WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Esas no: 2013/17- 1101 Karar no: 2014/716 sayılı ilamında ; "Somut olayda, davalılar haklarında yapılan genel haciz yolu ile icra takibine süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunarak borca itiraz etmeleri üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı, ancak davalılar Seyfeddin ve Ziver tarafından açılan davaya karşı zamanaşımı def’inde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. İcra takibine karşı zamanaşımı def’inde bulunan borçlunun bu itirazının iptali için açılan davada, davacı, zamanaşımı def’inin yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın iptali davasını açtığından mahkemece zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı konusu üzerinde durularak dava karara bağlanacaktır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tebliğ evrakıyla ilgili kime haber bırakıldığı hususlarının tebligatta yer almadığı, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu, taraflar arasında takibe konu senede ilişkin görülen menfi tespit davası bulunduğu, menfi tespit davasında karar tarihi olan 15.09.2021 tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde davaya konu takibin başlatıldığı, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, borçlu tarafından borca itirazına ilişkin İİK'nın 169.maddesinde sayılan nitelikte belge de sunulmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde davacının zamanaşımı itirazı, borca itiraz ve şikayetlerinin yerinde olmadığı belirtilerek; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile; ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2021 olarak tespitine, davacının kambiyo senetlerine mahsus takibe ilişkin itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    Davalı bu takip dosyasında da borca itiraz etmiştir. Anılan davada davacının 23.06.2011 ödeme tarihi ile başlayan zamanaşımı davacının dava öncesi ... 3.İcra Müdürlüğünde düzenlenen 30.10.2012 tarihli icra takibi ile kesilmiş olup dava 22.07.2013 tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmış olmakla dava zamanaşımına uğramamıştır.Bu halde mahkemece davanın esasına girilerek verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı trafik sigorta şirketi, kazada vefat eden şahsın yakınlarının vekili Av. ...'e 23.06.2011 tarihinde 80.000,00 TL ödeme yapmıştır. Yapılan ödemenin davalı sigortalıdan tahsili için 30.10.2012 tarihinde ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/23494 sayılı dosyası ile yapılan takip yetki itirazı nedeniyle ... İcra Müdürlüğünde 2013/2333 sayılı dosyası ile devam etmiştir. Davalı bu takip dosyasında da borca itiraz etmiştir....

      Borçlu ödeme emri tebliğ üzerine yasal sürede borca zamanaşımı def'inde bulunmuş, borcun bulunmadığı yönünden itiraz etmiş (İİK.62), takip bu nedenle durmuştur. (İİK.66) Bu aşamadan sonra davacı alacaklının TMK.... maddesi gereğince alacağın zamanaşına uğramadığını ispat suretiyle itirazın iptali davasını açması (İİK.67) gerekmektedir ki davacı yasal sürede eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Ancak itirazın iptali davasında ispat külfeti kendisine düşen alacaklı, borca itirazda ileri sürülen alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin itirazın aksini ispat edememiştir. Bu halde eldeki itirazın iptali davası yönünden takip tarihi itibariyle alacak zamanaşımına uğramıştır. Bu yöndeki yerel mahkeme kararı onanmalıdır....

        Somut olayda, borçlunun başvurusu icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, bu hali ile İİK’nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. O halde, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının kabulü ile İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 10....

          /Ankara olması sebebiyle HMK madde 14 uyarınca yetki itirazı yerinde bulunmamıştır. Davalı yanın borca itiraz dilekçesiyle yapmış olduğu zamanaşımı definin itirazın iptali davasında değerlendirilmesi gerekip gerekmediği hususu değerlendirilmiş, Yargıtay HGK'nun 2013/7-1101 Esas 2014/716 Karar, 3. Hukuk Dairesinin 2017/2766 Esas 2017/2464 Karar sayılı kararları doğrultusunda itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olması ve amacın borçlunun itirazının haksız olup olmadığının değerlendirilmesi olduğu, bu nedenle davalı yanın zamanaşımı definin işbu davada değerlendirilmesi gerektiği, buna göre TBK'nın 147. Maddesinin dördüncü bendi uyarınca zamanaşımının 5 yıl olduğu, aidat borcunun 2014 yılından başladığı, takip tarihinin ve dava tarihinin 2017 yılı olduğu buna göre zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır....

            Zamanaşımı itirazı yönünden yapılan incelemede, takip dayanağı senedin 01/02/2018 vade tarihli olduğu, takibin ise 12/01/2021 tarihinde açıldığı ve TTK ilgili maddeleri gereğince 3 yıllık zamanaşımı süresinin olduğu dikkate alındığında takip tarihi itibariyle davacı borçluya karşı zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Borca itirazın REDDİNE, Takip durmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin REDDİNE,'' dair karar verildiği görülmüştür....

            Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ve borca itiraz, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup anılan itirazların da yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; bonoya dayalı olarak 26.03.2004 tarihinde takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 08.4.2016 günü tebliğ edildiği, borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmadığı, icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 26.08.2016 olduğu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının gerçekleştiğini belirttiği, tarihlere göre başvurusunun takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğinde olduğu, ancak itirazın beş günlük yasal süresi içerisinde yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, borçlu ...'in zamanaşımı itirazının süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun, çeke dayalı başlatılan genel haciz yoluyla takipte borca itiraz ettiği ve ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece, çek için öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle alacaklının itirazın kaldırılması talebinin reddedildiği görülmüştür. Zamanaşımı itirazı, esasa ilişkin itiraz nedenlerinden olmadığından, itirazın kaldırılması talebinin reddi halinde alacaklı tazminatla sorumlu tutulamaz....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun, bonoya dayalı olarak başlatılan genel haciz yoluyla takipte borca itiraz ettiği ve ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece, bono için öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle alacaklının itirazın kaldırılması talebinin reddedildiği görülmüştür. Zamanaşımı itirazı, esasa ilişkin itiraz nedenlerinden olmadığından, itirazın kaldırılması talebinin reddi halinde alacaklı tazminatla sorumlu tutulamaz....

                  UYAP Entegrasyonu