Bu nedenle mahkemece başvurunun haczedilmezlik şikayeti olarak vasıflandırılması doğru değildir. Ancak şikayetçi borçlunun ileri sürdüğü iddialar cebri satışa engel teşkil etmeyeceğinden satış işleminin iptaline dair şikayeti yerinde değildir. O halde mahkemece, istemin “meskeniyet şikayeti” olarak vasıflandırılması doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı maddenin 2. fıkrasında da haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanununda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da (uzamış) ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının eyleminin olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunu oluşturduğu anlaşılmakta olup, uygulanacak ceza zamanaşımı süresi, aynı Kanun'un 66/e. maddesi uyarınca beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıldır. Eldeki dava da 14/12/2015 günü açıldığına göre ceza zamanaşımı süresi geçmeden açıldığı kabul edilmelidir....
Bu durumda, menfi tespit davasının açıldığı tarihe kadar, 10 yıllık alacak zamanaşımı süresi dolmamış ve 27.06.2002 tarihinde menfi tespit davasının açılması ile zamanaşımı kesilmiştir. Sözkonusu davanın kesinleşme tarihi olan 27.09.2010'dan sonra zamanaşımı işlemeye başlayacağından şikayet eden borçlular hakkında zamanaşımının oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Ayrıca, kefaletin sona ermesi ve kefilin borcundan kurtulmasına ilişkin BK.nun 598. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu yargılamayı gerektirip dar yetkili icra mahkemesinde ileri sürülemez. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu durumda mahkemenin borçlunun kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin kabulüne ilişkin gerekçesi TTK'nun 690. maddesi gereğince yerinde değil ise de; mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının kabul edilmesi nedeniyle bu husus sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Zamanaşımı itirazı ile ilgili olarak yapılan incelemede; Takip borçlusunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169a/4-5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz niteliğindedir....
Davacının iş emirlerinin incelenmesinde sırasıyla, 23.9.2006 da araçtan koku ve duman gelmesi şikayeti olduğu, bilgisayarlı test yapıldığı bir sorun olmadığı, 4.1.2007 de araçta motor arıza lambasının uyarı verdiği şikayeti için arıza geçici kodunun silindiği, 13.1.2007 de periyodik bakım ve frene basınca ses gelmesi şikayeti için periyodik bakım yapıldığı, fren için açıklama yapılmadığı, 24.1.2007 tarihinde aracın uyarı ışığının yandığı, gaz yemediği,aynı hız ve devirde kendiliğinden vitesin yükseldiği şikayeti için 2009/8445-13800 ABS kumanda ünitesi, gösterge paneli,aktuatör,fren ve gösterge saatinin yenilendiği, 7.2.2007 de aracın uyarı ışığının yanması, gaz yememesi çekişin düşmesi, birkaç kez çalışmaması, vites göstergelerinin boşta göstermesi şikayeti için hız sinyali terminalindeki gevşekliğin giderildiği anlaşılmıştır....
ın şikayeti üzerine Balıkesir 1. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından dava konusu çekin 6 aylık zamanaşımı süresi içinde icra takibinde hiçbir işlem yapılmadığı gerekçesi ile İİK'nın 33/a maddesi uyarınca takip hakkında icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, İİK'nın 33a/II maddesi uyarınca alacağın ve icra takibinin zamanaşımına uğramadığını, zamanaşımı nedeni ile kambiyo senedi vasfını yitiren çeke ilişkin temel ilişkinin satım sözleşmesi olması nedeni ile zamanaşımı süresinin BK'nun 125. maddesi uyarınca 10 yıl olduğunu belirterek Balıkesir 3. İcra Müdürlüğü'nün 2008/8947 Esas sayılı takip dosyasındaki alacağın takibin zamanaşımına uğramadığının, takibin devamının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, Balıkesir 1. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, davacının kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla takip yapmasının mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Tic. Ltd....
Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde; borçlu ... yönünden 30.4.2007 tarihinde başlayan takiple zamanaşımının kesilmiş olduğu, yeniden başlayan zamanaşımı süresinin alacaklının 15.5.2007 tarihli haciz talebi ile tekrar kesildiği anlaşılmış ise de; bu tarihten itibaren alacaklının 06.5.2015 tarihli yenileme talebine kadar zamanaşımını kesen yada durduran hiç bir işlem bulunmadığı görüldüğünden, adı geçen borçlu yönünden 3 yıllık bono zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerekir. O halde; mahkemece, İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a maddesi uyarınca, borçlu ... yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, istemin bu borçluyu da kapsar şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Takip dosyası incelendiğinde, şikayetçi borçlu tarafından yapılan meskeniyet şikayeti neticesinde, ... 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19.09.2012 tarih ve 2011/777 Esas, 2012/944 Karar sayılı kararı ile "taşınmazın 200.000 TL'den aşağı olmamak üzere satılmasına, borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna uygun kendisine taşınmaz alabilmesi için satıştan kalan 200.000 TL'nin kendisine ayrılmasına" karar verildiği, yine borçlu tarafından, ihaleden önce ... ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/755 Esas) yapılan başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayetinde bulunulup satışın durdurulmasının istendiği, mahkemece, satışın durdurulması talebi reddedilerek 02.12.2014 tarihinde (ihaleden sonraki tarihte) meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verildiği, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin, güncel verilere göre yeniden tespiti talepli olarak ... 21.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/280 Esas) yaptığı başvurunun ise, satış durdurulmaksızın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Susurluk İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/01/2015 NUMARASI : 2014/23-2015/4 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinin kesinleşmesinden sonra borçlunun, zamanaşımı iddiasıyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takip işlemleri sırasında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile istemin kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu, takibin şekline göre İİK.'...
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, yerel bilirkişi tanık sözleri, keşif ve bilirkişi raporlarıyla ... elemanı bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenen 28/10/2004 tarihli krokide (A, B, C, D, F) ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 20/12/1973 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosunda taşlık olarak tapulama dışı bırakıldığı, davacının 226 sayılı parseli satın aldığı, 2001 yılından sonra çevreyi temizleyip birde ev yaptığı, etrafını taş duvar ile çevirip ... yapmaya çalıştığı, köy muhtarlığının şikayeti üzerine Palu Kaymakamlığınca 08/10/2003 tarih ve 2003/5 sayılı kararı ile 3091 Sayılı Yasaya göre yapılan tahkikat sonunda davacının bu yere elatmasının önlenmesine karar verildiği kararın, 08/10/2003 tarihinde infaz edildiği, davacı yararına imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde ibabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile...