı BK'nun 125. maddesi uyarınca, dayanak belge yönünden zamanaşımı süresi on yıl olup, somut olayda bu sürenin dolmadığı belirlenmiştir. O halde mahkemece, 818 sayılı BK'nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile 3 yıl esas alınarak zaman aşımı itirazının reddi doğru olmamıştır. Kambiyo vasfı yönünden yapılan incelemede, borçluların icra mahkemesine başvuruları, İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukuku bakımından şikayet niteliğinde olup, anılan şikayet İİK'nun 168/3. maddesi açık hükmüne göre 5 günlük süreye tâbidir....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169/a maddeleri uyarınca borca itiraz isteğidir. Somut olayda, davalı tarafından, davacı ve diğer borçlular aleyhine, Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2019/32088 Esas sayılı dosyasında yapılan takipte, davacının dayanak senette borçlu lehine avalist olarak yer aldığı, senette vade tarihinin bulunmadığı, TTK'nın 777/2. maddesi uyarınca vade tarihi bulunmayan senetlerin görüldüğünde ödenmesi şart bono olduğu, davalı hakkında yapılan takip tarihi olan 24/09/2019 tarihi itibariyle asıl borçlu bakımından vadeden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, aval verenin de lehine aval verdiği borçlu gibi sorumlu olduğu, dolayısıyla avalist davacı bakımından zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Sonuç olarak, davalı vekilinin 17.09.2014 tarihinde duruşmada tebellüğ ettiği ıslaha karşı yaptığı zamanaşımı def'inin süresinde olmadığı anlaşıldığından zamanaşımı def'ine itibar edilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nın 71. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi ve İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Bakırköy 1. İcra Müdürlüğünün 2019/94 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı Akbank T. A. Ş. (temlikle davalı) tarafından davacı borçlu aleyhine 3.154,79 TL alacağın tahsili amacıyla kredi kartı sözleşmesine dayalı olarak başlatılan ilamsız takip olduğu, 08/05/2023 tarihi itibariyle takip çıkışının 54.208,86 TL olduğu anlaşılmıştır. Takibin dayanağı kredi kartı sözleşmesi olup, olayda, borcun muaccel olduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi (6098 sayılı TBK'nun 598 maddesi) uyarınca 10 yıllık zamanaşımı söz konusudur....

              TTK'nun 730/18. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesine göre zamanaşımı, dava açılması, takip talebinde bulunulması davanın ihbar edilmesi ve alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir. Başlatılan takipte zamanaşımı süresince, alacaklının, icra dosyasında takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunması ve takibi işlemsiz bırakmaması gerekir. İİK.nun 143. maddesi uyarınca düzenlenen kesin aciz vesikası zamanaşımını keser ve aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca aciz vesikasına bağlanan borç, borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar....

                UYAP Entegrasyonu